gözlemlerime göre genellikle ergenlik çağında görülen ve sonrasında da devam edebilen saçma bir durum. kişi kullandığı antidepresanlardan övgüyle bahsedip arkadaş ortamlarında "abi bende obsesif kompülsif bozukluk var yeaa" diye ballandıra ballandıra bu durumu anlatabilir. ruhsal rahatsızlıklara sahip olmayı, antidepresan türevi ilaçlar kullanmayı bir meziyet olarak görüp "ben hepinizden farklıyım" algısıyla hareket edebilirler. sosyal mecralarda antidepresan türevi ilaçlar hakkında güzellemeler yapılması ve bu tür ilaçları kullananların "ayrıcalıklı" oluyormuş gibi lanse edilmesi sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. yoldan çevrilen her 5 gençten 6 sı antidepresan kullandığını ve bipolar hastası olduğunu söyleyebilir. böyle insanlara "sen ölmeyi bayılmak sandın herhalde yiğidim" diyip geçebilirsiniz. dipnot: "gerçekten" bu türevde hastalıklara sahip olup bu konuda dertli olan insanlar tenzih edilmiştir.
küresel bir dünyada yaşamamıza rağmen sosyal becerilerimizin zayıfladığı bir dönemde mental sorunların ortaya çıkması gayet olağan.
dijital dünyadan yola çıkalım. realitede farklı olan karakterimizi dijital dünyada istediğimiz gibi şekillendirebiliyoruz. -muş gibi yaparak yolumuza devam ediyoruz. sonra bu iki dünyanın çatışması kaçınılmaz oluyor.
dijital dünyayı etkin bir şekilde kullanan küresel firmalar ki bunların başında ilaç sektörü gelir, buraya bir parantez açmak lazım çünkü ilaç firmalarının dünya savaşı çıkarttığı da görülmüştür. neyse konuya geri dönecek olursak ilaç firmaları da bu dijital dünyada etkin bir biçimde rol oynuyor. gerek oyunlarda, gerek dizi ve filmlerde kahramanların hep mental sorunları var ve leblebi gibi antidepresan atıyorlar. buradaki viral algı ise son kullanıcıda "haaa demek ki böyle olmak cool bir şey, ben neden olmayayım" düşüncesine yol açıyor ve onu zehirleniyor.
milyarlara erişilen bir ağda her türlü algı yönetilir ve bilinç altına istenilen veya satılmak istenen ürün yerleştirilir. ilaç sektörü gibi bir dev sektördeki şirketler gerek yapımcıları hatta abartısız söylüyorum gerekse devletlerin ilgili makamlarını satın alabilecek güçtedir.
zaten mental olarak iyi durumda olmayan ve sosyal becerileri zayıflamış, tek kaynağı dijital dünya olanları zehirlemek daha kolay. zira sosyal hayatta aktif bir kişiyi dijital dünya ile zehirlemek pek mümkün değil.
bu yazıyı yazarken de dikkatli olmak gerekiyor. bir sorunu eleştirirken gerçekten sorunu olup da yardım almayı düşünen bir kişiyi olumsuz etkilemek de var.
serum taktırıp hikâye paylaşanlarla ayrı tutulması gereken, çoğunun yaptıklarının altında duygusal boşluklar olmakla birlikte bazılarının sadece dikkat çekmek için ruhsal durumunu düzeltebilecekken onun bunun ilgisi için bir boka yaramayan ilaçlarıyla ilgili havada karada ve her yerde konuşan, genel olarak üzüldüğüm insanlar
böyle insanlara "sen ölmeyi bayılmak sandın herhalde yiğidim" diyip geçebilirsiniz.
dipnot: "gerçekten" bu türevde hastalıklara sahip olup bu konuda dertli olan insanlar tenzih edilmiştir.
dijital dünyadan yola çıkalım. realitede farklı olan karakterimizi dijital dünyada istediğimiz gibi şekillendirebiliyoruz. -muş gibi yaparak yolumuza devam ediyoruz. sonra bu iki dünyanın çatışması kaçınılmaz oluyor.
dijital dünyayı etkin bir şekilde kullanan küresel firmalar ki bunların başında ilaç sektörü gelir, buraya bir parantez açmak lazım çünkü ilaç firmalarının dünya savaşı çıkarttığı da görülmüştür. neyse konuya geri dönecek olursak ilaç firmaları da bu dijital dünyada etkin bir biçimde rol oynuyor. gerek oyunlarda, gerek dizi ve filmlerde kahramanların hep mental sorunları var ve leblebi gibi antidepresan atıyorlar. buradaki viral algı ise son kullanıcıda "haaa demek ki böyle olmak cool bir şey, ben neden olmayayım" düşüncesine yol açıyor ve onu zehirleniyor.
milyarlara erişilen bir ağda her türlü algı yönetilir ve bilinç altına istenilen veya satılmak istenen ürün yerleştirilir. ilaç sektörü gibi bir dev sektördeki şirketler gerek yapımcıları hatta abartısız söylüyorum gerekse devletlerin ilgili makamlarını satın alabilecek güçtedir.
zaten mental olarak iyi durumda olmayan ve sosyal becerileri zayıflamış, tek kaynağı dijital dünya olanları zehirlemek daha kolay. zira sosyal hayatta aktif bir kişiyi dijital dünya ile zehirlemek pek mümkün değil.
bu yazıyı yazarken de dikkatli olmak gerekiyor. bir sorunu eleştirirken gerçekten sorunu olup da yardım almayı düşünen bir kişiyi olumsuz etkilemek de var.