çoğu kişinin aksine ben bu durumun pek de masum olmadığını düşünüyorum. bu uğraş düpedüz "boş" olmaktan kaynaklanıyor. kız ya da erkek avcıları dediğimiz bu kişiler, sürekli karşı cinse sahip olmaktan ve onun da kendisine ilgi göstermesinden müthiş bir haz almakla beraber bu yüzden kendisini; "gıpta edilmesi gereken" ve hatta alfa erkek ya da alfa kadın olarak nitelendirir. bunların sevgiyle falan hiç alakası yoktur. İlgi ve sevgi sömürüsü yaparlar sadece. siz siz olun ve böyle insanları gördüğünüzde suratına ağız dolusu ile "boşsun" deyin.
toplumsal yozlaşma her yerde. çürümüşlük, ahlaksızlık baktığımız her yerde. devlet kademelerinden sokağa, basit bir meslek kuruluşundan tv lere kadar baktığımız her yerde. önceki dizileri bir hatırlayalım. bizimkiler, süper baba, kaygısızlar,baskül ailesi bla bla. çoğaltılabilir. hepsi aile olmanın, saygının, güldürürken bir çok toplumsal mesaj verip düşündürmenin ki kaygısızlar alfadır bence çok troll bir diziydi, hepsinin bir anlamı vardı. şimdi zengin şatafatlı hayatlar, zengin kız/erkek yada fakir kız/erkek, mersolar, bentleyler altta, zengin kolej dizisi ama okulda derse dair sahne yok, golf oyunları bilmem üst düzey holding konulu ama hepsi aynı olan bomboş yapımlar. biz nasılsak bizim için üretilenlerde öyle. kendimize kızacağız önce. bunlar gökten inmiyor. hepsi bizim içimizden çıkan insanlar. demem o ki, toplumsal olarak bundan 20 yıl öncesine kadar o kadar şey kaybettik ki hala günden güne kaybediyoruz. yozlaşmakta bu kadarı da olmaz herhalde dediğimiz ne varsa tam da o kadarı oluyor. bilmiyorum nasıl düzelir ama ben toplumsal devrimin şart olduğuna inanıyorum. hem eğitimde hem sağlıkta hem de sosyal yaşamda baştan sona değişmesi gereken toplumsal kuralların konmasından başka bir yol olabileceğini sanmıyorum. şimdi ne güzel olurdu cumhuriyetin ilk yıllarında olsaydık. yanlış zamanda doğmuşuz. ne demiş cahit zarifoğlu; biliyor musunuz ben bu çağdan nefret ettim. etimle, kemiğimle nefret ettim.
Cevaplar
şimdi ne güzel olurdu cumhuriyetin ilk yıllarında olsaydık. yanlış zamanda doğmuşuz.
ne demiş cahit zarifoğlu; biliyor musunuz ben bu çağdan nefret ettim. etimle, kemiğimle nefret ettim.