belediye kafayı yedi her şeye zam geliyor. özel işletmeler yurtlar kyk bile orantısız zamlar yapılıyor.

biraz daha zorlasak gazoz açacağını belediye başkanı yapacağız

şu yağmurlu havalarda samsunda yürürken kendimi şahane pazar programındaki belediye çukuru oyununu oynuyor gibi hissediyorum zira yanlış kaldırım taşına basmamla beraber resmen ufak çaplı bir tsunami gerçekleşiyor. doğru taşı seçebilmek için ceylan gibi sekiyorum kaldırımlarda. kaç tane beyaz ayakkabımı pert ettiniz zalım kaldırımlar nefretimsiniz

okan bayülgen'in ekranlarından tanıdığımız neslihan kurt ve ünlü oyuncular elif özkul ve ali burak ceylan "sessizliğe ses ver" etkinliği kapsamında ondokuz mayıs üniversitesi eğitim fakültesinde sizlerle olacak. atakum belediyesi ve atakum işitme engelliler spor kulübü işbirliğiyle gerçekleştirilecek olan güzel ve renkli söyleşiyi kaçırmayın...

belediye az otobüs çıkartıyor diye şikayet etmek sadece benim mi aklıma geldi 🤔 samulaşa yazın arkadaşlar. sabah derse yetişmeye çalışanlar oluyor, doluysa binme ne demek ya

şimdi biz uyandık ama tabi olayın sıcağıyla fark etmemişiz. kol sırt vs yani açıkta kalıp darbe almış her yer morarmış. kuzenim de ben de kara kara düşünüyoruz. akşam oldu. tabi annem ve teyzem soruyor. oğlum siz kavga mı ettiniz. anneme teyzeme önce yok dedik ama nafile. bizi apar topar doktora götürdüler. darp raporu aldılar. şimdi olsa ilk yapacağım şey ama serde delikanlılık var ya dayak yediğimiz resmi kurumlarca da biliniyor. polise şikayet ettik ama bi sonuç olmayacağını bile bile. biz de and içtik, artık komalık olsak da bu raporu onlara da aldırtıcaz. tabi olayın soğumasını bekledik. üstünden geçti bir ay. sonra planı yaptık. biz maç ayağına gidicez yine. tabi bu sefer yalnız değiliz mahalleden kankaları da topladık ama onlar ortama uzak bekliyorlar sadece izliyorlar. biz bunlardan bizim kuzeni ilk itene bağırdık gel buraya hesap kapatıcaz. bu da tabi itlerini de getiriyor yediğiniz dayak yetmedi mi falan. dedi ki kuzenim tadı damağımızda kaldı. sonra geçirdi çocuğa çocuk yığıldı. aynı anda ben de önümdekini yığdım yere. tabi bu sefer akıllıyız geri çekile çekile geliyoruz. 4-5 öyle indirdik. planı da uyguladık sırtımızı duvara verdik. sonra duvarın arkasından bizim cengaverler atladı. başladık bunları ayıklamaya. tabi bunlar dayağı yiyince kaçtılar ama ilk yığılan baygın yatıyor. baygın da değil aslında darbenin şokunu atlatmış ayaklandı ama diğeriyle beraber. biz bir kere yemin etmişiz. bunlara darp raporu aldırıcaz. bunları ikimiz bi güzel dövdük. ağız burun güzel bi makyaj oldu. sonra bizim arkadaşlardan biri babasının arabasını aldı. bunları hastaneye götürdük. arkadaşlar bizi bıraktı gitti. biz de işte doktora diyoruz doktor abi kavga çıktı arkadaşlarımızı dövdüler falan. bunlarbaygın. yavaş yavaş ayıldılar. biz de kapıda oturuyoruz. hrmşire geldi dedi ki çocuklar sizin arkadaşlar uyandı ifade veriyorlar. ulan ifade hiç hesapta yoktu bunlar bizi görür görmez polise bağırıyorlar abi bunlardı bunlardı diye. polis bizi aldı ekip otosu geldi bunları da aldı götürdü. biz de şikayetçi olduğumuz için polis de ne yapacağını şaşırdı. polis dedi ki bu sizin ilk vukuatınız değil. belki görümtü vs yok ama bulurum bu şocuklar da sizden şikayetçi. karşılıklı geri çekin vs vs diye. neyse iki tarafın da ailesi geldi. güya tatlıya bağlandı babam bana eniştem kuzenime diğer ikisinin babası da onlara tokadı çaktı. çıktık bunlar tehdit ediyor falan. babam dedi ki ulan bizimkiler insaflı hastaneye götürmüş seni karanlıkta vururum cesedini sabah belediye toplar falan dedi. babam da ufak tefek ama köy çocuğu yapar yani. velhasıl polis geldi😂😂😂 bizi uzaklaştırdı. sonra tabi biz intikam aldık ama oradan sürekli geçiyoruz yani yine dayak yiyebiliriz. her gün yusuf yusuf ile geçtik oradan. ama sonradan duydum ki bizim mahallede bir kıza bu ikisi laf atıp taciz vs girişiminde bulunmuş. mahallelinin de demek ki canına tak etti ki bunları bunlardan kaç tane varsa hepsini sırayla döve döve kovalamışlar.
yani özetle sakın az kişiyken düşünmeden dayak atıcam demeyin. dayak yersiniz. sonra da intikam alırken akıllı olun. şov yapıcam derken adam yaralamadan aranırsınız.

