hayalperestt
bu trip atma hep türk kadınlarında mı oluyor ya haberlerde gördüm test edilmiş yani kadın evinde oturduğu yerde durduk yere eşine trip atıyormuş.heralde trip hapı diye birşey var😄.ben bile başkalarının tripleriyle uğraşmaktan kendim trip atmayı unuttum nasıl trip atılıyordu felan dedim yani .belki de hayatı akışına bıraktığım içindir.küçük problemleri leblebi niyetine yuttuğum için trip atmaya gereksinim duymuyorum galiba:)
hayalperestt
başlamak bitirmenin yarısı derler ya gerçekten doğruymuş.bir dersim var çok zor allahım nasıl halledicem diyordum . hâlim "yusuf yusuf "du yani 😁.dedim bir masaya oturayım, okudum sonra anlamaya başladım .yani zor -kolay kavramı kişiden kaynaklanıyor.
hayalperestt
bazı insanlar güzel konuşmayı bilir, bazıları yazmayı, bazıları güzel giyinmeyi, bazıları güzel şarkı söylemeyi,resim çizmeyi...türlü türlü yetenekleri vardır ama en güzel insan ; kendini, haddini ve edebini bilen insandır.
hayalperestt
tarihi kitapları okurken kendimden geçiyorum sanki o devrin icindeymişim gibi bu zamana kadar hep tarihi kitaplar okudum (lys zamanı okuduğum edebi kitaplar hariç) padişahlar , ilginç menkıbeler..neden tarih kitapları okuyorum çünkü merak ediyorum bir osmanlı torunu olarak dedelerimizin yaşayışlarını ve birde tarihin öyle muhteşem yüzyıl gibi soytarı dizilerden öğrenilmeyeceğini bildiğim için kitaplardan öğrenmeye çalışıyorum.ve dizilerde anlatılanların yalan yanlış olduğunu görünce de daha bir okuyasım geliyor arkadaşım dedi yeter artık tarih kitaplarından başka birşey oku bende normal bir kitap aldım elime okuyamadım ya sürmüyor yani olmuyor bundan muzdaribim😥
hayalperestt
İlkokulda ders kitaplarındaki resimlerde bir adam görsem mutlaka ya sakal çizerdim ya gözlük bayanlara da tabii:) şimdi de ders çalışırken resimdekilere yeni imaj katıyorum aslında insan ne kadar büyürse büyüsün davranışlarını veya hobilerini değiştiremiyor . mesela ben hâlâ bazı çizgi filmleri izlemekten zevk alıyorum 😁 beden büyüse de akıl hep çocuk kaliyor galiba ya da ruh mu demeliydim ?
hayalperestt
acı kaç türlüdür acaba ? bedeni acı geçer derler, ya ruhunun çektiği acı o da geçer mi ?cevap veriyorum "geçmez süründürür"
hayalperestt
ben insanları kolay affedebilen bir kişi olduğum için biri karşı tarafı affetmediğinde ilk önce kendime soruyorum ben affedermiydim ? evet affederdim oluyor cevabım çoğunlukla ..belki de karşı tarafın açısından baktığım için onu da kendi penceresinden anladığım için kolay affediyorum.İnsanlar ne kadar çok acı yaşarsa yaşasın hep affetme ve olumlu olma taraftarı olmalı ama zarar gören kişi ben değilde ailemse işte o zaman affetmek çok zor gelir bana .sizce insanlar kendisini kıran kişiyi kolay affetme taraftarı olmalı mı bu kişiye zarar verir mi ?
hayalperestt
ben insanları kolay affedebilen bir kişi olduğum için biri karşı tarafı affetmediğinde ilk önce kendime soruyorum ben affedermiydim ? evet affederdim oluyor cevabım çoğunlukla..
belki de karşı tarafın açısından baktığım için onu da kendi penceresinden anladığım için kolay affediyorum.İnsanlar ne kadar çok acı yaşarsa yaşasın hep affetme ve olumlu olma taraftarı olmalı ama zarar gören kişi ben değilde ailemse işte o zaman affetmek çok zor gelir bana .sizce insanlar kendisini kıran kişiyi kolay affetme taraftarı olmalı mı bu kişiye zarar verir mi ?
hayalperestt
hafiften yağmur çiseliyor dışarda yağan yağmurla birlikte gözümden yaşlarda dökülüyor istemsizce.anılarım hatırıma geliyor özlüyorum çocukluğumu ama biliyorum ne yağan yağmuru durdurabiliriz ne esen rüzgarı ne de işleyen zamanı o yüzden "an" kıymetli ya bidaha geri gelmeyeceği için.

