neutron
yarın mini mini birlerin ilk günüymüş. ilk birkaç seneye dair hatıralarımı canlandırayım. okula başladığım gün ağlayan arkadaşlarıma şaşırmıştım. annemle babama gidin ne duruyosunuz demiştim. öğretmenimiz kocaman bir ağaç yapmış her birimize birer elma çizmişti. okumayı öğrendikçe elmalarımız kızarıyordu. ilk benim elmam kızarmıştı. okuma yarışmalarında en hızlı ben okuyordum. çarpım tablosunu hemen ezberleyip daha ikinci sınıfta kantinde çalışmaya başlamıştım. gün sonunda tonla parayı bana emanet ederler müdürün odasına bırakırdım. en sevdiğim şey öğretmenimizin 1. dünya savaşını anlatmasıydı. o anlattıkça ben hayal ederdim. bir keresinde ısrarla 2. dünya savaşını sormamla iyi bir azar yemiştim. öğretmenimiz bize matematik sorusu sorar bunu çözerseniz bedene çıkacağız derdi. herkes bana bakardı ''hadi neutron'' derlerdi. ben de çözerdim, çıkardık. yirmi soruluk testler olurduk. öğretmen benim optiğimi okumaz 20'de 20 yazar geçerdi. şimdi buraya kadar niye böyle kendimi övermiş gibi anlattım. mutlaka bu mesajı okuyan öğretmen adayı dostlarım vardır. onlara zeki öğrencilerine ''çalışma disiplinini'' aşılamalarını istediğim için anlattım. allah vergisi bu durum ilkokulu kurtardı fakat lisede işe yaramadı. çalışmaya programlanmayan bu zeki çocuk derslerde uyudu. dışarda top oynadı. evde bilgisayarın başından kalkmadı. ve lisede üçer beşer zayıf getirdi. ha bu arada en sevdiğim ders hiçbir zaman matematik olmadı :d

Yorumlar