öncelikle herkese selamun aleyk. bugün hayatım boyunca çaresiz kaldığım anlar top3 listesini zorlayacak bir olayı anlatıcam. dersten çıktık. @designer ile çaylanıyoruz. boğazım gıcık yaptı diye aldım bir sürü pet şişe boğazım tıkandıkça içiyorum. e o kadar su içmeye gel zaman git zaman tuvaletim geldi ama gitmeye erindim. dedim olum tutarsın nolcak. bindim r11'e. e güzel bir şeyim yok. indim, bindim tramvaya ama ben gidiyorum yavaştan. neyse dua ediyorum tutarsın oğlum aslansın oğlum yaparsın oğlum... subhanallah o nedir? milim kıpırdayamıyorum. dedim bu böyle olmayacak .daha çobanlıdayım meydana öpsen dayanamam. kafamda planı kurdum. belediyede inilecek, yeşilyurda gidilecek... bak bak çok zekiyim. dedim oh rahatız. *dın dın dın* *atakum belediyesi* sesi. çok güzel. ayağa kalktım, adımı attım. bismillahirrahmanirrahim! o nedir yarabbi. bir ağrı. bilimsel olarak idrar torbamızın %30 u dolunca çişimiz geldi sanırmışız ama ben kesin fullemişim off. ulan minik minik adım atıyorum daha duraktan çıkamadım. bilirsiniz o kız yurdunun yanından yeşilyurta inen yolu. o yolu hayatta gidemicem belli oldu.
gitmeyi bırak daha duraktan çıkamıyorum. allahım dedim beni neden bu durumla sınıyorsun. ciddiyim ama gülmeye başladım. etrafa bakınıyorum bir yer var mı diye dükkan işyeri vs. köşede bir işyeri gördüm. adam kapatıyor. içimden yetişmek istiyorum ama fiziksel olarak imkanı yok. sanki karabasanlı rüyadayım. abi dedim sanki böbreğini istiyorum adamdan öyle bir ses tonum var. dedim abi ya aç kapıları gireyim ya da beni göm şuraya bir rezillik çıkmasın. surat ifademi görünce dedi işte açarım kapıları hazırım dünden. mutlu sonla bitirdim sonuç olarak. trajikomik bir olaydı. 20 metre yolun gözümde 20 km ye çıktığı bu küçük anımı size erinmeyin gidin çişinizi yapın sonra rezillik çıkmasın diye anlattım. kanalıma abone olmayı unutmayın

üniversitede karsima biri cikar diyorum mutlu olurum , benim de elimi tutan bir sevgilim olur diyorum ama bir tarafim da diyor ki "bosver ya sana belediye bile bakmaz" diyorum kendi kendime. icim boyle bi yaniyor ama kendini alistirmakta boyle birsey can yakar ama guclenirsin.

aşık olmak istiyorum. ama belediye hiç çalışmıyor . elektrik kesildi . gelmiyorki

birkaç dakika önce yaşadığım bi olayı anlatıcam. evden çıktım kapının önünden birkaç metre ilerde bi abi durdurdu beni. üstündeki tişörtte ilkadım belediyesi yazıyodu sanırım belediye işçisiydi. 'bir şey söyleyebilir miyim ?' dedi. 'tabi buyrun' dedim.
'cennet annelerin ayakları altındadır, sen de bir gün anne olacaksın ve şimdiden senin de ayaklarının altı cennettir. rabbim sana hacca gitmeyi nasip etsin, sağlık sıhhat versin hastalıklarını iyileştirsin, dert sıkıntı vermesin.'dedi. son zamanlarda hiç bu kadar güzel hissetmemiştim. 'allah razı olsun abi' diyebildim. günüm güzelleşti resmen, böyle insanlar iyi ki var. 😌

bugün olimpiyat açılışındaki konuşmalar neydi öyle. hepsi ayrı facia,hepsi ayrı rezaletti. belediye başkanının mart ayında olduğumuzu sanmasına diyecek bir şey bulamıyorum...

