bu ay tüm eskiler gelip selam veriyormuş, iyi günler sayın omülüler ve mezun olduktan sonra dünyanın en güzel şehri samsunda yaşamaya devam eden şanslı insanlar, günleriniz güzel geçsin
depresyon günlerinde burayı hatırlayıp, sa girdisi girmek için geldim ama hepiniz burdasınızya arkadaşlar
bir iç çekiyorum aylar geçiyor, bu nasıl hayat, nasıl bir zaman, kimse yok mu
ağlayarak yazıyorum, devaaaaaaaam
keşke samsunda olsam
hayırlı işler
daha bugünün ilk dakikalarında günün güzel geçmesi için iyi dileklerde bulunmuştum, fakat şuan kapatın gidelim moduna gelmiş durumdayım. ana kampüse çıktım, sınıfa girdik, hoca yanına almış korumalarını herkesi hizaya soktu inceden sınavın nasıl olacağının mesajını vermişti ki 100 soruluk sınav kitapçığını, ve optik kodlamayı önümde bulmam bir oldu. bir kere ben üni hayatım boyunca toplam 100 soru çözmedim, en son lysde yaptığım kodlama apayrı bir sinirimi bozdu, sorulardan zaten bahsetmiyorum, öff yani yaşayasım bile kalmadı, nefes alamaz hale geldim, çıktım bir an önce sahile atmak istiyorum kendimi o da ne dişin önünde bir hanımefendi, tekrardan nefes almaya başladım, kan dolaşımım hızlandı, bir daha görebilmek için rüzgarda dili dışarda savuran köpek gibi kafayı camdan çıkardım, o insanüstü varlığa son kez baktım, kafam allak bullak oldu, adeta kendimden geçtim ama dönemedik bir daha geriye, neyse yaşıyorsak sebebi sensin bil istedim
yıllar sonra ruhsuz ve zoraki olarak, son kalan dersimin sınavına gireceğim için, dersin yaklaşık 500 sayfa notuna bir miktar(10 dk) göz gezdirdim. dersi ana kampüste alıyor olmam, sınavın amfide olacak olması, alıştığım sınav düzenin bir miktar dışında olsada kopya çekerken zorlanmayacağımı düşünüyorum. 1 senemin bağlı olduğu derse 10 dakikayı çok görüyorken, bu bir kaç cümle için, dün başladığım yazma serüvenini şuan sonlandırıyorum. 00.00 kimileri için sadece bir saat, kimileri içinde dün ile yarın arasında bir bugün esamesi ve 00.01 artık bugünü yaşama vakti, kendinize iyi bakın gününüz güzel geçsin :)
samsun da öğrencilik serüvenimin 5. senesinde sıradan bir memleket ziyareti dönüşü, iner inmez kendimden geçiren otogar soğuğuna karşı, arka çıkışa doğru yürüme cesaretinde bulundum. klasik, dolmuşun içinde ısınarak evime varırım düşüncesi durağa varır varmaz kasvetli bir sessizliğe bıraktı kendini. şoförün 3 koltuğa serilip uyuması bir yana dolmuşun çevresinde bulunan bir genç ve bir amca ile birlikte çalışmayan dolmuşu ittirerek çalıştıracak olmamızdan habersiz cama bir iki defa tıklatma cüretinde bulundum. şoför uyandı, battaniyesini toplandı, doğruldu ve sonrasında kapıları açtı. bavuldan mütevellit arka tarafa yerleştim ve ısınmak için bir takım kendime sarılma ve yüzey alanını küçültme işlemlerinden sonra artık araba çalışsada kalorifer denen icattan yararlansak diye düşünüyordum, marş1 marş2 marş3 tık yok ben çaresizliği kabullenmiş ne zaman 'şu arabayı bi itelim' direktifi gelecek diye bekliyorum, çok geçmeden kendimi sağ yanağı acuçlamış şekilde buldum zaten 3 kişiyiz biz 2 genç sağ sol geçtik, dayının ağızda sigara güya ortadan yardım ediyor. başladık asılmaya ama soğuktan ellerim dolmuşa yapışıyor, kapadım gözlerimi var gücümle itiyorum baktık ivleniyoruz salıp iter gibi yapıyorum ama araba çalışmıyor 3 kere marş bastık sektik geri geldik vs 200m yi buldu bizim itme mesafesi son garaja geldik ben bittim amca zaten yok olmuş gençte kenarda soluklanıyor dolmuş tin tin ilerlerken bir ışık, bir ses stop lambaları yanmış, motor çalışmış şoför sevindi geldi beni aldı topladık elemanları taksicilere, bizi izleyenlere karşın 'merhabalar aq' edasıyla yerleştik durağa, çok şükür şuan sıcak yatağımdan bu cümleleri aktarıyorum. belkise son günlerimi geçirdiğim samsumda ardıma bıraktığım bir anı daha, size günaydınlar bana iyi uykular, kendinize iyi bakın :)
sabah kardeşimin 1 balığı vefat etti, neden dedim, çok yem veriyor dediler. kardeşime sordum, çok seviyordum ondan abi dedi. yakmak farz oldu
arkadaşlarla otururken tel masada titreyip duruyor, bizimkilerde ooo piyasa çalkantılı falan diyorlar, bildirimlerin omü dedikodudan geldiğini söyleyemiyorum :(
saat sabahın 05.00'i anlamsız bir şekilde uyandık, yağmur balkonun küpeştelerini dövüyor, damakta ufak bir kuruluk, su içip yatıyorum. zaten niye uyandım bilmiyorum, havada acilen düzelsin pls
haluk levent konserindeki güzel arkadaş, seninde cumhuriyet bayramın kutlu olsun
tek bir projenin kalması, artık 5. sınıf olman, okula sadece ayda 1 uğrayacak olmak, bunlar aslında ben samsun sevdalısı ve manyak sosyal hayatım için inanılmaz fırsatlar ama bir yandan da 3 ay sonra serüvenin bitme durumu, öğrencilik hayatının son bulması ve beraberinde getirdiği sorumluluklar, benim bu süreci evde stresli bir şekilde geçirmeme neden oluyor. dışarıyı bırakın eskiden buraya bile yazdıklarım ve şuan yazıp yazıp silmeme neden olan kararsızlıklarım beni esir almış durumda, neyse işin özeti okul bitmeden benden daha fazla gezin, daha fazla eğlenin, daha fazla mutu olun, şu olmaz dediğiniz her boku yapın ki sonradan size cringe gelmesin :)
suratlarına sövemiyorsun, insta, twitter desen üzerine alınacak bi ton insan var gelip buraya yazıyorum, sinir atıyorum kimse görmüyor zaten, neyse küfürsüz de dökemiyorum gidip uyuyayım
yorgunum ama gerçekten
aileden ayrı ilk bayramım memleketten uzakta proje teslimi yetiştirmeye çalışıyorum, inşallah tek yalnız benimdir hepiniz mutlusunuzdur, bu arada iyi bayramlar :/
dur dur geç kalmadım de mi ? evet yeni arkadaşlar omü, güzel sanatlar fakültesi,samsun ve mimarlık özelinde her şeyi sorabilirsiniz :)
hayırlı bayramlar babuşlar başka samimi platfotm kalmadı
sa bir miktar canım sıkkın