herkese merhabaaaa. uzunca bir zaman oldu. yine boş okulda nöbetimi tutup eve gideceğim. geçen hafta eski adıyla @odin'e musallat olmuştum, bu sefer de buraya yazayım dedim. tam mesleğe başladım derken pandemi patlak verdi o yüzden çoook boş vaktim var. hayatım biraz düzelecek derken daha beter oldu. hiçbir şeyin tadı yok. sözde her haftasonu bir şehre gidecektim. ilk defa kamp yapacaktım, hepsi yalan oldu. sosyal hayat sıfır. online dersler bakanın dediği gibi iyi gitmiyor, katılan en fazla on çocuk. bunu da yapmış olmak için yapıyoruz. pandeminin tek iyi yanı ördüğüm şeyler oldu. ninemin vaktinde örmediği kadar çok şey örüyorum ahahjs. gerçi bir bakıma iyi, markaların beğendiğim kazaklarını vs. kendim örebiliyorum hem de yarı fiyatından daha az bir maliyetle. enayi olmadığım için mutluyum ahajjssk. odin pisliği bunu okuyorsan benden çaldığın atkı ve bereyi kargoya ver. peşini bırakmayacağım! sjsjjs
@odin ile iddiaya girdik. diyor ki onun yaşına geldiğimde (30) -ki daha 4 yılım var 70 kg olacakmışım. kim kazanacak görelim. burası hala var olursa hatırlatma olarak duvarımda dursun. no pain no gain coni.
yeğenim babaannemin yaşlı oluşunu şu şekilde tarif ediyor:
"kolunun altındaki etler kemiklerden ayrılmış, yumuşacık olmuş."
sağlıklı olması için de şöyle tavsiyeler veriyor:
"babaanne çaya şeker koyma, kek ve muhallebi yeme tavuk yi tavuk."
hagshhdagsd.
"kolunun altındaki etler kemiklerden ayrılmış, yumuşacık olmuş."
sağlıklı olması için de şöyle tavsiyeler veriyor:
"babaanne çaya şeker koyma, kek ve muhallebi yeme tavuk yi tavuk."
hagshhdagsd.
annemle dibi bucağı olmayan bir pazara gitmenin pişmanlığı. kenarda domates, simit yemenin mutluluğu. günün özeti. he bir de kaybolmuşluğum var. vahajahsus
yüz kez dinlesem bir o kadar daha dinleyesim gelir.
yeğenim üç buçuk yaşında. söylediği şarkı ve söyleme şekli " ey gidi gidi gidi goca dünya gam yükü müsün" agahahsysh. seviyorum ailenin en küçük delisini.
mahallede sabahın yedisinde bağıra bağıra ezan okuyan bir velet var. hem komik hem sinir bozucu. buna ne yapmalı.
@odin evet kaybettim ama üzgün değilim. bu iddia sayesinde belki de önceden söylemen gereken şeyleri söylemiş oldun, kırgınlıklarımız son buldu. ama yine de sen bana çikilat alırsın, o kadar da öküz değilsindir. mihmih ^^.bununla beraber ben de buraya geri gelmiş oldum. yok mu eskilerden kimse?
çeşme'nin sıcağı, ev sahibinin 'evi havalandırın, havalandırın evi' deyip durması, ağrıyan bir baş, ne yapacağını bilememe hissi ve tüm gün bön bön etrafa bakmak. tatil!
havada patates kızartması kokusu var, bu ne ızdıraptır.
heşteg: odin geri gelmişse ben de gelirim! :d
az önce yaşanan bir olayı anlatmak istiyorum. adam dışarıda bağırıyor, kapıyı tekmeliyor. karısı kapıyı açmıyor. belli ki korkusundan. dakikalarca devam ettiriyor bunu. polisi aradım. geldiler. kadın kapıyı açmadı. adamlar polis olduklarını söyleyince açtı. eşimle aramda öyle büyük bir mesele yok deyip polisleri gönderdi. hep böyle başlamıyor mu zaten. kadın belki daha da kötü olur diye şikayetçi olmadı ya da başka sebepleri var ama ben bu işin sonunun iki türlü de iyi olacağını düşünmüyorum. ülkemiz kadınlarının bu bastırılmış, sindirilmiş, korkutulmuş hallerinden utanıyorum. ve bu adamlardan daha fazla nefret ediyorum. yarın öbür gün kadını yüzü gözü mor görsem, ya da ölmüş deseler en azından o akşam yapmam gerekeni yaptım diyeceğim. yine olsa yine yapacağım. kapıda bağıran tekmeler atan hayvan umarım hak ettiği neyse onu bulur. kimse karşısındakini iyice tanımadan evlenmesin, çoluk çocuk yapmasın. hatta hiç evlenmesin insanlar. boktan bir hayatta, boktan şeylere tanık oluyoruz.