önünde kocaman levis yazan tshirtleri belediye ücretsizmi dağıtıyor yoksa bu yazın modası mı? 😒

belediye anonsu bariş parkinda 1000 tl para bulunmuş.. gidip benim desem mi😀

memlekete gelmenin en güzel yanıda tramvaydan inince iade için okutma derdinin olmaması :d belediyemiz cidden anlayışlı üstelik 1.30kr :ddd

samsun belediyesi bi yerlere heykel yapmak,yol yapmak ya da saçma sapan etkinlikler yapmak yerine e1'i turgut özala kadar uzatmak için yöntem geliştirsin. çok değil 1 saat önce genç bir kız yurda belirli bi mesafeden yürümek zorunda kaldı. çok kısa yoldu belki ama o kız için en kötü an o andı. çünkü kendini bilmez insanlar o kızı arabayla adım adım takip ederek rahatsız ettiler. sadece tek derdi yurda gelmekti. ama minibüs haricinde başka bi şey olmadığı için yürümek zorunda kaldı. ve herkes her zaman minibüse binemiyo. nakit olmuyo ya da 2,5 tl her gün verilince pahalı geliyo. lütfen yetkililer bir işe yarayın!

hiç unutmam henüz orta okuldaydım sabah kalktım arkadaşla misket oynayacaktık onların evinin oraya gittim arkadaşım henüz kahvaltı yapmamıştı onu beklerken annesi ağaçtaki kaysıları döküyordu üstlerde biraz kalmış dediki ağaça cıkıp döksene sen. bende cıktım neyse 5 dk sonra sela okunmaya başladı arkadaşımın annesi dedi acaba kim vefat etti bende hiç bilmiyorum dedim sonra belediyeden değil de camiden anons verildi ve anonstaki isim annemin ismi soy ismiydi benim kafamdan aşşağı kaynar sular döküldü ağacın en tepesinden atlayıp koşmaya başladım bir yandan ağlıyorum bir yandan kusuyorum diğer yandan hadi beni geçtim kardeşim yeni doğdu o cocuk annesini hiç hatırlamadan mı büyüyecek diye düşüne düşüne eve kadar koştum evin önüne geldim balkonda annemi gördüm tabi o da beni ağlıyıp kusarken gördü yavrum neyin var neyin var diyip duruyo ama benim dilim tutuldu konuşamıyodum 1 saat konuşamadım ağlamaktan, 2 ay da etkisinden kurtulamadım annem ne zaman birisne anlatsa olayı ben ağlamaya başlardım.özledim anamı hayattayken değerini bilmem için büyük dersti bana,allahıma bin şükür onun için canımı bile düşünmeden veririm

güzel sevgilimizin bizleri 14 şubata hazırlamak amacıyla dogal gazları kesip, üşütüp titrettirerek, sevgililerimizle baş başa bırakıyorlar.. açılsın kitli kapılar! dolsun ögrenci evleriii :d bu düşünceli belediyenin bizlere sunduğu büyük hediye icin tesekkur ediyoruz :) sahne 14 şubat, sokak lambaları kırmızı, sokaklar sevgi kokuyor shshnsk

