dimitri
her doğan güneş yeni bir umut olurken, biz farkında olmadan ömrümüzden de alıp götürüyor. bizim tek yaptığımız ise bu gidişatı uzaktan izlemek. evet belki güneşin doğup batışını değiştiremeyiz böyle bir gücümüz yok, lakin kendimizi değiştirebilmek için yeteri kadar gücümüz var. yıllardır o gücü kullanmadığımız için bir köşede unutmuşuz ve üzeri tozla kaplanmış olabilir. ama tek yapmamız gereken üzerindeki gereksiz eşyaları kaldırıp tozunu almaktır. o zaman içimizdeki güç açığa çıkacaktır. kimimiz için o üzerindeki eşyaları kaldırmak ağır olduğu için zor gelebilir. işte burada en güvendiğimiz insanlardan yardım isteyeceğiz. annemiz,babamız,arkadaşımız,kardeşimiz,sevgilimiz. onlar bize o yükleri kaldırmada yardım edecektir. bende onlarda yok diyorsanız eğer o zaman kendinize yardım etmelisiniz.zaman su gibi akıp gidiyor. bu yükler çok ağır kaldıramayacağım ben yapamayacağım diyerek zamanı boşa harcamak yerine oturup bu yüklerden nasıl kurtulacağımızı düşünmek daha karlı olur. hayatları bizden çok daha kötü olan insanlar var. ama her şeye rağmen yaşıyorlar. peki onlar bizden daha mı güçlü ? hayır. sadece bizden daha çok inanca sahipler. hayat elimize verilen bir oyun hamuru onu istediğimiz şekle sokmak bizim elimizde. ''black'' adlı filmden aldığım en büyük derslerden birisi şu replikti ''hayat dondurma gibidir. erimeye başlamadan tadını çıkarmaya bakın''.

Yorumlar