Eleni
herkese selam, sana hasret frank. epey uzun zamandır görüşemiyoruz, epey epey uzun bir zamandır. aklımdasın diyemem ama bu olmadığını da göstermiyor. bilirsin işte, yaz tatili derken aile ve alışma süreçleriyle boğuşmaktaydım. boğuşmalarımın sonucu zor da olsa galibiyete çıktı. bu zorluklara gizli gizli sigara içmeler de dahildi. (ee malum aile bilmiyor sigara içtiğimi.) komşular görmesin tedirginliğiyle kendi çapımda sigara içerken aksiyonlarla kapışıyordum. aman ne büyük eğlence. çoğu kötü olay öğrendim, henüz atlatmayı başaramadığım. ara sıra unutur gibi olup sonradan hatırladığım. konu şu ki; gurbette olunca çoğu şeyden bihaber oluyorsun, bihaber bırakılıyorsun. kendilerine göre savunmaları oluyor, üzülmeni istemiyorduk. (sonradan öğrenilmesi mutlu ediyormuş gibi.) yine de haklı yanları muhakkak vardır, lakin ben göremiyorum diyerek neyselere sığdırmayı tercih ediyorum. öyle değil midir zaten? yaş aldıkça anlarsın çoğu şeyi. sana söylenenleri anlayamayacak bir çağdasındır her zaman ve her defasında ısrarcı davranırsın. çünkü sana göre sen kendi hatalarını kendin tecrübe edinerek öğrenmelisin. engebeli yolları kendi ayağının tozuyla geçmelisindir. zaten sana söylenen çoğu nasihati yapmamak için direnirsin, hep kafanın dikine gitmek zorundasındır çünkü. sonu ya ak olur ya da kara. bu pek de kimsenin şeyinde olmayan bir şeydir. İnsanlar genellikle kendi dertlerini yakınmaktan yanadır frank. söz sırası sana gelince ise hep kaçış yolu ararlar. (bu insanlar ne de tuhaf, ne de alçak!)

Yorumlar