akşam üzeri serdar kılıç'ın mükemmel anlatımıyla yayınlanan 'doğadaki insan' programına denk geldim.bir süredir takip edemiyordum.görünce çok mutlu oldum.bu adam bambaşka bir insan."üzerine basmaya kıyamıyorum"diyecek kadar bir doğa aşığı.bugün izlediğim programda şu teneke kolalardaki açmamıza yardımcı kısım var ya hah işte ondan çengel yaptı balık tutmak için sonra paraşüt ipi yardımı ile onu biraz renklendirdi balığın dikkatini çekmek adına. (paraşüt ipinin iç kısmında 7 ip varmış o yedi ipten her birinin içinde de 3 ip daha varmış bu arada )sonra kireç taşını da biraz bıçak yardımıyla düzelttikten sonra iple bağlayıp işe koyuldu.söylediğine göre 1 saat 15 dakika beklemiş ve ilk istavriti görüyoruz.hayli sevindi :d sonra onu kıyıya bırakıp başkalarını yakalamaya döndü.6 adet balık yakaladıktan sonra ormana girdi.biraz dolaştı.o da ne kardelenler...çiçekleri zaten çok severim ben de.ciğerlerine çekti kokusunu.sonra yakında bir yerde yerdeki yaprakları temizleyerek ateş yaktı bir çırpıda.sonra balıkları pişirmek için etraftan lifli dallar bularak ızgara yaptı kendine :d balıkları dalların arasına sıkıştırdı ve ateşin üzerinde yerleştirdi biraz yüksekçe.piştikten sonra da kucağına yapraklardan oluşan dalları koydu üzerine de balıkları koydu ve yemeye başladı:d böyle bir zevk var mı ya saatlerce tutmak için uğraştığı balıkları kendi pişirdi ve mideye gönderdi.ortam zaten şahane.mis gibi orman havası.onun hazzı ile bizim yediğimiz balık arasındaki farkı bir düşünün.adamın çocukluğu zaten doğa ile iç içe imiş şimdi de devam ediyor.eskiden beri çok severek takip ediyorum.bu programı izledikten sonra evde geçirdiğim saatlere acıyorum bir uğraş halinde olmalıyım aktif olmalıyım diyorum.fazla durağan hissediyorum kendimi.bu arada şapkası çok güzel ya :dbugünkü oduncu gömleği de hayli güzeldi bir bakınacağım bulursam alacağım ben de:dmuazzam bir program kesinlikle tavsiye ediyorum bir bakın fırsatınız olduğunda.İyi akşamlar👧

zaten her insanın sırları vardır.benim de var hatta şuraya bile cesaret edip yazamıyorum.bir insandan hem nefret edip hem de başına bir iş gelirse ya dediğim olaylar var.her insanın hayatı inişli çıkışlı hep mutsuz olmadım ama hep mutlu da değildim.hayat bu işte.anlatamadigin yasanmisliklarinı dinlemeyi hak edecek birini bulamadan da devam edecek bu hal.benim için de geçerli bu.bir insanın olgunlaşması için yaşadığı olaylar önemlidir bu yasa bağlı değil evet.40 yaşında bir insan çocuk gibi şen olabiliyor ama 20 lerindeki bir insan bambaşka dertlerle olgunlaşmiş olabiliyor.ama yine de istisnalar dışında omrundeki her sene her ay her gün bir birikim ve bu senin yaşama olan bakış açını değiştiriyor.

72 yorum daha var, göster