görevli şoförlerinin tekerlekli sandalyede olan arkadaşlarımıza yardım etmeye tenezzül bile etmediği, bazı embesil arkadaşların da buna rağmen görevliye bir an önce atlama çabası içerisinde olduğu, görevlide bazılarımız zor nefes alırken sürekli bir hareket etme çabasında olan ve ses telleri el verdiğince yüksek sesle konuşan, dikkat çekmeye çalışan ergenlerin çoğaldığı bir okul/çevre! bazılarınız gerçekten fazlasıyla bencilsiniz. ne diyim!
bir gün x ile ani bir karar ile dağ tepe dolaşmaya karar vermiştik ve kuş cenneti'ni seçmiştik. kiraladığımız minübüsten bir hayli uzaklaşınca, önümüze küçük bir su birikintisi çıkınca yağan yağmurun ve soğuğun da etkisiyle bu engeli aşamadığımızdan yeni yol bulmak için epey yürümüştük. sonra hahahaha! x kaybolduğumuzu sanıp korkmuştu, yana yakıla yol aramaya başlamıştı. dikenlere, çalılara kendini feda etmişti. yusuf yusuf etmişti yani, bir de havalı havalı en başta telefondan pusula açıyor, yok şu açıdayız, yok araba şurada. halbuki gideceğimiz istikamet aşikar. hahah! neyse sonuç olarak kaybolmadık ve bugün güzel bir gün geçirmiş oldum. teşekkür ederim koca kafalı! :d kpss için ne desem bilemedim, yorum yapmayacağım. her şey gönlünce olsun. amen! :d
bugün bir kitap okudum, kitabın sonunda güvercin (kadının adı bu) ayı doğurdu. ben şok. aklıma şey geldi; ömerim, tomarım gibi bir hikaye vardı. onda da ayı mı ne vardı, hatırlayamadım. bilen var mı? çıldıracağım burada hatırlayamamaktan!
tanrı çok yakında belamı verecek. bunu çok içten hissediyorum. :/
yarın dağ bayır yürümeye gidiyorum. çok mutlu olunası bir durum. :d
televizyon sesi, telefonlardan gelen müzik sesi, saçma sapan konuşmaların sesi... beynim uyuştu. oysa tatil dediğin dinlendirici olmalı. daha yorgun bir dönüş yapacağım. kahrolsun tatil!
okuldaki en aksiyonlu anlarım, görevlide sol cam tarafına oturunca, iktisat ve erkek yurdu arasındaki virajı dönerken kendimi yere en yakın hissettiğim anlardır. böyle göz bebeklerim büyüyor, her seferinde bu sefer yere değecek, cam kırılacak ve kafam asfalt yolda sürtünerek kıvılcımlar çıkaracak telaşı. İçimden bir kahkaha taşıyor! sonra viraj bitiyor. keşke hiç bitmese!
uyari! kedi muhabbetinden sıkılanlar için değildir! bu aralar buraya çok sık uğramadığım için odn'in paylaşımlarında bahsettiği kediler - her ne kadar o, benim anneleri olduğumu söylüyor olsa da- benim de kedilerim. ona göre, sadece odnn'in değil. yorumlarda "kedin" falan diyorsunuz, adam iyice benimseyecek, bana göstermeyecek. haha! şaka bir yana yiten kedimiz "lavinya"yı hala unutmuş değilim, mümkün de değil. yenisi ise pek şeker ve de sağlıklı. depar bile atıyor! :d ve olursa yakında bir sosyal medya üzerinden yardıma ve bakıma muhtaç sokak hayvanları için bir sayfa oluşturacağız. şu an sadece bir düşünce. desteklerinizi bekleriz. saygılar!