hayalperestt
yemekhanede bir abla var ne zaman görsem mutlu her zaman gülüyor. resmen mutluluk hormonu saçıyor etrafına birde kendime dönüp bakıyorum benim ruhum donmuş galiba yaşım çocuk ama aklım yetişkin küçük şeylere mutlu olup yine küçük şeylere üzülebilen bir yapım var .ahh o abla gibi hep gülebilsemm.
hayalperestt
neden mi hayalperest ? ben ilkokulu birleştirilmiş sınıflarda okudum köy okulunda yani , köy okullarının tarif edilemez bir ruhu oluyor .ordaki çocuklar keşfedilmemiş fikirlerle dolu herkesin bir hayali var bir umudu ..bende küçükken çok hayalperestdim somut olan pek bir şey yokdu beynimde aklım olağanüstü , gerçekdışı fikirlerle doluydu . sürekli masallar , hikâyeler üretirdim aklımdan, arkadaşlarımı başıma toplar heredot cevdet saati yapardim.ben anlatırdım heyecanla masallarımı onlarda dinlerdi.hoca birgün babamı okula çağırmış kızınız böyle masalları nerden buluyor ne kadar hayalperest demiş.çünkü ben o zamanlar gerçek dünyayı tanımıyordum insan tanımadığı bir şeyi aklından çizer hayal eder ya benim dünyam da hayallerimdeki gibiydi . kötü hiçbir şey yok insanlar hep mutlu.. taki dünyanın yüzüyle tanışana kadar dedim ki ben böyle hayal etmedim dünyayı neden hayallerimdeki gibi değil işte o gün bıraktım masal yazmayı da hayalperestliğide gerçek dünya ya döndüm ama yinede hayalperest olarak hatırlanmak içimdeki çocuğu yaşatıyor..
hayalperestt
sanırım sadece bana has bazı özelliklerim var:) örneğin dışarda hep somurtkan durup fotoğraflarda hep gülen biriyim. bana bir görev verildiyse o işi en mükemmel şekilde yapmalıyım ayrıntılar önemlidir benim için ..ders konusunda aşırı titizim bugünün işini yarına bırakmam ama sadece ders konusunda:) öğrencilik hayatım boyunca hiç kopya çekmedim çekme teşebbüsünde bile bulunmadım.telefonumda hiç mesaj göremezsiniz yaziştiktan sonra silerim, çünkü göz zevkimi bozuyor.hayatımda hiç kimseye aşık olmadım çünkü amaçlarım farklıydı ,8.sinifta hiç arkadaşım olmadı 1 sene boyunca arkadaşsız gezdim hocalar anlamasın diye de teneffüste bile dışarı çıkmayan inek rolüne büründüm iyi bir kamuflaj bu arada:)hocaların kendilerini dünyayı kurtaran adamın oğlu gibi sanmaları beni rahatsız ettiğinde hocaların havalarını söndürmek için dünyanın en zor problemlerini bulup onlara ygs de çıkmış hocam nasıl yapamazsınız siz yapamıyorsanız biz nasıl yapalım diyip onların da insan olduklarını hata yapabilir olduklarını hatırlatmak hobimdir:) aslında her insan farklıdır bunlarda benim farklılıklarım ama kendimle barışık bir insanım..
hayalperestt
unuttum hayallerimi resme aktarmayı.. unuttum bir çocuğun yüreğindeki o kıpırdanışları yazıya dökmeyi.. unuttum müziğin beni alıp götürmesini ..aslında ben gerçek beni unuttum.beni mutlu eden yaşamıma renk katan şeyleri unuttum.beni getirdiler başlangıç noktasına koş dediler durmadan koş koşmazsan arkadan gelen seni ezip geçicek . bende koşarken yük olmasın diye bıraktım beni mutlu eden bütün hayallerimi ,beni ben yapan gerçeklerimi, şimdi de bitiş noktasına ulaştım ama neden koştuğumu unuttum.. İşte hayat denilen de tam anlamıyla bu "koşuşturmaca " ama neden koştuğumuzu bilmeden...
