"24 yaşındasın ama daha kalbini platonikten başka kimse çarptırmadı...o da imkansız...etrafına baksan zaten seni fark edecek kimse yok...son sınıftasın ve boş bir geleceğe doğru gidiyorsun...bu saatten sonra da seni önemli hissettirecek kimse çıkmaz karşına...dışarıdan bakanlar seni çok vurdumduymaz sanıyor ama sen içten içe bi böcek gibi kendini yiyip tükediyorsun..." iç sesim sus artik!!!
fotoğraf çekmek ve onları estetik bir hale getirip insanların beğenisine sunmayı çok seviyorum ayrıca fotoğrafçılık üzerinde çalışan insanların çalışmalarını da severek takip ediyorum. buraya kadar herşey normal.üzerinde çalışıp paylaşıma değer buldugum fotoğrafların beğenilip yorumlanması da çok güzel ama anlayamadığım kısım şu: paylaştığım fotoğrafı çok beğendiğini söyleyen insanların bazıları neden o fotoğrafları özelden ister?kırmamak adına yolladım.sonucta beğenmiş ne olacak ki dedim.2 dk sonra fotoğraf kendi hesabında sanki öyle internette dolaşırken bulunmuş gibi paylaşmış.basit gelebilir ama üzerinde emek var.ben de internette paylaşıma değer çok güzel fotoğraflar buluyorum ama o fotoğrafı düzenleyen kişiye asla saygısızlık yapıp alenen kendi sayfamda benimmiş gibi paylaşmıyorum.
oturdum 10 bölüm tayvan dizisi izledim.zaten bozuk olan gözlerim ekrana bakmaktan 1 numara daha bozuldu galiba. ben ona üzülüyorum da ekranı kapatıp gercek hayata dönünce "ben şimdi bu dizideki gibi seven adamı nereden bulacağım" sendromuna yakalandım yine.sahi nereden bulacağım?
storylere bakarken bir anda onun fotografi cikti karşıma.oysaki kendimi tembihlemiştim bakmayacaksın diye.o anda bir kalp çarpıntısı,nefes alıp vermede düzensizlik... bir anda gelen mesaj atma isteği...ama tabiiki ben yine kalbimi susturup onun beni fark etmesini bekleyeceğim.hiç birsey yapmadan, çabalamadan....
çok merak ettiğim bir şey var. 22 yaşımdan sonra bisiklet sürmeyi öğrenebilir miyim?sanırım öğrenmeyi en istediğim şeylerden biri. bir iki kere denedim ama ehliyeti bile olamamasına rağmen bisiklet sürmenin araba sürmekten daha zor olduğu kanısına vardım sürmeyi beceremeyince (araba sürme deneyimim var.). bu yaşına kadar neden öğrenmedin diye soranlara cevap olarak belirtmek isterim ki çocukluk zamanlarımda nedensiz olarak bisiklete hiç ilgi duymadım. ama son zamanlarda beni sınırlılıklarımdan kurtaracak bir araç olarak gòrmeye başladım bisikleti.
23 yıllık hayatımın özeti;
benim sevdiğim beni sevmedi, beni seveni ben sevmedim.
benim sevdiğim beni sevmedi, beni seveni ben sevmedim.
geçen gördüğüm rüyanın etkisinden hala çıkamadım. damadın yüzünü göremesem de düğün günümü gördüm.evlendiğim adamın kollarında ed sheeran-perfect eşliğinde düğün dansımızı yapıyorduk. sonra bir ara uyanıp tekrar uyuduğumda kendimi gelinlik içinde harika görünürken gördüm. uyandığımda kendime gelmem baya zaman aldı. şu ana kadar evlilik,sevgili delisi olmadım hatta çoğu zaman sevgilim olursa özgürlüğüm kısıtlanır korkum bile olur.ama işte bazı rüyalar insanın aklını başından alıyor galiba.üzerinden birkaç gün geçmiş olmasına rağmen hala başım evlendiğim adamın göğsünde dans ederken ki halimi hatırladıkça kalp atışım hızlanıyor.gerçekten tuhaf.
bu yazım erkeklere...hani sizin okulda,tranvayada ne bileyim r11 de falan görüp güzelliğine ve bakımına vurulduğunuz kızlar var ya.hah işte onların bir kısmı kyk da kaldığı için biliyorum.kendileri yurt sınırları içine girdiği anda direk makyajlarını silip çekiyorlar paçalı donlarını.evet evet yurdun şuanki bitki örtüsü paçalı dön 😂 dışarıda boyalı badanalı kızlar için evinizin prensesi olacak 0 makyajlı doğal güzelliğe sahip kızlarımızı üzdünüz ne diyeyim 😏
dinlemekten asla bıkmayacağım tek şarkı...
