frances
arkadaşlar siz üniversitede okuyan insanlarsınız. bu ne demek? 12 yıl boyunca türkçe dersi aldınız. bu derslerden sınav oldunuz. öss gibi bir sınavı kazandınız. hala cümle kuramayanlar görüyorum. o kadar önemli değil. aslında hoş görmek benim için zor değil. ama fikirleriniz beni bunları yazmaya itti. başına "benim fikrim bu, kendi kanaatimce, ben öyle düşünüyorum" filan yazınca ağzına gelen her şeyi söyleyebileceğini sanan adamlar var burada. pardon, "adam" demişim. kadın da olabilir. şöyle giyinen erkekler gaydir. böyle giyinen kızlar yolludur. oldu. sen nesin? kafası çürümüş insanlar görüyorum. cehalet görüyorum. genelleme görüyorum. cümle kuramayan birinin karşınıza çıkıp ne giymeniz, nasıl davranmanız, nasıl düşünmeniz gerektiğiyle ilgili yıkıcı eleştirilerde bulunması sizi çileden çıkartmıyorsa kendinize "ben bir insanım" bile demeyin. siz ot olmuşsunuz. o kadar sinirlendim ki konudan konuya atlıyorum. her gün tramvayda, r11de karşılaştığım insanlar bu kadar beyinsiz mi diye düşünmeden edemiyorum. ben okumanın bu kadar pahalı olduğu bir ülkede açıkçası daha zeki insanlar görmeyi umuyordum. ama birçoğunuz boşsunuz hakikaten. burası hemen her şeyin konuşulduğu bir yer. kimisi gördüğü kızı/erkeği yazıyor. kimisi annesiyle ya da babasıyla tartıştığını yazıyor. kimisi bir sağlık sorununu anlatıyor. bunlar güzel şeyler. kimisi de gelip bütün havasını alıp götürüyor. tayt giyen kızlar, bıyıklı kızlar, kısa boylu erkekler, şişmanlar, zayıflar, fakir giyinenler, kapalılar(o ne demekse?) biraz dönüp de aynaya bakın arkadaşlar. mecazen söylüyorum. kaşınıza gözünüze değil, ruhunuza bakın. çürümüşsünüz.

Yorumlar

frances
kalsın. saygı duyulan ve sevilen biri olabilirsin. bu neyi değiştirir? toplumun onayı seni her daim doğru düşünen biri mi yapar? biraz pişmanlık duysana. çocukça bir ön yargıymış, haklısın desene. yukarıdaki devasa yazı yalnız seni mi anlatıyor sanıyorsun? sadece "sosyal medya hesabı olan kızlar çok rererö" dedin diye mi bu kadar sinirlendim ben? bin sayfa itiraf var burada. okusana birkaçını. bana hak vereceksin. İstersen de verme. hak verip vermemen çok umurumda değil. doğruları söylediğim için çok köyden kovuldum bu güne kadar. ama birilerinin söylemesi lazım.