simyacik
biliyor musun, bir adam vardı, sevmeyi bilen bir adam,
sevmenin en saf halini bilen bir adam
gurbeti bilen,çileyi bilen,yalnızlığı bilen,
İnancı koyu,en derinden,en temiz halinden
biliyor musun, bu adam bir deli tasasızdı
kader mi diyelim,bilemem,onun sevgisi bir kapalı bir kapıydı.
biliyor musun bu adam hiç, bir kızın elini tutmak, saçlarına dokunmak istemedi.
eğer isteseydi,sır açılır,gece manayı yitirirdi.
onun gönlü bir konak,bir güzeller hanı gibiydi.
gönlünün sevdiklerinin şen bir kervanı idi.
biliyor musun, bu adam, her sevdiği güzeli kalbinin baş köşesine koyardı,
velakin hiç biri o haneye sahip çıkmadı.
biliyor musun, bu adam bir gün, gönlüne sultan buldu,
ama sultan başkasının kalbine talip bir mahpustu.
biliyor musun, o mahpus o adamdan anahtar istedi,
mütebessim, düşünmeden o kalbin anahtarını veriverdi.
bana aittir. alıntı değil.

Yorumlar

masumkiz
yalnızlık akşam vakti gibi..hani şu mahallede duyduğun anne sesi gibi "gel akşam ezanı okundu" ah be anne !neden hep oyunun en güzel yerinde çağırdın beni pencere arkasından izledim hep oyunun gerisini.. sonrası hep muamma. kaldım anne hep bir pencere arkasında. uzatsam sanki elimi oyunun içindeyim ama hayatla bir cam var aramda.. yoruldum anne çocuk olsam keşke çağırma bu sefer beni.. de ki; akşam vakitleri senin.deki; gelme yalnız kalırsın sonra.. akşam vakti gibi kaldım işte ben sokaklar boş pencere arkasında yalnızım ben:( @simyacık şimdi yazdım bunu