cufcuf
artık kendimle bile dertleşmiyorum. önceden yazardım ben aklimdakileri bosaltirdim içimde ne varsa. artık aglayamiyorum da oyle saatlerce. umudum mu, gücüm mu ne bilmiyorum kalmayan.
cufcuf
ben yıllardır miyop olduğumu düşünürken aslında astigmatmışım. sadece uzağı göremiyorum zannederken aslında bulanık görüyormuşum. gözlüğü bir taktım etrafım canlandı meğer her şey ne kadar canlı renklerle bezeliymiş, o ağaçların yaprakları ne güzelmiş.
cufcuf
bıktım artık her gün tecavüz, cinayet, şiddet, işkence haberleri görmekten.
ne istiyorsunuz insanlardan, hayvanlardan, bitkilerden? bir köpeğin üzerine asfalt döktüğünüz de ne elde etmiş oluyorsunuz? ya da bir hayvanın bacakları, kuyruğu sizin ne işinize yarıycak? canlılara acı cektirmek, tecavüz edip öldürmek , şiddet uygulamak size ne veriyor? nasıl onların o çaresiz hallerinden zevk alabiliyorsunuz? nasıl kendinizi onların yerine koymuyorsunuz? hiç vicdan azabı çekiyor musunuz acaba? hayatları paramparça etmek vicdaninizi birazcikta olsa sızlatıyor mu? o leş ellerinizi, vücutlarınızı, ruhlarınızı, zihniyetinizi bizden uzak tutun artık. bir köşede acılar içinde kıvranarak gebermenizi ümit ediyorum. onların acılarını hissede hissede bir leşe dönüşmek size yakışır bir son olur.
cufcuf
annem hep tırnağın varsa başını kaşı der. ben bu sözü eskiden pek anlayamazdım ama zaman geçince deneyimler çoğalınca gerçek mesajı o zaman anlıyor insan. şimdi bu sözün ne demek istediğini o kadar iyi anlıyorum ki.
cufcuf
niye kendini bir kalıba sığdırmak zorunda kalasın ki? hele ki birileri tarafından kabul edilmek için niye yapasın bunu? sıkışıp kalmak zorunda değilsin, özgür bırak ruhunu.kaç kişi yapabilir bunu? nasıl davranmak istiyorsan öyle davran, ne söylemek istiyorsan onu söyle... kaç kişi cesaret edebilir buna? yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa, yeni bir hayat adına her ne dersen artık ki bence bir isim koymaya bile gerek yok. İsmi cismi belli olmadan sadece başla, sadece yaşa, cesaret et, hata yap, dene, pes etme, umudunu kaybetme, kendini sev, her şeyi sev...
birileri senden farklı diye onu dışlamak ne kadar doğru ya da dış görünüşünden dolayı birileriyle alay etmek, onu her yerde aşağılamak ne kadar doğru? bu yüzden kaç kişi kendinden nefret ediyor biliyor musun? belki sende onlardan birisin, seninle de onunla alay edildiği gibi alay edildi. noldu, ne değişti, sen niye alay edenler tarafına geçtin, sırf seni aralarına alsın diye mi bu acımasızlığın? peki onların yanında mutlu musun, oraya ait hissediyor musun kendini? belki de hiçbir yere ait olmak zorunda değilizdir, kendimizi birilerine sevdirmek zorunda da değilizdir belki. ya bunlar düşündüğün kadar kötü şeyler değilse? ya böyle kendini daha çok seveceksen ve asıl önemli olanın senin kendini sevmen olduğunu anlarsan? ne kaybedersin ki? dene. korkma. hiçbir şeyi elde edemezsen bile yanında bulunan insanları gerçekten tanımış olursun.
İnsanların isteklerine göre şekillenme. kendin ol. aynada baktığında hiç istemediğin bir görüntüyle karşılaşabilirsin ama o halinle sokağa çıktığında aynada gördüğün o kişiyi unut. nasıl görünmek istiyorsan öyle göründüğünü düşün ve at kendini sokağa. kendinden emin bir şekilde at her bir adımını. özgüven gerçek görünüşümüzle alakalı bir şey değil bence olmak istediğimiz kişiyle alakalı.
kendine zaman ayır. bir saat iki saat ne kadar istersen. yapmayı sevdiğin şeyleri yap, kendini tanımaya çalış, kendini dinle, içindeki çocuğa kulak ver. kendine bir şans tanı, o bunu hakediyor inan bana. seni asıl anlayacak olan o, seni asla bırakmayacak olan o. kendini değersiz, güçsüz görme çünkü değilsin. kendini güçsüz ve değersiz hissediyorsun çünkü kendi yolunu çizmiyorsun. hep birilerinin izinden gitme çabası, birilerini taklit etme gayreti içindesin. bunlara gerek yok ki. sen kendin olduğun sürece varsın.
kimseye kendini beğendirmek zorunda değilsin. her gün güzel görünmek zorunda da değilsin. zaten bu güzellik denilen şey göreceli değil mi? kime göre neye göre güzellik. he dersen ben kendime göre güzel olmak istiyorum eyvallah ama şunu da unutma kendini nasıl görmek istersen öyle görürsün.
kısacası sana demek istediğim yaşamaya, hayattan ders çıkarmaya, sevmeye, mutlu olmaya bak. ve unutma sen her halinle güzelsin, değerlisin.
cufcuf
İnternetsiz tamam da kulaklıksız olmuyor be abi. üç gün geçmek bilmedi.
cufcuf
beyin yarım bırakılan şeyleri hatırlarmış denedim gördüm bir yıldır bir problemim varmış çözmüşüm ama şuan o problemi hatırlamıyorum neydi benim problemim ya
cufcuf
yaklaşık bir yıldır katlanmak zorunda olduğum bir problemi çözmeyi demin akıl edebildim nasıl bir kafaysa bendeki yeni akıl edebildi.
cufcuf
bu tür insanlara hiç tahammülüm yok. hayvanları sevmeyen insanlar bana hep sevimsiz gelmistir. onlara bu işkenceleri yapanlar umarım birgun aynısını yasarlar.

cufcuf
bir bakışın,bir gülüşün,bir sözün bir insanın hayatını değiştirebileceğini düşünebilseydik hala bu kadar acımasız olur muyduk birbirimize karsı? ya önemsemediğimiz, farketmediğimiz şeyler karşı taraf için her şeyse bu kadar acımasız olur muyduk?
cufcuf
gündüz olan uykum geceleri de olsaydı şimdi bilmem kaç saatlik uyku çekmiş olurdum düzeltemedim bir türlü düzeltemedim şu uykumu