bir ressam düşünün doğuştan gözleri görmeyen ama herşeyi görüyormuş gibi resme aktarabilen.. eşref armağan doğuştan görme engelli bir ressamdır. doğuştan kördür. hiç görmemiş ve renkleri anlayamıyor. hiçbir öğrenim görmüyor. yazmayı kendi kendine öğreniyor. küçükken, babasının dükkânında baca borularını keserek ona yardım ediyor. 6 yaşında karakalemle ilk çizgilerini çiziyor. 18 yaşında ise, önce parmakları ile kağıt üzerine, sonra kartona yağlıboya resim yapmaya başlıyor.gözleri hiç görmediği halde, resim yapıyor. cisimleri eline algılıyor, onlara doğadaki renklerini veriyor.renkte bilmiyor cisim de. ama, o cisimler ve renkler sanki daha önce görülmüş gibi çizilebiliyor. yaşamı boyunca görmediği nesnelerin maket modellerine parmak uçlarıyla dokunarak onları başarıyla resmediyor. ‘the colors of darkness’ isimli ödüllü belgesele konu olmuştur. ayrıca real super humans isimli belgeselde de aynı şekilde kendisinden ayrıntılı bir biçimde bahsedilmektedir. hiç görmediği nesneleri dokunduktan sonra resmedebilme yeteneği nedeniyle harvard üniversitesi nöroloji bilim dalından profesörler kendisinin beyin fonksiyonlarını incelemiş, bunun sonucunda eşref armağan’ın bir nesneye dokunduğunda beynindeki görülen cisimlerin algılanması ile ilgili bölümün harekete geçtiğine şahit olmuşlardır. hakkında ünlü İngiliz bilim dergisi ‘new scientist’te makale yayınlanmıştır.
ayrıca real super humans isimli belgeselde de aynı şekilde kendisinden ayrıntılı bir biçimde bahsedilmektedir. hiç görmediği nesneleri dokunduktan sonra resmedebilme yeteneği nedeniyle harvard üniversitesi nöroloji bilim dalından profesörler kendisinin beyin fonksiyonlarını incelemiş, bunun sonucunda eşref armağan’ın bir nesneye dokunduğunda beynindeki görülen cisimlerin algılanması ile ilgili bölümün harekete geçtiğine şahit olmuşlardır.
hakkında ünlü İngiliz bilim dergisi ‘new scientist’te makale yayınlanmıştır.