bazen yanlış şeyler çalar kapınızi, bazen siz yanlışı olursunuz o kapıların, bazen bilinmedik rüzgarlara kapılirsınız,bazen o bılınmedık ruzgarlar önune katar sızı...bir boşluktan bir boşluğa salinircasina giderken yaşamın o eşsiz büyüsü, düşlerinizde bogulursunuz. ...yitip giden zamana direnirken aynı anda her yer ve zamanda olmak isteyenin bir tek sen olmadığını ona bıraktığın hüznün deli bulutlarındaki o gözyaşlarının saganaginda hisseder, irkilirsin.genç olmak istiyorum ama yaşlanıyorum der tüm o boy aynalarıyla zaman ve ellerinin arasindan yitip gider 10'lu,20'li yıĺlarin bir bir...oysa giden koca bir ömürdur de, sen sadece bilmeden yaşadığın o derin duslerindesindir hâlâ. ..
hadi size hediyem olsun
anı yaşamak size göre nedir ?
en güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır.
en güzel çocuk:
henüz büyümedi.
en güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür...
henüz gidilmemiş olanıdır.
en güzel çocuk:
henüz büyümedi.
en güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür...
bugün ilginç bir şekilde mutluyum ama nedenini bilmiyorum
şuan da bonjovi ile transa geçerken bir anda irkildim ve yazma gereği duydum tam iki sene oldu hayatımda o kadar çok şey değişmiş ki biraz önce fark ettim 45 kilo vermişiz üstüne üstlük bu kadar sıkıntı stres arasında babam gideli 2 sene olmuş anneden hiç bahsetmeyim bi tane abim olduğunu ögrendim ama bunu aynı evde 20 yıl geçirmemize rağmen son iki senede ögrendim güzel adamdır abim saf ve temizdir kalbi kötülüğü düşünemez ama ben bunları çok geç fark etmişim bunu anladım,bazen bana baba gibi davranmaya çalışıyor ama sıkıntılı bir tip olduğum için sonra vazgeçiyor sonra tekrardan başa sar.sonra fark ettim ki iki sene içinde altmış dokuz tane kitap okumuşum yarısından fazlası babamdan kalan kitaplar sanırsam yavaş yavaş düşüncelerim onunkilere benzemeye de başladı yavaştan önce insan sonra geri kalan her şey ideolojisini benimsemeye başladım.dövmelerimi yaptıralı iki sene olmuş ama hala ilk gün ki gibi anlamlarını korumaya devam ediyorlar hiç bıkmadım ha bu arada samsuna geleli de iki sene olucak sanırsam buraya da alıştım ama biz büyük şehirde büyüdük burası biraz farklı dışarıda büyük ve kocaman bir şehir ama içerisinde kalıplaşmış duvarlar ve tabular ile kurulu bir şehir ama güzel be anlam veremesem de sebep bulamasam da güzel bir şehir samsun benim iki senem böyle peki sen iki senede neler yaşadın dök bakalım içini...
öleceksiniz,
ne kadar yaşamış olursanız olun, tek başınıza, yalnız, bir sabah öleceksiniz.
hayat devam edecek. birileri sevgilisinden ayrılacak, saatler geriye alınacak. hayat siz olmadan devam edecek.
en kötüsü adınızı hatırlayan son kişi öldüğün de, hiç doğmamış olacaksınız.
