Omü Dedikodu
alice harikalar diyarında.
keşke kendi profillerimize şarkı da ekleyebilseydik :( duy beni admin duuuuyyy
2017 girişliler asla eski görünümü bilmeyecek..kalbimizdesin eski görünüm ❤️
hiç intihar ettiniz mi ? ettiyseniz nasıl özet geçer misiniz ? bu başlığa intihar itirafı yapalım haydi gelin
şimdi gene kendi karanlığıma çekiliyorum. şarkı açıyorum , hüzünleniyorum , bi hayli üzgünüm. kırgınım hatta , parça parçayım.
yalanlarla dolu bir hayatın sadece virgülüyüm. noktası bile değilim , bitmiyor çünkü hiç bir acı. geçmesini istediğimiz , bitmesini istediğimiz hiç bir bok bitmiyor , geçmiyor.
yaralıyor ,
derinleşiyor , iltihap kapıyor.
kanıyor , duruyor .
ağrıyor ve sızlıyor.
geçmiş bize hükmediyor. çünkü bu kodumun geçmişi geçmiyor. onunla yaşıyoruz , o bizim bir parçamız. ona göre hareket ediyor , ona göre yaşıyoruz. herkes yaşattığını yaşar , derler ya . yalan o , inanmayın . kim ne yaşatırsa bi o kadar da gülüyor , neşeleniyor. İnsanlığın asıl sorunu da bu zaten . acı çekiyor iseniz , biri gelip acınızı ikiye katlar. siz de başkasının yarasına tuz basarsanız. o başkası , başkasına , başkasına ve başkasına. devir daim ile mutsuzum. onun veya bunun suçu değil bu , insanlığın bir suçu . İnsanlığımızın bir suçu. her halükarda , yaratılış biçimiyle dahi suçluyuz kısaca. yasak olan her şeyi yaparız , ki bu yüzden en güzel şeyler yasaklanır. yasak meyveler , yasak olan yasaklar , yasak yalanlar ve yasak acılar.
her neyse ,
bir hayli hüzünlüyüm bu akşam , bi hayli üzgün. sigara yakıyorum.
geçmiyor.
çay?
yalanlarla dolu bir hayatın sadece virgülüyüm. noktası bile değilim , bitmiyor çünkü hiç bir acı. geçmesini istediğimiz , bitmesini istediğimiz hiç bir bok bitmiyor , geçmiyor.
yaralıyor ,
derinleşiyor , iltihap kapıyor.
kanıyor , duruyor .
ağrıyor ve sızlıyor.
geçmiş bize hükmediyor. çünkü bu kodumun geçmişi geçmiyor. onunla yaşıyoruz , o bizim bir parçamız. ona göre hareket ediyor , ona göre yaşıyoruz. herkes yaşattığını yaşar , derler ya . yalan o , inanmayın . kim ne yaşatırsa bi o kadar da gülüyor , neşeleniyor. İnsanlığın asıl sorunu da bu zaten . acı çekiyor iseniz , biri gelip acınızı ikiye katlar. siz de başkasının yarasına tuz basarsanız. o başkası , başkasına , başkasına ve başkasına. devir daim ile mutsuzum. onun veya bunun suçu değil bu , insanlığın bir suçu . İnsanlığımızın bir suçu. her halükarda , yaratılış biçimiyle dahi suçluyuz kısaca. yasak olan her şeyi yaparız , ki bu yüzden en güzel şeyler yasaklanır. yasak meyveler , yasak olan yasaklar , yasak yalanlar ve yasak acılar.
her neyse ,
bir hayli hüzünlüyüm bu akşam , bi hayli üzgün. sigara yakıyorum.
geçmiyor.
