syada
herkes kötü şeylerin olacağına inanıp duruyor. gerçekten neye üzüleceğimizi mi bilmiyoruz yoksa neyle mutlu olacağımızı mı? hayallerimiz deste deste paralardan ibaret. peki ya icraat? oturduğumuz yerden para bekliyor,hoşumuza giden kızın,arabanın,evin,işin önümüze serilmesini bekliyoruz. peki bu kırmızı halının üstünde yürümeyecek kimse yok mu? yani bir otobüs yolculuğunda, bir hayvan sürüsü peşinde,bir semt pazarında,bir kahvehanede canı gönülden mutlu olunamaz mı? arkadaşlar kötü düşünceleri bir kenara bırakalım kötü şeyler de en az iyiler kadar zor oluyor. birbirimizin inancını kırmaktan da bir şey kazanmıyoruz madem bırakalım kim nasıl istiyorsa mutlu olsun.

Yorumlar