amsterdamli
bir kaç gündür fake hesabımla instada feministlik sayfalarına takmış durumdayım. en başında çok iyi hissettiriyordu. öfkeni dışa vurma bakımından, insan rahatlıyor. ve yalnız olmadığımı, kendim gibi binlerce insan olduğunu görmek cidden güzel hissettirdi. ama sonra işi abarttığımı farkettim. tabi kendi kafamda. bundan yıllar önce kurduğum hayaller yeniden kafamdaki yerini buldu. mesela en basitinden bir çete kurup nerde ne kadar tacizci tecavüzcü varsa bulup işkence etmek gibi. sonra bu görüntüleri yayınlıyoruz felan. şimdi buna yasadışı diyenler olabilir. ama unutmamak lazım ki yasaları oluşturan da insanlar. neye göre yasak kime göre yasak. ki zamanla değişiyor da. mesela bir zamanlar toplu taşıma da bile sigara serbestmiş.ama şimdi değil. mesela yıllar önce atatürk resmini yırtmak bile yasakken şimdi insanlar(!) ana avrat giriyor. kağıtta cezası var ama uygulamada var mı yok. bence bu tarz birşeyde de arkamızda iz bırakmadıkça (yanınlayacağımız videolar dışında) bir sıkıntı çıkacağını sanmam. ayrıca yasa dediğimiz kavramın hakkı verirse zaten böyle planlara projelere gerek kalmaz. ki en acısı da bence şu ki; kadın veya çocuk tecavüze uğruyor. eğer şansları varsa tecavüzcü hapse atılıyor(her türlü halttan, giydiği kıyafetten bile indirim alarak). sonra sen bu kızın,ailesinin ödediği vergiyle o şerefsizi hapishanende besliyorsun. nasıl bir adalet sistemimiz varsa. hiç birimizin elinden birşey gelmiyor. tek yapabildiğimiz sosyal medya üzerinden, sosyal medya tacizcilerini ifşa etmek. fake hesaplara yapacak bir şeyimiz olmuyor. çaresiz hissediyorum bu yüzden daha az girmeye, kendimi çok kaptırmamaya karar verdim. bu sefer de sıkıntıdan zırt pırt mutfağa gitmeye başladım. annem sabah süt mısır pişirmiş. üstüne şeftali, çilek (tabi ki bunlarda da dozu ayarlayamadım) derken iyice saçmaladım. gıda zehirlenmesi felan yaşamasam iyi. neyse esen kalın, benim tatilim şey gibi geçse de sizin ki güzel geçsin :))

Yorumlar