Zeze
hayatı durduk yere dramatize etmeye çalışan biz insanlar... sanki duygularımızı daha yoğun yaşarsak, daha çok üzülüp incinirsek daha iyi bir insan olacağımızı sanırcasına yaşamalar...
halbuki ne gereği var ki ?
mesela biri sizi terkettiğinde onu sevmeyi bırakma sürenizi uzatmak sizi daha sadakatli mi yapıyor ? arkadaşlığınızı bitirdiğiniz bir insanın anılarını hüzünle tekrar tekrar kafanızda oynatmak sizi daha iyi bir arkadaş mı ? minicik şeylerden incindiğinizde siz daha duygusal ama kaskatı görünen duygusuz mu ? (bu örnekler farklı şekilde çoğaltılabilir) bunların hepsi insanların çizmiş olduğu kalıplar. o anıları mutlulukla hatırlayıp aman biten bitti ne yapalım demek varken duygusal birtakım buhranlara düşmek bize ne kazandırır ki ? biz bütün bunlarla kendi hayatımızdan çalıyoruz bence. artık insan eliyle çizilmiş saçma duygusal çizgilerden çıkalım istiyorum. her insan her duygusunu kendince yaşasın (herkesi rahatsız ederek demek istemiyorum) . üzülmek için üzülmeyip, gülmek için gülmeyelim. İçimiz neyse dışımız korkusuzca o olsun. yargılanmalardan uzak olalım.
gününüz güzel, duygularınız bol ve sizce olsun 🌸

Yorumlar