şu son gunlerdeki en buyuk keyfim youtubedan karda kayan arabalarin videolarıni izlemek 😂 "basma frene basma laan" küt "al iste al" "yav bu belediye nerdedir gorevliler nerdedir tuzlamirler yolu acmirler"
en çok zevk aldigimda 150 200binlik arabalara binip 1 - 2 milyara kis lastigi takmayip kaza yapanlarin cimriligine sövmek 😂

r11 mağdurluğuna son!!!
kampüs içinde sadece r11 değil bütün belediye otobüslerinin ücretsiz olması lazım. mesela kyk yurtlarından, yaşam merkezine gitmek isteyen de tramvaya gitmek isteyende r11 e biniyor. r11 in asıl güzergahı tramvay ve kampüs arasında ki ulaşımı sağlamak. sabah ders saatlerinde kyk yurtlarına dolu gelen r11 yüzüne herkes mağdur. mesela sakarya üniversitesi'nde kampüs içi bütün belediye otobüsleri ve bütün dolmuşlar ücretsizdi. derse gitmek isteyenler r11 yerine diğer otobüsleri de kullanabilirse bu kadar yoğunluk olacağını düşünmüyorum. bazı otobüslerin güzergahı değiştirilip r11 güzergahı (kyk yolu) ile aynı yapılsın. saat külesinin olduğu yere ring tarzı birşey yapılabilir. otobüslerin son durağı orası olsun. kampüsten çıkan otobüsler ringte durup herkes inse ve yola devam edecek olan yolcular kart basarak tekrar binse sıkıntı olmaz. r11 kullanmıyorum ama mağdur olan arkadaşlar için projeyi ben çizerim. zaten saü de benzeri bi proje var. bence bu konuyu rektörlüğe kadar götürün. İmkansız diye birşey yoktur. mantıksız dediğiniz bi yer varsa sorun açıklarım.

toplu taşıma araçlarıyla ilgili mesajları okurken aklıma çocukken uğradığım taciz geldi. belediye otobüsünde ayakta gidiyordum. o aralar da dalgınım bilmiyorum aklımda ne vardı. neyse bir süre sonra kaba etimde, kalçamda birşey hissettim. kendime geldim, önümde oturan o.ç nun eli. görsen yaşlı dersin beklemezsin. ben bakınca hemen çekti tabi. malum çocuğum o zaman önemsememiştim fazla. ama büyüdükçe ve her aklıma geldiğinde çok utandım. kimseyle paylaşmadım bu durumu ailemle bile. aradan yıllar geçti belki ama bende hala etkisi geçmedi. r11 de kalabalık olduğunda ve çevremde bir erkek olduğunda hemen korunma ihtiyacı hissediyorum. bir kızın önüne geçiyorum ya da otobüsün kenarına yaslanıyorum. bu durum bazen zorluklar da doğuruyor. mesela kapının yakınında oluyorum bir erkek biniyor araca yan duruyorum. yani arkamdan geçmek yerine yanımdan sıkışarak geçiyor. belki sapık muamelesi yaptığımı düşünüp içten içe kızanlar olmuştur o erkeklerden. ama elimde olan birşey değil, bir kişiye özel de değil. İtirafa başlamışken bu tarz olay yine r11 de de başıma geldi. ama karşı tarafın elinde olan birşey olmadığı için tacize girmiyor. yine ön kapıdan insan ordusu binmişti. çocuk da tutunuyordu o sırada demire. öyle millet binince eli kayıp göğsümle boynum arasında önümdeki kızla aramıza sıkıştı. 1-2 sn durdu kapı kapanana kadar. o sırada da aklıma yine çocukken yaşadığım iğrençlik gelmişti. ama çocuk bilerek yapmadığı için o kadar kötü hissetmedim. geçici utanma oldu yani. bu sebeple centilmen, duyarlı erkeklerimiz nadir de olsa iyi ki varlar diyorum. kendi annesini, kız kardeşini empati yapanlar ve ona göre davrananlar yani. kadın erkek eşitliğiyle felan alakası yok bu durumun. bu arada ilerde hepimiz anne baba olcaz. kimsenin görüntüsüne aldanıp, bu yaşlıdır bundan zarar gelmez tarzı düşünmeyelim. İnsan gençliğinde sapıksa yaşlanınca nurlanmıyor. aksine görüntüsün arkasına sığınıp daha rahat yapıyorlar. bahsettigim taciz olayında olduğu gibi. yani kocaman adam da olsanız sizden küçük bir kıza yer vermek sizi küçük düşürmediği gibi karşı tarafa da ego yaptırmaz. gün gelir başka bir kocaman adam da sizin kızınıza yer verir, olası tacizin önüne geçer. bunlar küçük şeyler gibi görünse de önemli şeyler maalesef. o. ç nun tekinin zamanın da sizden çaldığı 2-3 saniye (çocuk bile olsanız) yıllarınıza mâloluyor, ansızın her aklınıza geldiğinde aynı utancı yaşıyorsunuz.