belki bir mezar taşından ibaret kalıcak adınız bakanlar kim olduğunuzu bile merak etmicek iyi bir insan belki gelip birazcık su dökücek mezarınıza ve orda çürümekten başka hiç birşey olmucak elinizde.yarın güneş doğucak insanlar yataklarından dün hiç bişey olmamış gibi kalkıcak tabi bu hafıza silinmesi çok sürmücek dünden kalan bütün herşey bi anda o beyninize sıfırdan yerleşicek ve bütün gününe yayılacak ve canını sıkmaktan başka hiç birşeye yaramıcak benim nacizane fikrime kalırsa mutlu olmamak için elimizde hiç bir gerekçe yok çünkü mutluluk bu hayatta gerçektende paylaştıkça çoğalan nadir şeylerden biri tıpki sevgi gibi beni az çok bilirler beni okuyanlar biraz damardan girerim bazen kısmende tavsiye veririm ama bu yazım çok ayrı bişey dostlar yarın güneşin o parıltısının yüzümüze vuracağının bir garantisi yok o yüzden son dakikanıza kadar bu hayatı zevkle ve mutlu bir şekilde geçirin sizi yoran insanlardan uzaklaşın sizi üzen şeyleri atın bir kenara biliyorum bazı acılar geçmez hep içinizde kalır tıpkı benim içimdeki acılar gibi ama mutluluk herşeye ilaçtır ve reçetesiz satılır hepinizi seviyorum mutlu olun be dostlar...
ne kadar yaşamış olursanız olun, tek başınıza, yalnız, bir sabah öleceksiniz.
hayat devam edecek. birileri sevgilisinden ayrılacak, saatler geriye alınacak. hayat siz olmadan devam edecek.
en kötüsü adınızı hatırlayan son kişi öldüğün de, hiç doğmamış olacaksınız.
belki bir mezar taşından ibaret kalıcak adınız bakanlar kim olduğunuzu bile merak etmicek iyi bir insan belki gelip birazcık su dökücek mezarınıza ve orda çürümekten başka hiç birşey olmucak elinizde.yarın güneş doğucak insanlar yataklarından dün hiç bişey olmamış gibi kalkıcak tabi bu hafıza silinmesi çok sürmücek dünden kalan bütün herşey bi anda o beyninize sıfırdan yerleşicek ve bütün gününe yayılacak ve canını sıkmaktan başka hiç birşeye yaramıcak benim nacizane fikrime kalırsa mutlu olmamak için elimizde hiç bir gerekçe yok çünkü mutluluk bu hayatta gerçektende paylaştıkça çoğalan nadir şeylerden biri tıpki sevgi gibi beni az çok bilirler beni okuyanlar biraz damardan girerim bazen kısmende tavsiye veririm ama bu yazım çok ayrı bişey dostlar yarın güneşin o parıltısının yüzümüze vuracağının bir garantisi yok o yüzden son dakikanıza kadar bu hayatı zevkle ve mutlu bir şekilde geçirin sizi yoran insanlardan uzaklaşın sizi üzen şeyleri atın bir kenara biliyorum bazı acılar geçmez hep içinizde kalır tıpkı benim içimdeki acılar gibi ama mutluluk herşeye ilaçtır ve reçetesiz satılır hepinizi seviyorum mutlu olun be dostlar...
İnanmak istersin sevgisine, güvenmek istersin sözlerine. kendini kandırmak istersin, avutmak birnevi. yapabileceğin her şeyi yaptığını, söyleyebileceğin her şeyi söylediğini düşünürsün. bakarsın aynanın karşısına geçip kendine, kaydırırsın gözlerini ellerine. dersin ki ne gelir artık bu ellerden. İşte tam o zaman susarsın. vazgeçmek değildir susmak. kaybetmektir ama vazgeçmek değil. kaybettim. pes ettim. vazgeçmedim derken artık vazgeçtim bıraktım geceleri fotoğraflarına bakmayı artık yeni bir liman kurma kararı aldım kendimi ama bu sefer her gemi yanaşamıcak o limana sağ ol bunu ögrettiğin için bana artık hayatımda yerin kalmadı yani artık vazgeçtim senden yeni ümitlere yeni hayallere ve yeni mutluluklar aramaya başladım.hayat devam ediyor dostlar kimseye takılı kalmayın sadece kendinize zarar verirsiniz o sizi aklının ucundan bile geçirmez ben bunu fark ettim umarım sizde fark edersiniz w4silodan sevgilerle...
neden buraya girince artık facebooka girmiş gibi hissediyorum nerde o eski veteranlar o old storyler özledik o günleri önceden radyoda eğlenirdik saçma postların altında saatlerce konuşurduk özlenen günlerde bugün...
