bir haftadır hayata dair kafamda bir sürü soru var. sıkıntılar, 'acaba ne olur'lar... bu gün akşama doğru eve geldim annem 'ne yaptın' falan dedi. 'iyi bir şey yapmadım oturduk arkadaşlarla geldim' dedim. 'ablan aradı 3 gündür rüyasında üst üste seni görüyormuş bir sıkıntısımı var eve gelince beni arasın dedi' dedi. aradım, rüyalarını anlattı resmen beni hissetmiş, anlamış... allah'a o kadar şükrettim ki. İyi ki varlar. :)))
geçenlerde bir yazımda baglanmayın demiştim sizlere. aslında beynimin, kalbime defalarca öğretmeye çalıştıklarını yazıya dökmüştüm. şimdi beni alsalar dünyanın en lüks evinde ki en iyi şartları sunsalar yine 'ah eski evim' derim. kendimi bırakmalıyım biraz. beynim herşeyi bir köşeye yerleştiriyor. gereginden fazla kafaya takıyorum her şeyi
dünyada sanki gerçekten sevdiğim kimse yok gibi. ve beni gerçekten seven... sevgiyi hissedemiyorum. oysa dünyadan bir haber yaşayan mutlu mutlu musmutlu bir insandım ben. birden büyüdüm. etrafımda beni anlayan ve gerçekten tanıyan kimse yok. en yakın arkadaşım bile o kadar düşüncesiz ki. bunu bilerek yapmıyor, amacı asla kötülük yada beni kırmak değil ama yeter diyor insan bir yerde. bu kadar da olmaz ne demek düşünemiyorum! ya ben neden her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyorum. karşımda kim olursa olsun agzımdan çıkan her kelimeyi söylemeden önce, iyice düşünüyorum. ya annem çocuğu olmayan bir teyzeye misafirlige giderken. anne x'si götürme ben bakarım deyip 2 yaşında ki kardeşime bakmak için derse gitmediğimi biliyorum ben. ama yoruldum artık. kafamı omuzlarımda kocaman bir yükmüş gibi hissediyorum. sıkıldım bu hayattan. etrafımda doğru insan dediğim kimse olmamasından... hepinize iyi geceler.
dünyada sanki gerçekten sevdiğim kimse yok gibi. ve beni gerçekten seven... sevgiyi hissedemiyorum. oysa dünyadan bir haber yaşayan mutlu mutlu musmutlu bir insandım ben. birden büyüdüm. etrafımda beni anlayan ve gerçekten tanıyan kimse yok. en yakın arkadaşım bile o kadar düşüncesiz ki. bunu bilerek yapmıyor, amacı asla kötülük yada beni kırmak değil ama yeter diyor insan bir yerde. bu kadar da olmaz ne demek düşünemiyorum! ya ben neden her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyorum. karşımda kim olursa olsun agzımdan çıkan her kelimeyi söylemeden önce, iyice düşünüyorum. ya annem çocuğu olmayan bir teyzeye misafirlige giderken. anne x'si götürme ben bakarım deyip 2 yaşında ki kardeşime bakmak için derse gitmediğimi biliyorum ben. ama yoruldum artık. kafamı omuzlarımda kocaman bir yükmüş gibi hissediyorum. sıkıldım bu hayattan. etrafımda doğru insan dediğim kimse olmamasından... hepinize iyi geceler.
bu gün bir kaç işimi halletmek için merkeze gittim. o nasıl bir samkart sırasıydı ya hava da çok sıcaktı üzüldüm gerçekten bekleyenlere :( neyse ders saati yaklaştı kalabalık olmayan bir ringde okula çıkıyorum. çocuğun teki yanıma yaklaştı ve abla ..... fakültesi için nerede ineceğim dedi. bende tut ablacım elimi bende orada inicem ben indiririm seni dedim 😃 abla nedir ya görenler üniversiteye gittigime inanmıyor sen abla diyorsun ya :d yeni gelen arkadaşlar biraz sakin olun, rahat olun. üniversitede sıradan bir okul stres yapacak bir şey yok abla nedir ya 😃 birde şu tramvayda insanlar düşmesin diye konulan direkleri sahiplenmeyelim lütfen. onlar tek elle tutmak için varlar sarılmak, sahiplenmek için değil ki 😃😃 eve dönerkende otobüse binelim dedik, arkadaşla yanyana oturuyoruz. 3-4 kere esnedim ve allah'ım noluyor ya esneyip duruyorum dedim. 10 dakika sonra önümüzde ki teyze arkasını dönüp yüzüme üfelemeye başladı. sonrada okudum seni geçer şimdi dedi 😄 canım teyzem ya dünyada hala iyi insanlar var sanırım ☺
ne sıkıcı bir gündü ya. okulu hiç özlemediğimi fark ettim. hadi bedirhan gökçe' den bitlisli babanın oğluna mektubu - almanya mektubu - sokak çocuğu dinleyelim. ve uyuyalım ki şu baş agrısı geçsin.
