benim şifrem neydi ya?
rüyamda annem ve babamla kız istemeye gittik. kızın babası ve annesinin tiki var güya. babasıyla konuşurken elimi dudağıma sürtüyorum babası konuşamıyordu, o da elini dudaklarına vuruyordu. annesi konuşacakken de horon tepiyordum bu sefer annesi de horon tepmeye başlıyordu. böyle kızı isteyemedik sağlam bir dayak yedim falan. ispirto da içmiyorum yatmadan ama bilinç altım karışık 😂
bazen temassızlık problemi olan şarj aleti gibi hissediyorum. bir varım bir yokum, hayata ucu ucuna tutunuyor gibi oluyorum..
+1
bugün bir ayımız oldu.bir ay oldu belki ama gerçekten ona güveniyorum ve gitmeyeceğine inanıyorum.sadece geceleri görüşebilsekte ben onu çok seviyorum.sarılınca içime huzur oluyor.yeri geldiğinde ayağımı üstüne atıyorum(rahat uyuyamadığım geceler).en önemlisi de beni bu soğuk havalarda yalnız bırakmaması...canım yorganım iyi ki almışız seni,iyi ki yanımdasın pofuduk yorganım...
kuaförümüzü değiştirmeyiz, değiştiremeyiz onu aldatmış gibi hissederiz. telefonu başka şarj aletiyle şarj etmeyiz, sakınırız. çayı şekersiz içmeye çalışırken şekeri değil çayı bıraktığımızın farkına varıp tekrar şekerli içeriz. sonra bize "beni artık sevme,unut." tarzı kelimeler kullanılır. mümkün mü bulgur pilavıma cacık olan kadın...
youtube reklamı gibi insanlar için canınızı sıkmayın arkadaşlar.yine kamu spotu gibi giriş yaptım buraya ama olsun.böyle hayatınızda her şey güzel giderken atlarlar birden moralinizi bozarlar,hevesinizi kırarlar...sizin yapmanız gereken skip yapıp geçmek.atlayacaksınız ki istediğiniz şeye ya da mutluluğunuza devam edeceksiniz.sizi oyalamalarına izin vermeyeceksiniz.he atlamazsanız da öyle üzüleceksiniz,canınız sıkılacak.ben bunları düşünmem youtube red hesabım var para bende diyorsanız da bu kadar yazıyı size okuttuğum için özür dilerim ... 23.00'da yapılacak sohbette görüşmek üzere.(İnşallah pilavlıdır :d)
burada erkeklere "güvenilmez size, şerefsizsiniz siz" diyen kızlar arttı onlara sesleniyorum. beri bak beri. sizin o takıldığınız berkecanlar, anıllar, edizler yüzünden o durumlar oluyor. o mekândan o mekâna şekil şukulcu çocuklarla koşarsınız, yarı yolda kalırsınız. sizi seveni, kıskanıp değer vereni görmezsiniz. sonra dersiniz ki "yaa şöyle adam gibi seven çıkmadı ki sevelim.". al işte çocuk seni seviyor lan çocuk senin attığın random gülücüğün arasında gizli mesajlar arıyor sen hala berkacanlarla falanlar filanlar. ejderiyamla yakarım sizi yakarım!
tam 3 yıldır hastalıkta sağlıkta yanımda oldun beni yalnız bırakmadın.en zor zamanlarımda sadece seni dinledim.efkârımda da,mutlu olup haykırdığımda da...ama her şeyin mutlaka bir sonu vardır biliyorum.fakat seni artık göremeyecek olmak,yanımda olmayacağını düşünmek beni bir hayli üzüyor.siz de yanınızdakilerin kıymetini gidince değil yanınızdayken bilin.elveda canım kulaklığım,elveda geceleri kulağımda unutup uyuduğum dost.elveda kimi zaman takıp şarkıyı açmayı unutup sadece taktığım gerçek dost... -seni seven ejderiyacın
bayağıdır yoktum buralarda.. anlatmak istediğim tek şey her şeyin başı sağlık! gerisi gram önemli değil.sağlığın olmaz okuyamazsın. sağlığın olmaz çalışamazsın. sağlığın olmaz hayallerini yarıda bırakırsın ya da sevdiklerinin sağlıksız olması seni yarı yolda bırakır. yani sağlık yerindeyse gerisi tırı-vırı. ejderiyanızın ateşi harlı, yeşil elmalarınız bol olsun...
