evet arkadaşlar bazan hiç olmadık bir zamanda bir şarkı ilişir kulaklarınıza sizi alır, yıllar ötesine götürür hiç acımadan. ve dersiniz "yine çaldı o mel'un şarkı, geçmişe boyun eğdirircesine". bütün duygularımı zaptu rapt altına aldı. o zaman "duyanlara, duymayanlara soranlara, sormayanlara ben onu seviyorum çok seviyorum" gecenin şarkısı olsun.

evet arkadaşlar herkese iyi günler. boru gibi geçen 2 sınav, kesişmeler, restleşmeler ve anahtarım olmadığı icin 1 saat kapıda bekledikten sonra kart ile kapıyla cedelleştıkten sonra nihayet rahat kavuştum. eee siz nasılsınız?

kıymetli arkadaşlar nasılsınız, iyi misiniz? beni soran yok da ha işte sorarsanız iyiyim. bu aralar duyduğum bir kaç konuyu aktaracağım size. öncelikle samsun'da yaşayan arkadaşlar musluk suyu içen varsa kesinlikle içmesin bu aralar sularda salgın bir hastalık olduğu söyleniyor. çay dahi yaparken fazlaca kaynatmayı öneriyorlar. bir diğer mevzu da bayanları fazlasıyla ilgilendiriyor, dışarıda gezerken çok dikkatli olmanız gerekiyor. röntgencilik yapan veya fotoğraflarınızı çekip sosyal medyaya yayılıyormuş (hangi amaçla bilmiyoruz ama iyi niyet olmadığı kesin). bu arada dün dünya yakışıklılar günüymüş. beni tebrik eden olmadı, hak veriyorum tebrik etmeyen arkadaşları, çirkin birine niçin yakışıklılar günün kutlu olsun desinler ki. hayır yani deseler bile ironi yapıyorlar zannederim, zoruma gider kavga çıkarırım. iyi akşamlar

bir kıza sabah rastlarsam bakar geçerim, aynı kıza öğleyin rastlarsam yine bakar geçerim, aynı kıza akşam rastlarsam bakmadan geçerim. yeter ulan 2 defa günaha girmişim 3. bari olmasın. İşin esprisi bir yana arkadaslar havalar çok sıcak, durumumuz vahim.

"eşeğin değilse de sahibinin hatrı var" derler. belli bir ilim seviyesine de ulaşsa böyle bir vuku cereyan edebiliyor. ve bundan dolayı bazılarının yaptığı bazı hatalar görmezden gelinir (verilmesi gereken tepki verilmez). böyle bir durumla karşı karşıya gelen insanlar o an ki tepkisizliğini maalesef en yakınındaki suçsuz insanlardan çıkarıyor. fiyat etiketi koysan üzerine fiyat yazmaya tenezzül dahi etmeyeceğiniz insanlar sebebiyle kalbinizin kırıklığı yanınıza kalıyor. "İlim cahilliği alır, eşeklik baki kalır." diyerek eşşeklik mi yapıyoruz, eşşeklik yapanlara mı sabrediyoruz yoksa eşeklere mi hakaret ediyoruz bilemedim.

oturduk parka çekirdek soğuk çay muhabbeti yapıyoruz. evet yarın sınavımız var ama pişman değiliz. gelen varsa bekleriz.

la bu millet şaka mıdır, nedir? yoksa biz yaz okulundakilere kıllık olsun diye mi böyle yapıyorsunuz? abicim yazın zaten ders çalışılmıyor, bir de siz üstüne toprak atıp gömüyorsunuz. tatilde yapacak bişey bulamadıysan sana tavsiyem git çim. gündelik sevgili veya düzenli bi ilişki arıyorsan dışarı çık, ortamlara gir. bize nispet yapar gibi yazıyorsunuz, çıldürtmayın lan beni!!!
şaka lan şaka naparsanız yapın.

arkadaşlar o kadar çok yalnız insan varken insanlar neden bu kadar yalnız. yalnız olan insanlar olarak gece saat 00.00'da ömürevleri iskelesinde buluşup atlayalım. dünya yalnızlıktan kurtulsun. ne diyorsunuz?

arkadaşlar yıllardır aynı mizaçta neredeyse kendi doğru bildiklerimden taviz vermeyen dostluğa fazlasıyla önem veren biri idim 2015 sonuna kadar. kendimce büyük yıkıntılar yaşadım. ama şunu gördüm ki benim değer verdiklerim bana benim onlara değer verdiğim kadar değer vermiyorlar ve aslında hiçbir zaman vazgeçmek istemediğim bazı değer yargılarımla oynadım, bazı terimlerin içini boşaltıp yeniden kendimce yorumladım. dostluk, aşk gibi aslında benim en çok önem verdiğim kavramları tamamen bertaraf ettim/ediyorum. bu benden çok şey götürdü farkındayım ve ıstırabını da vicdanımda hissediyorum halen. acaba hata mı ettim? görüşlerinizi anlatabilğim olay çerçevesinde alabilir miyim?