waited
efendim iyi geceler hepinize. İşten geldim yorgunum ve yarına gitmem gereken bir ders ve teslim etmem gereken erasmus belgelerim var. malumunuz hafta sonu çalışıyorum ve bu hafta sonunuda ailemden ayrı geçirdim. özellikle bugun gibi önemi ayrı olan bi günde aileden anneden ayrı olmak daha da üzdü beni. üstelik oda arkadaşlarım yok odada yalnız olduğumu varsayarsak hemen sabah olmasını istememi kendime çok görmem heralde. neyse sonuç itibariyle her şeyin kıymetini bilmek lazım anneniz ve sevdikleriniz yanınızda ise kocaman sarılın. ben bir müddet yine yorganın sağ köşesine sarılmaya devam edeceğim. İyi geceler.
waited
İyi geceler sevgili dedikodu ailesi. yarın sabahın köründe dişçiye gideceğim hayatımda daha önce hiç gitmedim çok korkuyorum. arkadaşlarım korkmamam gerektiğini söylüyorlar ama maalesef yarın doktoru görene kadar bu korkum devam edecek. neyse manasız bişe yazdım. İyi geceler tekrardan 😊
waited
günaydın dedikoducular. bu aralar burda okuduğum yazılarda çoğunlukla yazanlar hayattan soğuduklarını bunakdıklarını yazmış. ara sıra her insan böyle olur. ben de öyle. bana düşer mi bilmiyorum ama dicem oki nereden geldiklerini bilsinler ve her zaman güzel şeyleri umut etsinler edin yani hayırlı kandiller bu arada dua etmek için mükemmel bi gün ben kahvaltıya gidiyorum görüşürüz 😊
waited
efendim iyi geceler dedikodu ailesi. dün bir yazı yazıp hayatımda karşılaştığım erkekleri yazmıştım. bugun aklıma bir soru takıldı belki saçma veya mantıklıdır bu değişir kişiden kişiye ama hayatımda olmayan bir şeyi neden kendime bu kadar dert edineyim ki diye sordum bi ara kendime. aslında sorun sevilmek ihtiyacı ama sanırsam ben bazen fazla duygusala bağlıyorum. teşekkürler.
waited
şimdi sizlere hayatımda aşk adına ne varsa anlatacağım. hayatımda ilk hoşlandığım çocuk ilkokulda idi. gel gör ki onun bundan hiç haberi olmadı ve ona karşı olan duygularım zaten hoşlantıdan öteye geçmedi. onu ilkokulda bıraktım. ortaokulda dershanede iken vardı biri. oda aynı şekilde hoşlantıdan öteye geçmedi. aşktan uzak olsamda o zamanlar bunu bir dert yada ihtiyaç olarak görmediğim için üzülmüyordum. geceleri hep ilerde zaten biri olup beni sevecek bana sımsıkı sarılacak bunların hayalini kuruyordum. neyse liseye başladım. ve aşkı anladım diyebilirim ama platonik olanından. aynı sınıfta idik. İlk başta duygularımdan haberi yoktu. doğum günü hediyesi olarak tshirt almıştım ve onu sevdiğimi anladı. ama siz siz olun platonik aşktan uzak durun. onu her gördüğümde 4 sene boyunca tüm lise hayatımda gözlerim doldu. yalnız olduğumu en içime kadar hissettim. çaresizce mesaj atıyordum arada ama pek cevap alamadım tabi.ama onunla aşkı tattım ciddi anlamda. aşk insanı şair yaparmışda inanmazdım. onun için not defteri tuttum küçük sözler yazıyodum. sonrasında sevdiği kızı öğrendim ve artık hissizleşmeye başladım. defteri yaktım. onu lisede bıraktım ve üniye başladım. üniyede bin bir umutla başladım. bir gün sevileceğim hissi ile. model konserinde biri ile tanıştım ama bir hafta konuştuk ve bitti. zaten oluru yoktu. sonra hazırlığın ara döneminde hayatım boyunca lise aşkımdan sonra en çok onun için ağladığım ikinci kişi ile tanıştım. sınavda tanıştık. facede ekledim ve ilk mesajı 12 şubatta attı. onunla konuşmak o zamanlar benim için tek mutluluktu. saatlerce fotoğrafına bakıp ağlardım konuşurdum. 6 ay konuştuk buluştuk ve biraz tuhaf olacak ama ilk onu öptüm. ellerimin terlemesini kalbimin deli gibi çarpmasını asla unutamam. dönem bitti.eve döndük. ve onun beni hiç sevmediğini anladım. son mesajını da 24 haziranda attı. onunla ilgili tarihler istemsiz olarak aklımda. neyse ilk başta çok zor oldu unutmam. unutamadım yani. onun içinde not defteri tuttum küçük sözler yazdım. defter sanırsam duruyor bi ara yakarım onuda. bu çocuktan sonra hep facebooktan tanışıp görüştüğüm bi kaç kişi oldu ama istediğim aşkı bulamadım. daha sonra iğne deliğini duymuşsunuzdur. ordan bi çocuk vardı. benden hoşlanıyordu.onla konuştuk biraz ama onu sevmediğimi anladım ve daha konuşmadık. bi kaç arkadaşım onu tanıyordu ve gerçekten efendi biri olduğunu biliyordu ama gel gör ki sevemedim. neyse bir sene sonra çok pişman oldum severim zannettim. belkide boşlukta olduğumdan ona yazdım. sinemaya gitmiştik. konuşuyorduk telefondan güzel gidiyordu ama sevemedim onu hatta itici gelmeye başladı bazı davranışları. İkinci kez başlamadan bitti. şimdi pişmanım ama asla yazamam. çünkü onu sevmiyorum ama sevilmek dünyanın en güzel duygusuymuş. bana o bunu gösterdi. daha sonra kimse olmadı hayatımda şimdi de yok ama sevilme isteğim küçüklüğümden beri kurduğum hayallerim değişmedi. hep aşık olmak sevmek sevilmek istedim. sokakta orda burda birbirine sarılan insanları görünce hep gözlerim doldu daha dün piaazzadan gelirken hüngür hüngür ağladım. belki sevgilisi yoktur basitçe böyle diyebilirsiniz ama ben sevgilim olmadığı için değil sevilmediğim biri bana sıkıca sarılmadığı için ağladım. eminim bundan sonrada arada ağlayacağım böyle. ama hala içimde birgün aşkı bulacağım konusunda umutlarım var. ayrıca şimdi lisedeki sevdiğim çocuğun sevgilisi ile aynı sınıftayım arada o da geliyor karşılaşıyorum onla çok tuhaf oluyor içim ama iç çekip önüme bakıp geçiyorum sadece. umutlarım yarında benim.