her şeyden vazgeçmişken,tam bırakıyorken yarınları o çıktı karşıma. yaralarıma, yangınlarıma ilaç oldu resmen. hayatımda gördüğüm en tatlı şey diyebilirim. İftardan iftara ya da sahurlarda görüşebiliyoruz ama onu görünce benim içim içime sığmıyor. bakışlarımın farkında olsa gerek hep kırmızı. umarım beni hiç bırakmaz mutluluğum bozulmaz. onu yerim ben ya... hoş geldin meyve-i karpuz.hiç gitme canım benim... herkese saygılar sevgiler.
hayatınızdaki fazlalıkları çıkarın arkadaşlar. kendinizi nasa uzay mekikleri gibi düşünün. hani onlar da parça falan bırakıyorlar ya istedikleri hedefe ulaşabilmek için. bizim de öyle yapmamız lazım. bazen can yakabiliyor ama bazı insanlar yokken daha iyi. yoksa sizin başarınızı da moralinizi de her bir şeyinizi etkiliyorlar... karşımda ki benim üzüleceğime, kırılacağıma aldırış etmiyorsa ben onu neden düşüneyim neden kafamı meşgul etmesine izin vereyim ki? bulgur pilavı-cacık gibi uyumlu olacağımız insanlarla amerika-rusya gibi olduk.her neyse ama gülecek çok şey var, mutlu olmak için sebep çok. karpuz dolu günler göreceğiz...
yine yağmurlu bir samsun gecesi.yine boşvermişliğin nirvanasında bir ejderiyacı...ben hiç bir yerde şu dolmuşların içinde ki kadar eğlenemiyorum ya.ejderiyam kıskanmasın şimdi o başka.ya vites atması olsun ne bileyim ara sıra çaldığı telefonla "la olum 2 dakikaya gelicem dellendirmeyin adamı da" tarzı konuşmaları olsun bir başka ortam.vitesleri 5000 devire kadar doldurup atması da ayrı bir fantezi.küçükken dolmuş şoförü olacağım diyordum "oturduğun yerden para kazan okuyupta" diyenlere.her dolmuşa bindiğimde bir kez daha aklımı kurcalıyor :d.çünkü dolmuş şoförü yerini yarış pistinin son düzlüğüne giren micheal schumacher gibi konumlandırıyor.her neyse beni unutmamanız adına bu dar zamanlarımda kendimi hatırlatmak amacıyla bir kaç şey yazayım dedim.dolmuş şoförü abimizin söylediği gibi bu arada "giden değil,gelen beklenilir." diyerek yazımı sonlandırıyorum.haydi sağlıcakla kalın.
"sen hiç kırık bardaktan su içtin mi?" diye soruyorlar.ya ben açlıktan gecenin bir yarısı bulaşık kapsülünü lokum sanıp yemeye çalışmış adamım bana umutsuzluktan mı bahsediyorsun?çatalla çorba yemeye çalışmışız biz neyin davasında bazı insanlar anlamıyorum.en ufak bir şey de "off artık katlanamıyorum ölsem keşke,beni kimse sevmiyor yalnızım" triplerine giriyor.gerek yok.1 paket süt,1 paket cici bebe alın sizden mutlusu yok.kendinizi mutlu edecek şeyler bulun,üzecek şeylere kafa yorup depresif hallere bürünmeyin.bir şeyi istemezseniz olmaz kısacası.bugün ki kamu spotumu da verdiğime göre herkese iyi geceler...
gecenin bu saatleri beynim uykuya hazırlandığından mıdır nedir böyle müzik dinleyip bomboş bakıyorum.hayır dinlediğim müziklerde cengiz kurtoğlu bu gece.yani sokağa inip bir yerleri aleve de verebilirim.malum yaz geldi ejderiya da huysuzlanıyor.her neyse diyeceğim o ki aşk meşk meselelerini çok takmayın.güvenilecek insanı bekleyin.neymiş efendim "siz günaydın mesajı almadan uyanmanın ne demek olduğunu biliyor musunuz?".uyandıktan 5-6 saat sonra kahvaltı yapmanın(kahvaltı denilebilirse artık),yemek hazırlayıp ekmeğin bittiğini görmenin ne demek olduğunu bilmiyorsunuz galiba.güvenilecek insan zamanı gelince karşınıza çıkar.şimdi diyeceksiniz senin çıktı mı da konuşuyorsun.çıkmadı,ama ya çıkarsa?hepinize kucak dolusu sevgiler...karpuz dolu mutlu günler göreceğiz...
