yerlere çöp atma alışkanlığı

bu alışkanlığı toplumumuzda önemli bir sıkıntı olarak gördüğümden konuyu açma adına bir tereddütüm olmadı.
bu akşam gördüğüm manzara üzerine bu başlığı açayım dedim.

orta derece lüks arabasından oğluyla beraber çıkan adam, aracından çıkar çıkmaz yere bir kağıt parçası attı ve yoluna devam etti. oğluna çöp atmamayı öğretecek olan bir baba, oğlunun yanıbaşında bu davranışı gereçekleştirdi maalesef.

sokakları, caddeleri evin içi gibi bir yaşam alanı olarak göremeyişimizin ve tam olarak sahip olunamayan dış ortamlara verdiğimiz saygının neticesinde caddelere, sokaklara çöp atmaktan çekinmiyoruz. kesinlikle övünmek adına söylemiyorum, babamın bana küçükken bu konuda verdiği ikazlarla ben şu an çöp atmama konusunda çok hassasım ve örnekte de verdiğim davranışı görünce toplum adına üzülüyorum.

İnternet ortamında hayvan hakları üzerine, balıkların boyları üzerine yapılan yararlı kampanyaları düşündüğümde aslında sokakların caddelerin temiz tutulması konusunda da bir kampanya düzenlenirse bunu nasıl tasarlayabilirdik diye düşünmeye başlıyorum bu başlığı açarak.

“siz mi zamanı yönetiyorsunuz, yoksa zaman mı sizi yönetiyor?”
kendi düşüncem: zaman bizi yönetir çünkü biz zamanı yönetseydik zamanı ileri yada geri ala bilirdik ama nedense zamanı geri ye yada ileri alamıyoruz. 👍

yeniden dünyaya gelseniz hangi ülkede doğmak isterdiniz? (türkiye hariç)
geçen gün bir arkadaşım bana "yeniden dünyaya gelsem türkiye yerine amerika'da doğmayı tercih ederdim" dedi. bu konu bana ilginç geldi, sizlerin görüşlerini merak ediyorum. ancak hepimiz türkiye'de doğduğumuz için veya en azından türkçe konuştuğumuz için, adaletli olması bakımından türkiye haricindeki ülkelerden birini yazın lütfen. doğrusu paran varsa somali'de bile çok iyi bir hayat sürmek mümkün o yüzden yeniden doğunca çok zengin olmayacağınızı, sadece o ülkenin ortalama gelir seviyesinde birisi olarak doğacağınızı varsayın. lütfen neden o ülkeyi seçtiğinizi de açıklayın, sadece ülke ismi yazmayın. eğer isterseniz doğmayı tercih edeceğiniz şehiri de yazın. örneğin "amerika" demek bence pek birşey ifade etmiyor, alaska mı, puerto rico mu, hawaii mi?

siz hiç aşık oldunuz mu? aşkı nasıl tanımlarsınız?
aşk iki taraflı olmadıktan sonra tek taraflı aşk boşunadır boşa zaman kaybetmektir.doğru insanı bulduğunuz an o sizin değerinizi biliyorsa ona sıkı sıkı sarılın ki aşkın nedemek olduğunun farkına varabilesiniz.

göreceli olan aşk sadece size göre aşk olmaz çok güzel bir insana aşık olabilirsiniz.ama unutmayınız ki sizin aşık olduğunuz göreceliye bir başkasıda aşık olabilir.lakin görünmeyene aşık olunuz.

merhaba arkadaşlar ingilizce uzemden kaldım. lütfen biri bana yardim etsin. önceki yıllarin büt soruları olan birisi varsa bana verebilir mi. çok makbule geçer. 😉 yada ingilizcesi iyi olan calistirabilirim diyen koca yürekli bir arkadaşımız varsa acilen irtibata geçebiliriz.🙏😙

bu olay küçükken başıma gelmişti:
bir gün annemle alışveriş merkezine gitmiştik ve dönerken otobüs durağına yürüyorduk.yolda bir kadının kıyafeti tıpkı anneminkiyle aynıydı.bir süre sonra annemin başka yere gittiğini durağın diğer yerde olduğunu söyledim.İlk başta bana cevap bile vermedi.ardından koştum ve "anne nereye gidiyon ya durak burda" dedim.bir baktım ki meğerse annem değilmiş kıyafeti anneminkine benzeyen bir kadınmış.sonra etrafıma bakınıp annemi aradım.sonra onu gördüğümde bana katıla katıla gülmeye başladı bende biraz sinirlendim o zaman ama şu anda o hikayeyi hatırlayıp güldüğüm bile oluyor 😂😂

size başımdan geçen komik bir anımı anlatayım.şehirler arası otobüs,yan tarafıma gayet hoş bir genç kız bindi,ilerki dakikalarda lambalar sönünce kızın bana baktığını farkettim,hoşuma da gitmişti açıkcası,bu durum aralıklı olarak devam etti. ben iyice kasılmış bir vaziyette kabarırken,muavin kızımıza yaklaştı ve:
-bayan,bayan uyanın lütfen ineceksiniz az sonra..
meğer kız başını yaslamış bana doğru uyur vaziyetteymiş 😄 döndüm çaktırmadan dışarıyı izlemeye koyuldum 😄