kendimle ilgili bir sey daha öğrendim. her ne kadar sabahın erken saatlerinde onların cıvıltıları bana huzur verse de ben gece öten kuşlardan korkuyorum.harbi korkuyorum.mesela ben bunları yazarken dışarıdan ısrarla ören kuş sesleri geliyor ve saat 01:03.alışkın olduğum bir durum değil ve bu bana gerçekten tedirginlik veriyor.
saat 23:50 ve kyk ilkadım yurdunda kalan bir beyin yoksunu bu saatte gitar çalıyor. sen insan olamazsın gerçekten. annen keşke seni dünyaya getirmek yerine eve kedi alsaydi.tüm insanlık adına sevaba girerdi belki.dicek söz bulamıyorum. düşüncesizliğinde boğul inşallah. o gitar saman dolu kafanda paralansın 😠😠😠😠😠
bu ilkadım kyk yurdundaki kızlar harbi imansız. resmen saat 12 den sonra kuyruklarına basılmış kediler gibi kuduruyorlar. koridorda depar atan mı dersin, bülent ersoy'u aratmayan şekilde kahkaha atan mı dersin, kapı kapı dolaşıp dedikodu yapan mı dersin... geleli 4 hafta oldu yeminlen bezdim. aldi gene bağa ofli damarum. dedem osursun o burunlarunuza 😒😒😒
aşk acısı falan da çekmiyorum (zaten okul başlamış bundan daha büyük bir acı mi olur derdindeyim) ama kulağımda emre kaya -toz şarkıyı deli gibi bağırarak söylemek istiyorum.saat 00:35,oda arkadaşlarımdan biri uyudu diğeri de yatakta milleti stalklıyor heralde.benim bu acım 2 yıllık ev maceramın bu yıl babamın kaynağını kurutmasindan dolayi kyk yurduna geçmemden olsa gerek.😞
dur dur size annemle yine harika bir neden yüzünden küsmemizi anlatayım.hanımefendi bana yine yine küstük ve nedeni tarhana. 😂 evet evet tarhana.😂 gece yeni yapılan cici mi cici diş dolgularımın ağrısından doğru düzgün uyuyamazken sabahında da annemin "yeter artık saat kaç oldu kalk da şu tarhana hamurunu bee ser." ciyaklamaları siniri iyice beynime nakledince yataktan kalktığım gibi "yeter behhh!!!elli defa kalk dedin kalktım işte."diye kükrediğim yetmezmiş gibi bir de saniyesinde telefonumu elime alıp google amcadan diş dolguları neden bu kadar ağrı yapar diye bir araştırma yapmasını istedim.tabi annem beni kalkar kalkmaz onun dediğini değil de telefonumla uğraştığımı görünce tribini de peşine takıp soluğu balkonda aldı.tarhana serme işini de gurur yapıp kendi üstlendi.ben de canıma minnet diyerek akşama kadar öküz gibi yattım.pişmanlık mı?zerresi yok.benimle konuşmayı kesen karı şimdi yeni konuşmaya başlayan bebek gibi kısa kısa cümleler kurmaya başladı. yarın normal bir birey kıvamına gelecek nasılsa.nadasa bıraktım bekliyorum.
lise yıllarımdan beri dizileri takip etmeyi kendi isteğim ile bıraktım. üniversiteye başlayınca da yurtta ekranda ne varsa onu izleme zorunluluğu gibi bişey vardı. ekrana sadece haberler olduğu zaman bakardım. ta kii bu yaza kadar. takip ettiğim 3 dizim oldu ve sayı daha da artacak gibi 😞
evet bu sitede bir oflu daha bulmanın mutluluğu ile gel bir sarılalım diyorum 😂🙆
tam da samsun'dan trabzon'a seyahat ettiğim şu saatlerde,hüzünlü şarkılar dinleyip olmayan sevgilimden ayrılık acıları yaşıyor,histerik krizlere giriyorum.😣siz siz olun elinizdeki sevgilinin değerini bilin ponćik kızlarım benim.😉ha bu arada ordu-giresun havaalanının etrafındaki tel örgülerin üzerindeki uyarı tabelası ne öyle? "bu alanda drone uçurmak yasaktır!"sanki hepimizde drone cam. var da hobi olarak havaalanı etrafında uçuruyoruz.😒
bavulunu hazırlayıp,yolculuğu dört gözle beklemenin vermiş olduğu mutluluk paha biçilemez.😎her yolculuk mutluluk vermez tabi.dönüşler tam bir ızdırap.ama şimdi gidilen yer anne-baba yanı,solunacak hava memleket havası olunca iple çekiyor insan zamanı...😊 oh my rab!😲İçimden şair fırladı.evet evet az önce gördüm. bu tarafa gitti 👉