hayalperestt
şu televizyonlarda görmekten itina ile kaçtığım evlilik programları daha doğrusu macera arama programları demeliydim .toplum'un ahlakını bozuyor, insanlarla dalga geçiyorlar resmen . yaşlı amcalar teyzeler bilmiyorlar orada oyun çevirdiklerini üzülüyorlar birde evlenmiyorlar diye yani bende o teyzelerin amcaların boşuna üzülen yüreklerine üzülüyorum.
hayalperestt
duygusalım bu aralar .. duygusal olduğumda da hep annemi özlüyorum . çünkü annemin omzuna yaslandığımda unutuyorum bütün hüzünlerimi annem neden diye sormuyor , belki de ondandır . kalbiyle seviyor, çıkarsızca seviyor çünkü ..
hayalperestt
yurdun önünde ,yemekhane de her yerde karşıma çıkıyorsun minik kedi bu yağmura biz bile karşı koyamiyoruz sırıl sıklam oluyoruz sen nasıl dayanıyorsun . hayvanlar bile insanlar dan daha anlayışlı ve kıymet bilir bir kere beslersin ,seversin bi daha seni bırakmaz en azından hayvanlar insanlar gibi nankör değil.
hayalperestt
sevmediğim bir huyum var . sevmediğim derken kötü bir huyum olduğunu düşünmüyorum ama beni üzdüğü için sevmediğim huyum diyorum . öncelikle insanlarla tartışan taraf hiç olmadım haklı olduğum durumlarda bile ağzımı açıp da insanlara hakaret edemem . çünkü şöyle düşünürüm o bana bunu söyledi kalbimi kırdı bende ona aynısını söylesem onun da kalbi kırılacak o zaman benim ondan ne farkım kalacak .bazen susmak konuşmaktan daha evlâdir .ama ben bu susma işini bazen değil hep yapıyorum galiba alttan alan , tartışma,hır-gür çıkmasını istemeyen,ortamı yumuşatmaya çalışan hep ben oluyorum .ama insanlar beni iyi niyetli görmek yerine çekingen , asosyal ,kendi haklarını savunamayan biri olarak görüyor .ben bilmez miyim herkesin içinde kötü bir huyuyla onu rezil etmeyi ama "kalp kırmak kâbeyi yıkmak gibidir " sözünü bile bile de gidip o gönlü yıkamam..
hayalperestt
baba sevgisi gökkuşağı gibidir .hani gökkuşağı yağmur yağdığında çıkar ya ,babanın sevgiside öyle her zaman ortaya çıkmaz . babanın sevgisi altın değerinde dir , gökkuşağı gibidir ,kayan yıldız gibidir . çok kıymetlidir çünkü her zaman ortaya çıkmaz . çıktığında da öyle bir yüreğine yerleşir ki bidaha bırakmaz istemezsin, ya bidaha o sevgi ortaya çıkmazsa, ya bu yüreğim babamın sevgisi olmadan kurur giderse diye korkarsın işte tam o anda yeniden bir gökkuşağı açar yani babanın sevgisi gelir sarar sarmalar yüreğini . İşte babanin sevgisini hep darda kaldığında ruhun daraldiginda en çok ararsın , özlersin baba gel sarıp sarmala yüreğimi..
hayalperestt
eğer 1 sene daha bekleseydim şimdi sınavda olacaktım . şimdi anlıyorum ki çok doğru bir karar vermişim ,demekki benim şer olarak baktığım aslında hayirmiş.şu anda sınavda olan herkese başarılar.
hayalperestt
küçükken ne de masumduk.yüreğimize hırs karası bulaşmamiştı çünkü.hayallerimiz uçsuz bucaksızdı.kimilerimiz anne -baba olup kendini çocuklarına adamak, kimilerimiz doktor olup hastalara şifa dağıtmak, kimilerimiz öğretmen olup minik ellere kalem tutturmak , kimilerimiz astronot olup dünyanın kirinden , pasından uzaklaşmak için hayaller kurardık.ama şimdi o tertemiz yürekler hırsın kölesi oldu.İnsanlar artık birilerine faydalı olmak için görevini yapmıyor ,hep kariyerinde zirvelere çıkabilmek için hep para para para için nerde o masum minik yüreklerin hayalleri nerde??