yolculuğu sevdigimi söylemişmiydim? huzur veriyor bana. bu yıl ramazanın sonlarında samsun'dan memlekete gittim 2 gece kaldım geri döndüm. sonra bir hafta samsun'da kaldım ve tekrar memlekete gittim ve bir ay sonra tekrar samsun... şu an batıparkta oturuyorum hava çok güzel. annem aradı dayın İstanbul'dan arabayla geliyormuş yarın yola çıkıcaz bayramı memlekette yapıcaz dedi. biraz mutlu olabildim, çünkü yalnız yolculuğu daha çok seviyorum. sonra tekar aradı iptal oldu dedi. gitmek istiyorum. bayramlar bayram değil artık benim için. memlekette hiç değilse sabah kabristana gidiyorum ben göremiyorum ama o görür belki diye mutlu oluyorum...
ah içimizde ki bu sahiplenme, bu baglanma duygusu... aslında tek sorunumuz. bazen düşünüyorumda aşık olmak gerçekten çok güzel bir duygudur heralde, ama bu arayış içinde olmak niye? bırakın arkadaşlar etrafda sevecek çok şey var kuşları sevin, agaçları, denizi, balıkları... İki simit alın, biriyle sevgi gölünde ki kuguları besleyin mesela, onları sevin. dengesiz hocalarınızı bile sevin ya onlara bile gülümseyin. aman ya sen mi üzeceksin beni olmadı bu dersi seneye veririm deyin. ama baglanmayın. sevdiğiniz herşeyin allah'ın size bir emaneti olduğunu düşünerek sevin, bir 'emanete' ne kadar baglanılabilirse o kadar baglanın. düşünsenize allah'ın emaneti ya. bu düşünceyle sevdiniz mi hiç? yere göge sığdıramaz, nasıl seveceğini nasıl bakacağını bilemez insan. ve eger bir gün allah'ın emanetini ondan alacağını bilir, sonra tekrar sonsuzlukta buluşacağına inanırsa ölüme'de dayanır bir şekilde. bir gün allah size o ömür boyu seveceğiniz sevgiliyi de verecek. al, sana ömürlük emanetim diyecek. ama önce haketmek gerek, onu orda burda aramadan şu anın tadını yaşarak beklemek. kalp kırmadan, incitmeden arkanızda gözü yaşlı birilerini bırakmadan beklemeli ki sonsuz emanetle mutlu olunabilirsin. sevin arkadaşlar illa bir insanı sevmek zorunda değilsiniz. sevmek büyük erdem yerde ki karıncalar, susamış bir kedi mesela onlarda size allah'ın emaneti bize verilen bu sonsuz nimeti iyi kullanmak gerek. bu günlük benden bu kadar, kalın sağlıcakla :)
günaydın uyananlar ve uyanacak olanlar :) bu gün kahvaltıyı sahilde yapmaya karar verdim biraz peynir, bir şişe çay, yoldanda simit aldımmı tamamdır. ve tabiki kahvaltıda bana eşlik edecek olan bisikletimm. bayadır kapıda hazırlanmamı bekliyor. sıkılmış olmalı, daha fazla bekletmiyim. sonra yolda gıcıklık yapıyor, zinciri falan çıkıyor. biraz uzun sürsede yapabiliyorum gerçi ama ne gerek var şimdi simsiyah olmaya gideyim en iyisi :) hepinizin cuması mübarek olsun. büyüklerinize benden kocaman selamlar :)
olmuyor. gittiginden beri düzelemiyoruz. hani parmakla gösterirlerdi ya bizim ailemizi, aile ne demek, sevgi ne demek, her zerresini bilerek büyüdüm ya ben. sonra sen gidince ailemizde bir şeyler eksildi. bulamıyor kimse, huzuru neden götürdün ki? çok güçlü görünüyorum biliyormusun? görüyormusun beni? gittiğini söylediklerinde dediklerimi de duydun mu? hissettin mi? bırakın beni ben daha çok küçüğüm diye yanına koştuğumu, günlerce bir mucize beklediğimi. ve hala beklediğimi..
