blablabla
türkişten yürümeye başladım bu gece atakum sahilinden gece bambaşka oluyor sahil o insan kalabalığı yok oluyor. yirmi metrede bir tek tük insanlara rastlıyorsun hepsi farklı dünyalarda birşeyler var kafalarında, denizin kıyısında oturanlar var yine sevgilileriyle ne güzel diye geçiriyorum içimden devam ediyorum yoluma dalga sesleri eşliğinde ,denizde balıkçı teknelerinin ışıkları uzakta heybetli yük gemileri , bir uçak sesi yanıp sönen ışıklarıyla süzülerek bulutların arasında kayboluyor, sonra barların önünde kafayı yapmışlar şen kahkahalarla konuşuyorlar. İlerliyorsun kafanda binbir türlü düşünceyle; belki o da üzülmüştür diyosun sonra unutmaya çalışıyorsun aceleyle unutamayacağını biliyorsun aslında çünkü zaten bunları düşünmek istiyorsun yalnız kalıp. birşey var ama bu böyle olmamalı dedirtiyor hayat insanlar , bu keşmekeş , koşuşturmacalar ,mücadeleler ,arzular aşklar hepsi karışıyor kafanda terk edilişin geliyor aklına daha bir ay öncesinde mutluyken ,sorguluyorsun ; şimdi nasıl bu hale geldim diye kafan sorularla doluyor. bir an ölüm düşüncesi geliyor aklına ,sıyırıyor anlıkta olsa herşeyden seni tabi ya diyorsun tabi ölümde vardı bu dünyada ne için bu telaş ! o zaman diyorsun kendi kendine neden bu kadar takıyorsun kafaya neden üzülüyorsun sonuçta bir avuç toprakta kaybolup gideceksin. sonra sahil bitiyor sapıyorum evin yoluna kafam zil zurna dolu denizevlerinden yukarıya doğru yürümeye başlıyorum her gece orda olan mahallenin müptelaları yine köşelerindeler son ses arabesk müzikler çalıyor dertli diyorsun herkes dertli bir sigara yakıp eve giriyorsun kendini hemen atıyorsun yatağa ve bu yolculuktan sonra neyi farkediyorsun ; aslında tüm yol boyunca kendin dışında herşeyi düşündüğünü , bu girdapta kendini unutuyorsun hanı bir ben vardı hikâyenin başkahramanı olan ben , peki bunu farketsen bile ne değişiyor hiçbir şey yarın yine aynı keşmekeş ve yine aynı kavganın içinde yok olacağını bile bile koyuyorsun yastığa başını. galiba bu maratondan da sıyrılmanın tek yolu sana sen olduğunu hissettirebilecek gerçek bir insan bulabilmek kim bilir belkide böyle değil.

Yorumlar

yesilzeytin
duygularima ziyadesiyle tercüman bi yazi olmuş. ellerine sağlık. okurken düşündüm de ayni noktada ölümle karsi karsiya geliyoruz ve bence en onemlisi o topraga karistigimizda simdiki dusunceler bi toz zerresi haline gelicek ce tek gerceklik ölüm olucak onun karsinda yasadigin goc bi duygu derin anlamli yada onemli olmiycak . bunu bile bile ölümden uzak yasiyoruz hep duygulara gomuluyoruz ve bu bizi körleştiriyo. unutamadigin her kimse onun sevgisi icine gömülme sakin dogru gidiyosun düşün biraz daha derinlere on ve düşün hayatin anlami ya da duygulari kontrol edebilmeyi bulabileceğini biliyorum. tuhac bi paragraf biliyorum ama cok tanidik bi yazi yazmissin cevap vermesem olmazdi :)