Dünyada Yalnızca 100 Yılımız Kaldı Wednesday, July 5, 2017

Geçtiğimiz mayıs ayında, ünlü fizikçi Stephen Hawking yeni bir kıyamet alametinde bulundu. Hawking’in tahminlerine göre dünyada yalnızca 100 yılımız kaldı. Geçen yıl 1.000 yıl olan süre bu yıl 100’e kadar düştü. Acaba bu 900 yıl bir anda nereye uçup gitti?

Hawking’e göre insanlığın varoluşunu uzatmak için yapmamız gereken tek şey, başka bir gezegende yeni bir yuva bulmak. Eğer insanlar olarak gelecekte varlığımızı birkaç milyon yıl daha sürdürmek istiyorsak daha önce kimsenin gitmediği yerlere gitmeliyiz.

Hawking’e göre insanlığın varoluşunu uzatmak için yapmamız gereken tek şey, başka bir gezegende yeni bir yuva bulmak. Eğer insanlar olarak gelecekte varlığımızı birkaç milyon yıl daha sürdürmek istiyorsak daha önce kimsenin gitmediği yerlere gitmeliyiz.
Hawking: “2020’ye kadar Ay’a bir tane daha iniş hedeflemeliyiz ve gelecek 30 yıl içinde de ay üssü inşası için çalışmalar yapmalıyız. Böylesi projeler 2025’e kadar insanları Mars’a göndermeye zemin hazırlayacak.” diyor.
Ayrıca bu dünyada yerimizin kalmadığını ve başka dünyaların bizim tek seçeneğimiz olduğunu öne sürüyor. Ona göre, diğer güneş sistemlerini keşfetmenin zamanı geldi ve gezegenimizden ayrılmak ve yayılmak bizim yararımıza olacak.

İnsanların Dünya’yı terk etmesi gerektiğine inanan Hawking, NASA’nın son ay görevinden bu yana, yani 45 yıldır, böyle bir talepte bulunuyor. Ayrıca Dünya’nın uydusunu yeniden ziyaret etmemiz gerektiğini düşünen tek kişi o değil. Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump da aynı şekilde 2020’ye kadar Ay’a insan çıkarma hevesinde. Hem devletin hem de özel kuruluşların uzay ajanslarından çeşitli planlar gelmeye başlamış bile.

İnsanların Dünya’yı terk etmesi gerektiğine inanan Hawking, NASA’nın son ay görevinden bu yana, yani 45 yıldır, böyle bir talepte bulunuyor. Ayrıca Dünya’nın uydusunu yeniden ziyaret etmemiz gerektiğini düşünen tek kişi o değil. Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump da aynı şekilde 2020’ye kadar Ay’a insan çıkarma hevesinde. Hem devletin hem de özel kuruluşların uzay ajanslarından çeşitli planlar gelmeye başlamış bile.
Örneğin NASA’nın Mars görevini ele alalım. Yörüngesel bir ay üssü, kırmızı gezegenle ilgili gelecekteki görevlerde çok büyük bir yardım sağlayabilir.

Diğer uluslar da aynı amaca hizmet etmek için uğraşıyor: Çin ve Avrupa 2020’ye kadar Ay’a ulaşmayı hedefliyor. Onların dışındaki ülkeler ise kendi ay üslerini inşa etmek için çabalıyor. Bu büyük yarış, sanki Amerika ve Sovyet Rusya’nın Soğuk Savaş’taki uzay yarışına benzer bir manzara oluşturuyor; ama bu sefer sahnede iki ülke yerine birden fazla ülke görüyoruz.

Özel uzay ajanslarının amaçlarına bakarsak devletin uzay ajanslarından daha farklı düşüncelere sahipler. Ay’a yerleşmek ve üs kurmak yerine daha çok Ay’ı turizm merkezi olarak görüyorlar. SpaceX isimli roket şirketi, özel sermayeden aldığı destekle birlikte Ay’a ilk seyahatini düzenlemeye hazırlanıyor bile.

Özel uzay ajanslarının amaçlarına bakarsak devletin uzay ajanslarından daha farklı düşüncelere sahipler. Ay’a yerleşmek ve üs kurmak yerine daha çok Ay’ı turizm merkezi olarak görüyorlar. SpaceX isimli roket şirketi, özel sermayeden aldığı destekle birlikte Ay’a ilk seyahatini düzenlemeye hazırlanıyor bile.
Hawking’e göre, Ay’a tekrardan ayak basmayı hedeflemek sadece hayatta kalmamızla alakalı değil, aynı zamanda hala Dünya’dayken insanlar olarak bağlarımızı güçlendirmekle de alakalı. Rakip olan ülkelerin birleşip tek bir amaca hizmet etmeleri gerektiğini söyleyen Hawking, bu ortak zorlu görevi ancak bu şekilde aşabileceğimizin altını çiziyor.
Gençleri heveslendirecek yeni ve iddialı bir uzay programı oluşturulmasını isteyen Hawking, bu sayede gençleri kozmoloji ve astrofizik alanlarına özendirmeyi hedefliyor.

Kaynaklar:

bilim

Sessizkadin 🕵️‍♀️ Sessizkadin 🕵️‍♀️ @Sessizkadin

Yorumlar

Yorum yapmak için lütfen giriş yapınız.

Yazar

Sessizkadin 🕵️‍♀️
Sessizkadin 🕵️‍♀️
@Sessizkadin
💫
2016 Girişli