otobüsler neden hep kırmızı?, ringler de öyle expreslerde... ben rengarenk olsun istiyorum. hepsi farklı bir renk, ne güzel gözükür :) omü dedikodu ekibiyle bir gece buluşup üniversite duragının oradaki ringleri rengarenk boyayalım bence?? :)
3 yaşındaki kardeşim karşımda ' ya ben geçekk kedi ocamm' diye ağlıyor. biz biraz parka gidelim en iyisi :)
elfida. 9 yaşında minik bir kız ve yılardır dinlene gelen bir şarkı. İnsanın içine işleyen bir ses. :)
okulu çook özlemişim ya. bu gün omü'deydim. bir arkadaşı gezdirdim. eğitimde indik. fen edebiyatın orada agaçların altında oturduk. omü sessizken bir başka güzedi. kalabalıkken bir başka güzel oluyor. oradan sahile kadar yürüyerek indik sahilde oturduk ve ev :) beni bu günden daha çok omüye çıkmak sevindirdi. seviyorum omüyü ya ve bence kesinlikle pişmanlık değil. :))
belimde ki saçlarımı omuzlarıma kadar kestirdim ama bildiğin küt gibi kısacık :( hala karar veremedim iyi mi yaptım kötü mü diye. yinede bu gün çok güzel geçti ☺
bu gün şarkı paylaşma sırası bendeydi sanırım. o zaman şarkı değil de bir türkü dinleyelim beraber. 'araz elses' den' atlar. :)
tramvaya binmeyi bile özlemişim :) eve dönerken canım arkadaşlara bir bakayım dedim bir kaç mesaj var, site sessiz sakin. nerelerdesiniz arkadaşlar nasılsınız durumlar keyifler nasıl? :))
sahil cıvıl cıvıl, hava çoook bunaltıcı yinede bisikletten vazgeçemiyorum. rutin günler başladı yine. şimdiden biraz sıkılmayada başladım. bakalım hayırlısı artık. şu an bisikletimle sahilde yanyana oturuyoruz. ben sessiz o sessiz iyiyiz böyle dalgaların sesi güzel zaten ☺
samsun'a yolculuk vakti. doğduğumdan beri her yaz memlekete gelir gideriz ama hiç bıkmadım yolculuktan hatta fazlasıyla severim otobüs yolculuğunu. bu sefer İçimde hafif bir burukluk var. memleket, kalabalık zaman iyi geçiyordu ama bir yandan da çok bunalmış evimi özlemiştim. şimdi garip bir his var içimde... gidesim yok, burada da kalasım yok. samsun yanıyordur şimdi buralar serin fakat insanın da evi gibisi yok. yine ikilemler içinde gidip geliyorum. bıkkınlık geldi oturdu yine yanıma. bunaldım hayattan. haklıyımda bence bunalmaktan. ama sayın okurların bana hak vermesi yada vermemesi için hayat hikayemi bilmesi lazım tabii. neyse yolcu yolunda gerek...
canım arkadaşlar :) hikaye muhteşem olmuş. son part olduğunu bilsem uykuyla biraz daha savaşırdım. sabah hepsini baştan okudum. odn, hemşerim, onumarkamsobe, mjyolnir, dakoh, tabuttaravasato ve hatırlayamadığım emeği geçen herkesin ellerine sağlık. bir sonraki sohbette görüşmek üzere iyi ki varsınız. :)
erzurumdan hepinize iyi akşamlar :) merak ediyorum insanlar ankaralıyım, İstanbulluyum, samsunluyum diyince yüzlerinde oluşan bu gurur, yaa erzurum mu vah vahh diye beyinden gelen bu düşünce neden? acaba neden? hayır amaç ne yani? mantık ne? anlamıyorum ya. komik geliyor sadece gülümsememe sebeb oluyor :) evet memleket erzurum ve ben böyle insanlara gururla çekinmeden söylüyorum :) buralara uğrayan herkesin başımın üstünde yeri var beklerim :)
omüdedikodu ailesi :) kim ne derse desin hatta çok fazla ortamım olmasa bile ben omü yü o kadar çok seviyorum ki ringde okula çıkarken bile kocaman bir gülümseme oluyor yüzümde :) öğrenci olmak muhteşem bir duygu bence. omü de 2 yıl bitti 2 yıl kaldı eminim oda hemen geçer :( telefonumun paket yetmezliği yüzünden bir süre aranızda olamadım :(( 4 gün sonra samsun'a evime dönüyorum memleketen ayrılmanın hüznü biraz var ama samsun'u evimi çok özledim :) yolculuk biraz uzun olacak. gece yolculuğu kitapta pek okunmuyor. böyle yerli, yabancı, hateketli, slow hiç farketmez dinlediginiz indirebileceğim müzik önerileriniz var mı? :)