şeytanın sağ bacağından türediğini düşündüğüm patron denen varlık ve yaverleri burayı bulamayacağı için isyanımı buradan yapmaya karar verdim çünkü insan sosyal bir varlıktır ve görülmek ister. eyyy tanrılarım, bu patron denen varlık sanki personel çalışıp hak etmiyor da kendisi hayrına maaş ödüyormuş gibi düşünüp sinirlenip her türlü kötülüğü yapıyor. hani sanki her şeye gücü varmış gibi bi havalarda tanrıcılık oynuyor. ben olsam bi çarpardım ama yine de siz bilirsiniz. yine de rica ediyorum bi bela bol bol dert falan yorulsa en azından ihbar süremi kazasız belasız atlatsam çok iyi olur. amin amen ohm. İyi geceler


tanrıya şükür bir 14 şubatı daha erosun oklarına denk gelmeden atlattık.

kurt yediği ayazdan sonra gerçekten kurt muyum ki diye kimlik sorgulaması yapıyor.

sevmediği hâlde umut verenleri allaha, narı yere düşürüp satanları da hadese havale ediyorum.

son zamanlarda çok sık rüya görmeye başladım ve bu rüyaları uyandığımda da çok net şekilde hatırlayabiliyorum. önceden hiç rüya görmeyen bir insan olarak bu değişimi yeni yılın getirdiği spiritüel bir uyanış olarak değerlendirdim ve durumu doktorumla da paylaştım. doktorum da kullandığım ilaçların yan etki yaptığını söyledi ve dozu yüksek yeni ilaçlarla beni gri hayatımın gerçeklerine uğurladı. yine de kabullenmiyorum henüz keşfetmediğim özel güçlerim var ve pokemonlar da gerçek.

bu yıl da ölmedik.

yıllar geçse de bazı şeyler değişmiyor. mesela yıllar önce buradan biri bana led ışıkların nasıl çalıştığını anlattığı bir video atmıştı. şimdi tekrar izledim ve hâlâ anlamıyorum.

salonun yarısının rizeli yarısının erzurumlu olduğu düğünde neden ankara'nın bağları çalıyor? İnsanlar böyle yüksek seste birbiriyle konuşmayı nasıl öğrendi? mutlu olamadığım bir sevgililer gününde kulaklarım neden kalbimden daha çok acıyor?

4 yıl kasiyer olmak için mi okudum diye ağlayacakken abdülhey'e kavurma sattım. o kadar da kötü değilmiş.