sınav haftası öyle bi yoğun ve stres altında geçti ki oofff bir sıra gecesinde delalım türküsünde halay çekip sonra da kenarda çiğ köfte yoğuran abinin yanına çöksem dert tasa kalmayacak
daha bugün ilk sınavımı olmama rağmen acilen masada yüzbir dönerken kivi çayımı yudumlayıp alnıma okey yapıştırabileceğim bir ortamda bulunmam lazım dostlarım
25 yaşındayım. şu yaşıma kadar bir sürü olay, bir sürü insan dokundu hayatıma. gidenler oldu, kalanlar oldu. alışkanlıklarım, inandıklarım, boyum, kilom, birçok şey değişti, ben değiştim. tüm bu değişimlere rağmen hayatımda ilk günkü gibi duran tek şey ingilizce seviyem.
eğer bu yıl 5. senemde mezun olamazsam bana okul bitti mi diye sorduklarında korkudan, muhabirin kaya çilingiroğlu’na “ kaya bey, ferrariniz yeni mi ?“ sorusuna, “siz feraye’yi nerden tanıyorsunuz?“ dediği gibi kendimi açık etmem umarım.
dışarıdan bakıldığında herkese eğlenceli komik makara kukara gözüküp aslında kendi içinde harabe olmuş bu kişinin her şey normal bir şekilde devam ederken sırf ona hislerimi dile getirdim diye benimle konuşmak istememesine mi yoksa aradan 10 yıl geçtikten sonra hayatımda ikinci defa birisine bu kadar değer verip 7 aydır kendimi perişan hale sokmama mı üzüleyim bilemedim. severek kötü bir şey mi yaptık anlamadım ki anasını satayım. galiba benim de artık yavaş yavaş sevgi duygum elden gidiyeah.
kasnak yuvarlandı elek oldu eski kaşarlar melek oldu. s.a
sanırım geçen dönemin başları bi numara sık sık aramaya başladı açınca da cevap vermiyodu. arkadaşa anlattım falan dedi trucaller yükle bakarız ordan kimdir nedir diye aldı teli yükledi. üye olurkende adımı gitmiş " tırıvırı " diye kaydetmiş benim tabi haberim yok neyse numaraya baktı kim olduğunu bulamadık sonra sildi programı. aradan baya bi zaman geçti bende sipariş için restaurantı aradım siparişi eleman getirdi orası da truecaller kullanıyomuş. e tabi benimde önceden kaydım olduğu için adım " tırıvırı " diye kayıtlı kalmış. eleman sonra dedi birader aradığında restaurantta alay konusu oldun dedi. hayırdır diye sorunca aradığında " tırıvırı " çıkıyo diye söyleyince ulan gülsem mi üzülsem mi bilemedim bi 5-10 saniye kitlendim kaldım. allahtan siparişi verdiğim yer de uzun zamandır aldığım bi yerdi de güldük geçtik. arkadaşta tabi bana bunu lan şimdi hatırladım üye olurken ben öyle kaydetmiştim diyince itibar falan hiçbir şey bırakmadı sağolsun. oraya gidişimde bi utanma duygusu oluyo artık. burdan o arkadaşa çok... neyse çokta yakın arkadaşın olsa güvenmicen adamı vezir de eder rezil de.
şu aralar evleneceksen geldeki uğur arslan gibiyim herşeyin farkında olup yaşanan olaylara gülüyorum ama bi yandan da ciddi davranıyomuş gibi yaparak aslında salağa yatıp nurullah kaan solmaz üçgenini tartışmaya başlıyorum. o zaman ragga ragga
bazı insanlar waffle gibi dışardan bakılınca eksantrik ama aslında ham maddesi hamur şokella.
eyvallah biz kaybettik sayalım, peki ya siz ne kazandınız ? sizi canından çok seven insan kaybedince ne kazandınız ?
oh be bugün de son vizeyi olduk bitti yani kısacası dil esvuayyini murra murra
il esvuayyeni murraaaaaaaaaa !!!
il esvuayyeni murraaaaaaaaaa !!!
karşıdan konuşarak gelen kız grubunun mesafe yaklaştıkça muhabbetin kesilmesi birbirinden bağımsız bakışlar o sessizlik :)
hani diyorum artık şu hayatta mutlu son değil de mutlu sonsuz olsun be kardeşim...
bir daha herhangi bi cafeye gittiğimde eğer siparişi verdiğim kızdan hoşlanırsam bi kahve istiyorum deyip nasıl olsun diye sorarsa tuzlu diyeyim de mesajı alsın :)
varsa eğer bir kral akrostiş de o zaman akrostişin kralı hakan altun'dur. (bilen bilir...)
kasıma da geldik ama hiçte aşk maşk başka değil bi olsaydı da bizde anlasaydık be birader...
yok mu size de yolda yürürken rahatsız edici şekilde erkek veya kız fark etmeden uzun süre bakanlar allaha şükür tipimiz de yerinde ama bi yerden sonra ulan acaba üstümüz başımız da mi bir şey var yoksa bir yerimiz mi açık gibi sorular sormaya başlıyorsun kendine ama görünürde de yok hani sadece bana olan bi durum da değil aynı şekil de oda arkadaşım da bu durumdan rahatsız... yoksa samsun'un insanları mı böyle ?
bugün akşam 22:30 suları çatal restaurantın ordan geçerken yanındaki kız arkadaşına bizimki geldi diyip (aslında tramvayı kastederken yanlışlıkla bizi eliyle göstermesi) arkadaşının da gülmesine sebep olan bayan bizi de iyi güldürdün :)