çay?
sonunda atakuma geldim ve yurda yerleştim. pide yedim çay içtim. gök yüzü çok yakın yere biraz korktum. yatakhanede tek olmam da cabası. ama sevdim atakumu, merhaba 😂
İnsanoğlu kendisine edilen iltifatlardan çok istismarları hatırlamaya meyleder. öpücüklerden ne kalır ki ? yaralar , oysa , iz bırakır .
gri olmak güzeldir. eğer beyaz olursan kirlenmekten korkarsın, siyah olursan beyazı aramaktan yorulursun. ancak gri olabiliyorsan, işte o zaman hiçbir şeysindir.
son olarak türkiye'ye döneceğim .senin mezarını ziyaret edip bi kaç gün konaklayacağım. mezarını gülle donatacağım hatta ve hatta beyaz gülle. her mezarın kokusu gibi kokmayacak senin mezarın .
gül kokacak .
kimi zaman senin tenin kokacak .
ve bu son olarak ; mezarında öleceğim.
saçlarım belki beyazlamış olacak.
şakaklarım çizik çizik olacak .
gözlerimin altında torbalar olacak .
şuurum bozuk plak gibi ötecek belki.
ama sana sarılıp öleceğim tam 71 yaşımda .
beni onun yanına gömün o sıralar. mezarcı özellikle elimi elinle birleştirsin . benim mezarımda koksun beyaz gül. sen koksun , biraz da papatya .
neyse ki yaşım daha 82 ve düşünmek için çok daha zamanım var .
bu benim hayalim .
hiç bitmeyen , her gün yenilenen.
bu benim hayalim asla çalınamayan.
bu benim hayalim.
çay
gül kokacak .
kimi zaman senin tenin kokacak .
ve bu son olarak ; mezarında öleceğim.
saçlarım belki beyazlamış olacak.
şakaklarım çizik çizik olacak .
gözlerimin altında torbalar olacak .
şuurum bozuk plak gibi ötecek belki.
ama sana sarılıp öleceğim tam 71 yaşımda .
beni onun yanına gömün o sıralar. mezarcı özellikle elimi elinle birleştirsin . benim mezarımda koksun beyaz gül. sen koksun , biraz da papatya .
neyse ki yaşım daha 82 ve düşünmek için çok daha zamanım var .
bu benim hayalim .
hiç bitmeyen , her gün yenilenen.
bu benim hayalim asla çalınamayan.
bu benim hayalim.
çay
sonra sevgilim , yaşlandırdı hayat bizi. nefes alıp verdik , geldik buralara kadar çürüye çürüye. ayaklarımız nasır tuttu , kalplerimiz körleşti , duygularımız parça parça döküldü çöplere. İşte bu son dediğimizde , aslında başladı tüm acılar , sonu gelmeyen acılar. tam hayattan koptuk kendimize vakit ayırıyoruz , biri daha geldi zamansızca . o da yaptı yapacağını , kırdı döktü ruhumuzu . yaşayamaz hale geldik bir daha . aslında çok gençtik biz , hayat yaşlandırdı bizleri.
sonra sevgilim , her şeyi çektik bir kenara içkiye başladık . her gece her saat içtik. geçmişi sildik kafamızdan , sarhoş olduk çingenelerle yattık. bazen vukatımız oldu , gene bırakmadık içkiyi. biz zaten kolay kolay bırakan kişiler değildik , ne uğruna olursa olsun bizde ters olmazdı . bunun da sonu vardı , aldık tadımızı içkiden bıraktık kısa süre sonra .
sonra sevgilim , sen çıktın karşıma . kocaman iri gözlerin , siyaha bulanmış kaşların , şakaklarındaki o ince gülümseme beni benden aldı . bi anda şimşek çaktı , hava karardı . yağmur yağmaya başladı sevgilim. o anda tüm yaşanmışlıklarım gitti aklımdan . geçmiş sen gelince gitmişti. sonra geçip gittin yanımdan . arkandan bakakaldım , koştu ayaklarım sana ben koşamadım . ellerim tuttu sırtından , ben tutamadım seni sevgilim.
gece saat 4 ü 5 geçiyordu , gene sen geldin aklıma sevgilim. hiç gitmemiştin ki , yaktım bi sigara daha . aldım dumanı içime , kokun geldi burnuma . son bahar kadar sevmiştim seni sevgilim , çay kadar sevmiştim , sigara kadar , son bahar kadar .
ve sevgilim , bu tabutta sen yoksun . bu mezarlıkta senin kokun yok . sen de gel , son bahar da . çiçekler dik mezarıma , sarı papatyalar . her gelmediğin gün ağlasınlar senin için. sevgilim , seni seviyorum . seni özlüyorum. her şeyden çok , her şeyden.
