üzerinden geçen iki yılın sonunda ülke olarak ne kadar bilinçlendiğimizi sorgularsak bırakın bir adım ileriyi geriye bile gitmiş olabiliriz. bolu' da yaşanan vahim olayda tıpkı depremde tuzla buz olan binalardaki o zihniyeti gördük. daha fazla zengin olmak uğruna nelerin kolayca gözden çıkarıldığını gördükçe insanlığın geldiği nokta adına utanıyorum. İnsanlar canlarıyla uğraşırken bazı insanların çok kötü düşüncelerle hareket edip krizi fırsata çevirmeye çalışmaları da apayrı bir rezillik. sadece bununla da kalmayıp böyle bir depremi yaşamış bazı insanların da hâlâ fırsatçılık yapabiliyor olmasına bir süre daha şaşıracak gibiyim. çünkü kabullenmem gerçekten çok zor. ki işin bu tarafı adına söyleyecek çok şeyim var ama neyse. o gecenin sabahında haberleri görünce hissettiğim korkuyu, üzüntüyü, tanıdıklarımızdan haber almak için telefonun başında nasıl çırpındığımızı ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. yıkılan binaları gördükçe ve birilerine ulaşamadıkça insan artık şey düşünmeye başlıyor. hepsinin kurtulmuş olması imkansız ama hangisi ya da hangileri.. hiçbirine konduramazsın ki nasıl yapacaksın. bu o kadar kötü bir his ki gerçekten insanın gözünün önüne geliyor bir de istem dışı. geldiğimiz noktada ise sevdiklerimi kaybetme korkusu ve onların öldüklerine dair gördüğüm kabuslar kaldı. uyumak bile istemediğim günler oldu sırf bu yüzden. bir sene önceye kadar gerçekten tedavi bile olmayı düşüneceğim boyuttaydı neyse ki artık epeyce azaldı. allah bir daha böyle bir felaket göstermesin. hayatını kaybedenlere allah rahmet eylesin. yakınlarına sabır versin. bizler uzakta böylesine acı hissettik onlar bizzat yaşadılar. çok ama çok üzücü, zor günlerdi..
0 kalp