morenica
bu haftayı da pek değerli, çok sevdiğim, biricik okuluma (!) gitmeden bitirdim. İlk haftadan kendime tatil verdim, evet.. yahu resmen bünyem okula başlamayı kabul edemiyor. ne motivasyonum var, ne isteğim... aslında arkadaşlarımı, bölümümü seviyorum ama neden böyle oldu bilmiyorum. sanırım alttan ders bırakmamam gerek psikolojisi bu, sıkıntılı bir dönem olacak ve fazlasıyla gözüm korktu.. zamanında çalışmamamın cezasını psikolojim çekiyor şu an. korkunun ecele faydası yok, pazartesi ölüm gibi bir şey olacak ama hiç kimse ölmeyecek, yeni döneme de alışıp bu seneyi de atlatacağız. nolur gökten sihirli bir değnek inip bize yardımcı olsun... söyleyeceklerim bu kadar.*
morenica
hayatın genel olarak biz insanlara gıcık olduğunu düşünmeye başladım. tam mutlu oldum sanarken öyle şeyler yapıyor ki neye uğradığını şaşırıyorsun. hatta bocalayabilmemiz için geçici mutluluklar yollayarak bizi an sarhoşu yaptıktan sonra elimizden şekerimizi alıyor ve o an yaşadığımız şoka bakarak bir kahkaha atıyor bence. hayatın tüm bu iki yüzlülüğüne rağmen onu seviyorum, İstersen iki kalp çizer altını da imzalarım.*

bazılarımız sokakta istop oynayan çocuklar kadar mutlu mesela, hayatı önemsemeyerek mutlu olmanın yolunu bulmuşlar. attıkları şuh kahkahalar, kenarları dantelden bir tülün arkasından onları izleyen mutsuz insanların beyninde yankılanıyor. ve bu korkak insanlar, izlemeyi bırakıp sokağa çıkmaya cesaret edebilseler, onlar da mutluluğun tadına bakabilecekler belki. çıkmamak, o perdenin arkasına saklanmak için haklı sebepleri var mutlaka.. mesela o topun peşinden koşarken düşüp dizlerini kanatmak istemiyorlar... ama bir deprem anında yapmak isteyecekleri tek şey o dört duvarın arasından kaçmak olacak, bunu bilmiyorlar.

kısacası ben artık dışarı çıkmak için deprem beklemeyi bırakıp, annemin aldığı kırmızı rugan ayakkabılarımın kötü olacağını umursamadan, dizlerimde oluşacak yaraları umursamadan, en önemlisi hayatı umursamadan dışarıya adım atmaya karar verdim.

mutluluk diye bir şey yok der bir arkadaşım* ama inanıyorum ben, mutluluk var. yalnızca biz insanlar o kadar körüz ki nasıl mutlu olabileceğimizi göremiyoruz...

mutluluğu görün, çünkü o da en az bizim kadar yalnız..