hepcicegi
merhaba. yüreğime ağırlık oturdu kalkmak bilmiyor. annem. şükürler olsun ki annem var. hep onu güçsüz zayıf bir kadın gibi gördüm. yaşadıklarını düşününce empati yaptığımda güçlü olduğu apaçık ortada. küçük yaşta okulu bırakmak zorunda kalıyor annesi ağır kazadan dönüyor hafızasını kaybediyor üstüne kansere de yakalanıyor bu sebeple okulu bırakmak zorunda kalıyor 6. sınıfta. diktatör bir babanın kızı. küçük yaşta omzuna sorumluluklar yükleniyor. büyüdüğünde zorla evlendirilmek isteniyor. babası düğün bile yapmadan kızkardeşinin evine bırakılmasını söylüyor. annem napiyor sevdiği adama gidiyor evleniyorlar. şehirde yaşayan annem babamsiz 1 yıl köyde kalıyor. köy işlerini yapıyor bu sırada hamile de tabi. tüm o kalpsiz insanlarla acı dolu bir yıl geçiriyorlar. babam askerden gelince ankaraya geliyorlar tek göz evde. babam günde iki işte çalışıyor annem çalışıyor ve annem hala bile çalışıyor. şükür ki suan ki iş şartları o zamankine göre çok daha rahat. elini vermeyen evin direği babası agir bi hastalığa yakalanıyor artık konuşamaz yuruyemez oluyor ve annemi gördüğünde sürekli ağlıyor. bugünlere ne zorluklarla geldiğimizi biliyoruz. ne kadar güçlü olduğunu artik biliyorum. dayanamadiginin da farkındayım. hiç annem gibi olmak istemedim daha güçlü daha da güçlü olmak istedim. tartistigimizda ona söylediğim cümle çok acıydı ama gerçekti. böyle hissetmiyorum demedi. yanılıyorsun demedi. yasayamadiklarinin acısını benden çıkarıyorsun dedim. bekledi bekledi sonra geldi öptü beni. sarıldı. sevgimi istedi sevdim onu. unuttuk. en güzeli de buydu. İkimizde unuttuk.

Yorumlar