çay.
sonra sevgilim , her şeyi çektik bir kenara içkiye başladık . her gece her saat içtik. geçmişi sildik kafamızdan , sarhoş olduk çingenelerle yattık. bazen vukatımız oldu , gene bırakmadık içkiyi. biz zaten kolay kolay bırakan kişiler değildik , ne uğruna olursa olsun bizde ters olmazdı . bunun da sonu vardı , aldık tadımızı içkiden bıraktık kısa süre sonra .
sonra sevgilim , sen çıktın karşıma . kocaman iri gözlerin , siyaha bulanmış kaşların , şakaklarındaki o ince gülümseme beni benden aldı . bi anda şimşek çaktı , hava karardı . yağmur yağmaya başladı sevgilim. o anda tüm yaşanmışlıklarım gitti aklımdan . geçmiş sen gelince gitmişti. sonra geçip gittin yanımdan . arkandan bakakaldım , koştu ayaklarım sana ben koşamadım . ellerim tuttu sırtından , ben tutamadım seni sevgilim.
gece saat 4 ü 5 geçiyordu , gene sen geldin aklıma sevgilim. hiç gitmemiştin ki , yaktım bi sigara daha . aldım dumanı içime , kokun geldi burnuma . son bahar kadar sevmiştim seni sevgilim , çay kadar sevmiştim , sigara kadar , son bahar kadar .
ve sevgilim , bu tabutta sen yoksun . bu mezarlıkta senin kokun yok . sen de gel , son bahar da . çiçekler dik mezarıma , sarı papatyalar . her gelmediğin gün ağlasınlar senin için. sevgilim , seni seviyorum . seni özlüyorum. her şeyden çok , her şeyden.
çay.
uzun zamandır buraya yazmadığımı fark ettim . sonra döndüm ve dedim ki , çay içiyorum .
ben sana bir şiir yazdım anne
tanrının cebinde sırasını bekleyen dindir o
cebrail'in kanadından
bir çiçeğin yaprağına
kim bilir hangi peygambere vahiy olur
şeytan okur sevap olur
tanrı okur ayet olur
sen okursan dua olur anne
ben sana bir şiir yazdım anne
gül bahçesi dedim adına
her adımına papatyalar koydum
her gülüşün de filizlendi cehennem çiçekleri
her nefesinde durdu dünya
durdu zaman
ben sana
bir şiir yazdım
anne
şarap kokulu saçlarına şiir yazdım hatta
hatta her saç teline şiir dedim anne
kırılan saçlarına bile dizeler döktüm anne
sen
bir din
bir dil
bir ırk
sen dünyanın herhangi bir sokağının her hangi bir çiçeği
sen en güzel aşk şiirinin en kıyak satırı
sen benim dünyamsin anne
ben sana bir şiir yazdım anne
sadece bir
şiir.
tanrının cebinde sırasını bekleyen dindir o
cebrail'in kanadından
bir çiçeğin yaprağına
kim bilir hangi peygambere vahiy olur
şeytan okur sevap olur
tanrı okur ayet olur
sen okursan dua olur anne
ben sana bir şiir yazdım anne
gül bahçesi dedim adına
her adımına papatyalar koydum
her gülüşün de filizlendi cehennem çiçekleri
her nefesinde durdu dünya
durdu zaman
ben sana
bir şiir yazdım
anne
şarap kokulu saçlarına şiir yazdım hatta
hatta her saç teline şiir dedim anne
kırılan saçlarına bile dizeler döktüm anne
sen
bir din
bir dil
bir ırk
sen dünyanın herhangi bir sokağının her hangi bir çiçeği
sen en güzel aşk şiirinin en kıyak satırı
sen benim dünyamsin anne
ben sana bir şiir yazdım anne
sadece bir
şiir.
