fisher ve arkadaşları ayrılık acısı çeken beyinde neler olup bittiğini incelemek adına, ortalama 21 ay sürmüş olan ilişkileri sonucunda yakın zamanda partnerleri tarafından terkedilmiş olan 15 erkek ve kadın katılımcının beyinlerini fmri teknolojisini kullanarak inceliyorlar. tüm katılımcıların ortak özelliği ise ayrılık sonrası duygularını kontrol edemediklerini, hala eski partnerlerine mesaj atma/arama hissi duyduklarını ve yeniden birlikte olabilmek için pek çok yol denediklerini belirtmeleri veya ayrılık sonrası tamamen vazgeçmiş/depresif bir duygu durumu içerisinde bulunmaları.
aci bölgelerİ:
anterior insula: beyinde fiziksel acı ile ilişkilendirilen bir parça. ayak parmağınızı çarptığımızda duyduğumuz acıyla, sevgi beslediğimiz biri tarafından terkedilmenin (reddedilmenin) verdiği acının beynimizde aynı alanı paylaşmasını büyüleyici.
anterior cingulate cortex: bu bölge, beyinde duygu düzenlemeden sorumlu. bizi rahatsız eden, alıştığımızın dışında bir durumla karşılaştığımızda aktivasyonu artıyor. aynı zamanda “sosyal acı” ile ilişkilendiriliyor. örneğin sosyal dışlanma deneylerinde bolca kullanılan “sanal top fırlatma oyunu” esnasında beyinleri görüntülenen ve oyunda kendisine top atılmayarak “dışlanan” katılımcılarda da bu bölgenin yüksek düzeyde aktivasyon gösterdiği gözlemleniyor.
ödül bölgelerİ:

ventral tegmental area (vta): aşkın ilk evresi... İşte o çılgın aşık evrede ilk kez kendisini gösteren motivasyon, zevk ve bağımlılık sistemlerinin baş rol oyuncularından vta “ne yazık ki” ayrılık acısında da bizimle birlikte. neden ne yazık ki diyorum? çünkü bizim sevdiğimiz kişiden öyle kolay kolay kopamayışımızın, onu unutmamızın zaman almasının sebebi de büyük oranda beynimizin “o”nu hala ödülle ilişkilendiriyor olmasından kaynaklanıyor.
nucleus accumbens: yine aşkın ilk evresinden hatırlayacağımız nucleus accumbens de ayrılık acısında iş başı yapanlardan. hatırlayalım, bu bölge de beynimizin zevk ve bağımlılık merkezlerinden biriydi. o da vta gibi, kendisine zevk veren bir uyaranla karşılaştığında onu tekrar isteme, onu elde etme yönünde odaklanma ve motivasyon sağlıyordu. aynı zamanda büyük kayıplardan kaçınma veya büyük kazançlar elde edebilmek adına büyük riskler almaktan da sorumluydu.

araba kullanırken radyoda birden eski partnerinizle dinlemeyi, birlikte dans etmeyi sevdiğiniz şarkının çalmaya başlaması da sizi bu yüzden bu denli sarsıyor. çünkü bu şarkı ve beraberinde gelen, o an partnerinizle birlikte olmaktan duyduğunuz mutluluk, ona sarılmak, elini tutmak, dans etmek vb. tüm aktiviteler beyinde ödülle ilişkilendirilmiş durumda. nucleus accumbens‘in de büyük kayıplardan kaçınmak (ayrılığın önüne geçme) ve büyük kazançlar elde edebilmek (partneri “geri kazanma”) adına sizi harekete geçirme görevi uyarınca, içinizden bir ses “hadi ara onu, sesini duy, mesaj at. bir şey yap! hemen yap!” diye sizi dürtüklemeye başlıyor.
ventral pallidum: temelde bir zevk bölgesi olmasının yanı sıra çayır fareleri (prairie voles) ile yapılan çalışmalarda bu bölgede gözlemlenen aktivasyonun derin bağlanma ile ilişkili olduğu yönünde bazı sonuçlara ulaşılmış.

kaynak : https://eceaybikeala.com/2019/02/05/ayrilik-acisi-...

pandemiden çok önce fragmanı yayınlanınca çok heyecanlanmıştım böyle bir hikaye filme aktarıldığı için. sonra araya pandemi girdi ve filmin yayınlanma tarihi belirsizleşmişti. nihayet bir yayın tarihi belirlenmiş. merakla bekliyoruz efenim

birileri fahrenheit 451 okumuş ahshs @taga

boyumun 1.80 olması

eski sevgilim

hiç yüzünden darılmak
her güzel şeye alınmak
bitik ve mutsuz anılmak
alın yazımsa, sildim çoktan
peşimdem gelirsen
aşk için direnirsen
nerede yanlış bilirsen
çözmeyi düşünürsen
belki bir gün bulursun
ama sen onu da unutursun
boşver, boşver
yüreğinden yaralı, bizim hikayemiz
kaderimden kalanı, silsem de gitmiyor
İki sohbet aralı, bütün mesafemiz
geldim anlamıyor...

netflix dizisi olan the stranger'da ana karakterlerden birinin başına gelen olay.
- - - spoiler---
yavrucağı hastane hastane doktor doktor gezdiren annesi aslında kızına düzenli olarak fare zehiri gibi kimyasallar vermektedir. bu sırada eşini kızı ile ilgilenmediği için suçlamaktadır ve kızının hastalığına teşhis konulup tedavi edilmesi için daha çok para kazanması gerektiği konusunda zorlamaktadır.
--- spoiler - - -

en çok kullanılan ibadet yöntemi instagramdır.

