burada yaşayan en güçlü ve en zeki erkekleri görüyorum. bu potansiyeli görüyorum ve hepsi heba oluyor. lanet olsun, bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor, ya da beyaz yakalı köle olmuş. reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşinde. nefret ettiğimiz işlerde çalışıp gereksiz şeyler alıyoruz. bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı. bizim savaşımız ruhani bir savaş, en büyük buhranımız hayatlarımız. televizyonla büyürken, milyoner film yıldızı ya da rock yıldızı olacağımıza inandık, ama olmayacağız. bunu yavaş yavaş öğreniyoruz ve o yüzden çok çok kızgınız.
benim dünya görüşümde, sen rockefeller merkezi harabelerinin etrafındaki ormanda av peşindesin. hayatın boyunca üzerinde olacak deri giysin var. sears kulesini saran sarmaşıkları tırmanacaksın. tepeden aşağıya baktığın zaman sadece un yapan ya da asfalt yolda et kurutan minik insanlar göreceksin.
sizler işiniz değilsiniz. sizler paranız kadar değilsiniz. bindiğiniz araba değilsiniz. kredi kartlarınızın limiti değilsiniz. sizler iç çamaşırı değilsiniz. sizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden pisliklerisiniz. hepimiz aynı pisliğin lacivertleriyiz.
tanrı'nın senden hoşlanmadığı olasılığını da düşün. o seni hiç istemedi, hatta büyük olasılıkla senden nefret ediyor! bu başına gelebilecek en kötü şey değil.
dövüş kulübünün ilk kuralı: kulüpten söz etmemek, 2. kuralı: kimseye kulüpten söz etmemek, 3. kuralı: ayakkabı, tişört yasak, 4. kuralı: dövüşler tek tek yapılır, 5. kuralı: dövüşte iki kişi vardır, 6. kuralı: biri pes derse sakatlanır ya da bayılırsa dövüş sona erer, 7. kuralı: dövüş gerektiği kadar sürer, 8. kuralı: dövüş kulübündeki ilk gecenizse dövüşmek zorundasınız.
marla singer: -bilmem öyle mi aslında benim daha çok hakkım var senin hala testislerin var öyle değil mi? -8g’deki kızın kendine inancı yok ve yaşlandıkça, seçeneklerinin azalacağından korkuyor. İyi şanslar. -anaokulundan beri böyle sevişmemiştim... -kendi içimdeki hastalıklı ve iltihaplı pisliği kucaklıyorum. yan cadı, yan. -biliyorsun ki, prezervatif neslimizin kristal ayakkabısı. bir yabancı ile tanıştığında, geçiriveriyorsun onu. bütün gece dans ediyorsun, sonra da atıveriyorsun. prezervatifi kastediyorum, yabancıyı değil. -hayvan kontrol merkezi gidilecek en iyi yer. İnsanların sevip, sonra da atıverdikleri küçük köpekçiklerin, kedi yavrularının, hatta yaşlı hayvanların ilgini çekmek için hoplayıp zıpladıkları bir yer, çünkü üç gün sonra aşırı dozda sodyum fenobarbital verilip, büyük hayvan fırınına gidecekler. -birileri seni, hayatını kurtaracak kadar sevse bile, yine de kısırlaştırılmaktan kurtulamazsın. -seni kazanmam mümkün değil, değil mi? -sana yeni elbisemi göstermek istedim. bu bir nedimenin elbisesi ve tamamen elde yapılmış. beğendin mi? İyi niyet tasarruf derneği bir dolara sattı. bu çirkin mi çirkin elbiseyi yapmak için birileri bu küçücük dikişlerle uğraşmış. -senden kürtaj olmak istiyorum.
2. kuralı: kimseye kulüpten söz etmemek,
3. kuralı: ayakkabı, tişört yasak,
4. kuralı: dövüşler tek tek yapılır,
5. kuralı: dövüşte iki kişi vardır,
6. kuralı: biri pes derse sakatlanır ya da bayılırsa dövüş sona erer,
7. kuralı: dövüş gerektiği kadar sürer,
8. kuralı: dövüş kulübündeki ilk gecenizse dövüşmek zorundasınız.
-bilmem öyle mi aslında benim daha çok hakkım var senin hala testislerin var öyle değil mi?
-8g’deki kızın kendine inancı yok ve yaşlandıkça, seçeneklerinin azalacağından korkuyor. İyi şanslar.
-anaokulundan beri böyle sevişmemiştim...
-kendi içimdeki hastalıklı ve iltihaplı pisliği kucaklıyorum. yan cadı, yan.
-biliyorsun ki, prezervatif neslimizin kristal ayakkabısı. bir yabancı ile tanıştığında, geçiriveriyorsun onu. bütün gece dans ediyorsun, sonra da atıveriyorsun. prezervatifi kastediyorum, yabancıyı değil.
-hayvan kontrol merkezi gidilecek en iyi yer. İnsanların sevip, sonra da atıverdikleri küçük köpekçiklerin, kedi yavrularının, hatta yaşlı hayvanların ilgini çekmek için hoplayıp zıpladıkları bir yer, çünkü üç gün sonra aşırı dozda sodyum fenobarbital verilip, büyük hayvan fırınına gidecekler.
-birileri seni, hayatını kurtaracak kadar sevse bile, yine de kısırlaştırılmaktan kurtulamazsın.
-seni kazanmam mümkün değil, değil mi?
-sana yeni elbisemi göstermek istedim. bu bir nedimenin elbisesi ve tamamen elde yapılmış. beğendin mi? İyi niyet tasarruf derneği bir dolara sattı. bu çirkin mi çirkin elbiseyi yapmak için birileri bu küçücük dikişlerle uğraşmış.
-senden kürtaj olmak istiyorum.