oturup hayatımı anlatan şarkı yapmak istesem, duygularımı bu kadar net cümleler ile kağıda dökemezdim. mehmet erdem'in olur o zaman şarkısı tam da böyle olmuş. özellikle şu cümlesi enfes "çok şey isteyip hepsi zor deyip yorulursun ya"

7. sınıfa gidiyordum. beden öğretmenimiz okul takımı formalarını dağıtacak, ama nasıl heyecan var bende anlatamam. 9 numaraya sempatim olduğu için gece yatarken bile onun hayalini kurarak yatmıştım birkaç gün. bir yandan da oynadığım mevki o.saha olduğu için forvetler varken bana mı verecek diye kendimi avutuyordum. öğle arası oldu, hoca bizi odasına çağırıp formaları dağıtmaya başladı. hoca ismimi bağırdı, gittim formayı almayı, aradan çok kısa bir süre geçmişti ki kendimi merdivenin dibinde bir çocuğu kaldırırken buldum. nasıl sevinç ile çıkmışsam odadan çocuğa çarpmış ve yere düşürmüşüm. :) akıllarda soru işareti kalmasın çocuğa bir şey olmamıştı. :) bunu yazarken o sahneyi gözümün önüne getirdim, ayrıca aklıma will smith’in “umudunu kaybetme” filmindeki işe kabul edildiğinde, koşa koşa caddeye çıkarak sevinçten ne yapacağını şaşırdığı sahne geldi.ve şu replik “hayatımın bu küçük kısmının adı, mutluluk”. hayatımızın böylesine küçük kısımlardan inşa olması dileğiyle.İyi geceler…

bugün gazi d. hastanesinde işimi hallettim çıktım. dışarıda bankta bir 5 dakika oturup dinleneyim dedim. o ara yanıma ayağından 3. kez ameliyat olduğunu öğrendiğim yaşlı bir amca oturdu. sohbet sohbeti açtı derken hayatını anlatmaya başladı. çalıştığı iş, ailesi, sıkıntıları vb. yarım saat falan geçti hep o anlattı ben dinledim. biyografi kitaplarını sevdiğimden olsa gerek hiç sıkılmadım, yalnız bu otobiyografi oldu ama hayat hikayesi işte. :) bir saat falan olmuştu ki refakatçisi almaya geldi amcayı, amcanın giderken allah razı olsun yeğenim dinledin beni hakkını helal et demesi beni etkiledi. ne kadar çok birileri tarafından dinlenmeye ihtiyacımız varmış dimi. sonra seni de tuttum burada galiba kusura bakma dedi. İçinde ukte kalmasın diye yok amca bende arkadaşı bekliyordum diyerek geçiştirdim. helalleştik gitti. İleri de hepimiz birer çalışan olacağımızdan, son olarak da söylediği şu nasihatı paylaşmak istiyorum. "torunum bir işte başarılı olmak istiyorsan, o işte sebat etmelisin" hadi kalın sağlıcakla...

düşünsenize bu sitede de "who am i" filminde hackerların mesajlaşma sahnesi (kafalarının üstünde nickleri yazıp, yüzlerinde ise maskeler olan sahne) gibi simulasyon olduğunu baya aksiyonlu olurdu. :)