"böyle bol vakitlerini ararsın" demişlerdi bana, haklıymışlarda... öncelikle burada ki aileme sevgi ve saygılarımı sunuyorum. yalnızlığıma ortak olan bir çok abim kardeşim ablalarım hepsine sunuyorum bol bol. üniversiteye kadar adam akıllı kitap yüzü açmayan ben, okul ortalaması lazım olunca öyle çalışmaya başladım ki en düşük notum 95 oldu. girmem gereken sınavlar dolayısı ile öyle çalışıyorum ki "komşunun oğlu falan falan kadar soru çözüyor" da ki komşu çocuğu oldum. çalışınca yapabileceğimi ve yaptığımı gördüm. şu lanet sınavlara kadar adam akıllı çalışmak için kendime söz verdim. bu yazı gayet sıkıcı ve veda yazısı gibi duruyor, evet. ama aslında bu yepis yeni bir başlangıcın yazısı olacak. yanımda olan olmayan, yeşil elma yiyen yemeyen herkese çok teşekkür ediyorum. az kaldı güzel haberlerle geleceğim...
bugün çakırlar korusuna pikniğe gittik arkadaşlarla.her şey iyi güzel fakat bir tane böyle güzel mi güzel hanım hanımcık bir kız dikkatimi çekti.bir baktım birisiyle gelmiş böyle benim yaşıtım bir kız.İlk başta arkadaşı falan sandım,grup olarak geldiklerini düşündüm fakat yanılmışım.bunlar beraber gelmişler ve sevgiliymişler.15-20 saniye bir içim burkuldu tabi :d.ama sonra hoşuma gittiler çok.böyle beraber birbirlerine yemek yediriyorlar,fotoğraf çekiliyorlar,sonra el ele bir gezmeye gittiler.bende imrendim ister istemez.halbuki bayağıdır da yalnızlığım ve ben iyi birer arkadaştık.sonra geldiler cidden içimden dua ettim hiç ayrılmasınlar diye.öyle güzel mutluydular ki beni bile mutlu ettiler.her neyse ben böyle uzun mesajlar yazan bir insan da değildim ama bu durum beni etkiledi biraz.umarım bir gün herkes pikniğe gidebileceği güzel insanı bulur,herkese iyi geceleer...
bugün apartmana girerken küçük bir kız çocuğunun bana doğru güldüğünü gördüm.bende ona gülümsedim çünkü küçük kız çocuklarının malum tatlılığını biliyorsunuz.sonra oyun oynar gibi bana dil çıkardı.bende ona çıkardım gülüştük biraz.İkinci kez bir daha çıkardı bende çıkardım o an da annesi belirdi."terbiyesiz utanmıyor musun kızıma pis pis hareketler öğretmeye" dedi.açıklamamı da dinlemedi çocuğu da aldı gitti.şoku hala üzerimde valla :d
bu saatler çok güzel ya.slow şarkılar eşliğinde hayatının gelir giderini hesaplıyorsun.verdiğin kişiden verdiğin değeri çıkarıyorsun bakıyorsun zarar da mısın yoksa kâr da mı?bana göre bu saatler düşünmek,uyuyarak değilde şarkı dinleyerek dinlenmek için var.bir de yağmur yağdı mı tadından yenmiyor.gülten karaböcek,sagopa kajmer ve cengiz kurtoğlu eşliğinde bu geceyi de sonlandırıyorum :d
"ben kimseyi kaybetmedim,herkes beni kaybetti."sagopa kajmer'in çok güzel bir şarkı sözü.bu sözü ben hayatımın çok noktasında kullanıyorum,uyguluyorum yani.değer verdiğimiz,koruyup kolladığımız insanlar gidince çat bu söz aklıma geliyor.o beni kaybetti.ben senle kendimi bulgur pilavının yanında ki cacık gibi görmüşüm,uyum sağlarız demişim sen gitmişsin.bu durumda benim üzülmem aptallık yani güzel şeyleri o kaybetti...neyse girişle böyle çok havalı olmuştu da anlattığım şey saçma sapan bir şeye döndü çokta şey yapmayın iyi geceler :d
sitenin yeni görünümü hepimize hayırlı olsun.yağmur yağarken o ses ile uyumanın huzurundan bahsedecektim ama yeni görünüm daha bir huzur doldurdu içimi.omü dedikodu uygulamasına sarılıp uyuyayım ben.haydi iyi geceleer...