syntaxerror
hani böyle bi his var ya yarayı kaşımak gibi. mesela kaşıdıkça kaşıyasın geliyor. daha da acıtarak kaşıyorsun. elinden gelse en derine kadar yırta yırta gidiceksin yani. hah işte bu his tuhaf bir his. mesela müzik dinliyorsun. kulağın belli bir desibelin üstünde rahatsız oluyor. ama şarkıyı daha yüksek daha da yüksek sesle dinlemek istiyorsun. kitap okuyorsun mesela. kitabın sonuna yaklaştıkça eğer sevdiysen daha da uzun olsa da daha fazla okusam diyorsun. leyla ile mecnun gibi hiç bitmesin diyorsun mesela. ama olmuyor ya, hani hep bi sınır var. müsaade edilen gerek fiziksel sınırlar, gerek manevi sınırlar, ruhun mesela sıkılıyor. ama yine de daha fazlasını istiyorsun. ama sevgi öyle değil. sınırsız alabildiğine sınırsız. kendini içinde buldun mu dur durak yok. sürekli yol alıyorsun . o yol hiç bitmiyor. daha da seviyorsun, biraz daha, daha fazla derken sonsuzluk geliyor aklına. sahi sonsuzluk tuhaf şey. sonsuzu istiyoruz bence en derinlerde. en sır olan yerimizde. sonsuzu bulmanın yolunu gösterecek biri var mı oralarda? ha bir de rüyadasın. uyanıyorsun. o arada dünyayla bütün bağın kesiliyor. düşünsene uyanmışsın sene 2143 olmuş felan. ortama ayak uyduracaksın bir sure sonra. İnsan olmanın gereği olarak. sonra yine daha iyisini isteyeceksin. daha iyi bir dünya, daha iyi teknolojiler felan. neyse yine daldım, gittim düşüncelerime. öyle işte. fikirlerinizi yazın da iki sohbet edelim şurada ya.

Yorumlar