yeni izleme fırsatı bulduğum film. bulmaz olaydım dedirtmiştir ama. yani ya ben bu işten anlamıyorum ya da gerçekten bomboş bir film... gereksiz yere uzayan sahneler, çoğu yerde sinir bozacak kadar abzürd olan açılar, birbiri arasında bağlantı kurmakta zorlandığım kopuk kopuk sahneler, son 10 dakikada olan olaylar ile filmin genelinde anlatılan konunun alakasızlığı, ay şimdi bir şey olacak dediğim ve sonunda hüsrana uğradığım olaylar... neredeyse filmi izlemiş olduğum için rahatsızlık duyacağım.
dipnot: mutlaka biri çıkıp "ya sen kim köpeksin de quentin tarantino filmi beğenmiyorsun" diyecektir. benim peşin peşin "sana fikrini soran oldu mu vasat?" dediğimi varsaysınlar.

trt1 'in yeni "abzürd komedi" kategorisindeki dizisi. başrollerini doğu demirkol, ece çeşmioğlu, asuman dabak, zafer algöz, şinasi yurtsever gibi oyuncular paylaşmakadır. tarık ( doğu demirkol) anne ve ablasıyla yaşayan, işsiz ve iş sahibi olmaya pek de hevesli olmayan bir genci canlandırmaktadır. gittiği bir iş görüşmesinde İrem'den (ece çeşmioğlu) çok etkilenir ve olaylar gelişir.
dizinin henüz bir bölümü yayınlandı. fakat akıllarda tek bir soru var: acaba leyla ile mecnun' un çakması mı olacak??? bu sorunun cevabını zaman içinde göreceğiz. gerek senaryo olsun, gerek oyunculuklar olsun, dizinin akışı olsun sanki leyla ile mecnun'u anımsatır gibi ama umuyoruz ki ilerleyen bölümlerinde özgün bir tavır ortaya koyabilir. eğer kendi hikayesini sürdürebilirse tadından yenmeyecek bir dizi olur.

çıkacağını gördüğüm zaman çok heyecanlandığım ama çıktıktan sonra hayal kırıklığına uğradığım filmdir kendileri. teslacığıma filmlerde bile haksızlık yapılıyor :(

özgürlük tutkusunun ölümüne sebep olacağını bilmeden güneşe kanat çırpan mitolojik karakter.
efsaneye göre olay girit kralının ikarus'un babası daidalos ' tan bir labirent yapmasını istemesiyle başlar. bu labirente yarı insan yarı canavar olan ve insan yiyerek beslenen oğlunun hapsedilmesini ister. oğlu için halk arasından bir kadın ve bir erkek kurban seçilerek labirente bırakılır. halk bir süre sonra bu kurban seçimine isyan eder ve canavarı öldürmek için bir savaşçıyı labirente gönderir. savaşçı ilk başta labirentte yolunu bulamaz ve daidalos'tan yardım ister. daidalos'un yardımıyla savaşçı canavarı öldürür. bu durum girit kralını kızdırır ve daidalos ve oğlu ikarus'u labirente hapseder. daidalos labirentten çıkması için ikarus'a bal mumundan kanatlar yapar. bu kanatlarla ne çok alçaktan ne çok yüksekten uçmaması için onu uyarır. İkarus uçmayı başardıktan sonra babasının öğüdünü unutur ve uçabiliyor olmanın verdiği özgürlük hissiyle her kanat çırpışında güneşe biraz daha yaklaşır. bu onun sonunu getirir çünkü bal mumundan kanatları sıcaktan erimeye başlar. sonunda ikarus kanatlarını tamamen kaybeder ve ege'nin sularına çakılır.

-emlakçılar

pantolon cebinde sürekli şıkırdayan anahtar ve bozuk para sesi.

kendi işini kendi gören, kendi göbek bağını kendi kesen kişilerdir.

korkutan depremdir. İstanbul'da yakını olanların asla yakınlarına ulaşamadığı, tüm iletişimin kesildiği ve insanların merak içinde kaldığı olaydır aynı zamanda. gsm operatörleri zamanında "afet durumlarında dronelar ile İnternet hizmeti vereceğiz" reklamları yapmışlardı oysa ki. hepsinin sınıfta kaldığını göstermiştir bu olay.

herkesin çok güzel anıları olan yada kendisinde ayrı bir yeri olan meşhur emektar sinema olur kendileri. bende çok da iyi hatıraları yoktur fakat. misal, girer girmez insanın burnuna çarpan sidik kokusunu bugün bile çok net hatırlıyorum. rahatsız koltuklarını ve derme çatma perdelerini hiç söylemiyorum bile. benim unutamadığım bir anı yok mu, tabi ki var. üniversite birinci sınıftayken içinde flört ettiğim çocuğun da olduğu bi arkadaş grubuyla paranormal activity izlemeye gitmiştik. hani filmlerdeki gibi "korkunca elimi tutarsın" muhabbetini yaşayacağımızı düşünerek o filmi seçtiğini sonradan öğrendim çakalın ama zaten o iş öyle olmadı. çünkü tüm filmi elleriyle kendi gözlerini kapatarak izlemişti. bu da böyle saçma bir anı işte.

üniversitedeki ilk yılımda kampüste dolaşırken gördüğüm, belli bir saati olmayan, belli bir durağı ve güzergahı olmayan kampüs içi ulaşım aracı. birkaç kez görmüş olmama rağmen hiç kullanma şerefine nail olamamıştım, içimde ukde olarak kaldı.

birçok insana yaşama sevinci nasıl olurmuş, mücadele nasıl olurmuş bunu gösteren güçlü kadın.. . İnsanların o'nu hep gülen yüzüyle ve savaşçı ruhuyla hatırlayacağına o kadar eminim ki. mücadelesi çok güzeldi. nurlar içinde uyusun...

kulaklığının bozulması.....