denedik yine olmadı sorun bende yeni birisiyle konuşmaya başlamıştım ama nedense artık herşey gözüme çok batmaya başladı önceden umursamazdım aman bee ne olucak derdim ama artık tam tersi olduk. hızlı fişek zamanlarım bitti sanırsam artık sakin ve düzenli şeyler aramaya başladım partiye çagıran arkadaşlarıma kitap okucam diye cevap verdikten sonra bunun farkına vardım.hayatım bu sıralar sadece okul spor ve yurt üçlüsü arasında geçiyor ama mutluyum sanırsam böyle.
nazım gibiyim herkese sev,yorum ama tam anlamıyla değil hep birşeyler eksik kalıyor hep o pirayeyi arıyorum belki kaybettiklerimden birisidir o piraye ama bunu belkide hiç ögrenemicem hayatıma veralar giricek ama aklım hep o pirayede kalıcak ama sorun şu o piraye kim bilmiyorum...
5 tane annem 2 tane babam var şimdi demeyin 'ne diyorsun biraaderr sen ' öyle işte sizi doğuran,büyüten ve eğiten insanlar sadece iki kişiyle sınırlı olmuyor bazen sonradan da anne veya baba kazanılabiliyor. geçen hafta babamın gitmeden önce bir mektubunu halam mail ile bana gönderdi,şöyle başlıyordu:merhaba kardeşim bu mektup sana ulaşacağı zaman ben çoktan o karanlık tarafa yola koyulmuş olucam.hatırlarmısın güzel hayallerimiz vardı seninle o gençlik zamanlarımızdan rüyalara kapılmış gençler olarak bir o tarafta bir bu tarafta koşturup durduk özgürlüğü savunuyorduk ahmette öyle olucak biliyormusun geçen hafta geldi yanıma bir şiir okudu ahmed ariften içerdeyi okudu bana.şimdi gelelim asıl konumuza kardeşim dilim bu cümleleri kurarken çok zorluk çekiyor ama birisinin bunları ögrenmesi gerekli,ben ahmet'in evliliğini göremeyeceğim kardeşim veya bir baba olduğunu,çocugunu kucağına aldığında onun omuzlarını sıvazlayan kişi ben olamıcam.geçen gün hastaneye gittim birşeyler çıkmış dediler içimde biraz afalladım o an aklıma ahmet geldi şuan okuldan dönmüştür karnı acıkmıştır diye düşündüm o an ve hemen orayı terkettim.biliyorsun zor bir çocukluğu oldu annesi bizden kopup gittiğinden beri hep bir yanı eksik kaldı hep o eksikliği doldurmaya çalıştım ama bazen başaramadım siz onun eksik yanlarını doldurun yalan söylemeyi beceremez lafları ikilemeye başlarsa bilinki size söylemek istediği birşeyi söyleyemiyor çekiniyor bu arada dövmelere merak saldı aman hertarafını boyamasına izin vermeyin.bu saatten sonra o sizinde evladınız olsun demek çok isterdim ama o sizi kabul etmicek bunu çok iyi biliyorum o yanaşmaz kimseye sizden kaçmaya çalışır sürekli kaçmasına izin vermeyin bir zamandan sonra sizi alışıcak görüceksiniz bunu söyliceklerim bu kadar onun büyüdüğünü az da olsa izleyebildim gülşen kardeşim ama ondan ayrılmak o kadar zor ki şuan içerde yatıyor sabah okulu var kıyafetlerini ütüleyip odasına bıraktım ona sarılmamak için kendimi çok zor tutuyorum sebebsiz yere sarıldığım zaman şüpheleniyor birşeylerden neyse kardeşim çok uzatmak istemiyorum güzel bir hayat yaşadım güzel bir evladım oldu ama bu kadarmış herşey sevgi ve barış ile kal kardeşim...
ben büyüdüm baba.kardeşlerin benim annem ile babam oldular gözün arkada kalmasın senden sonra bikaç dövme daha yaptırdım ama o dövmelerin içinde hep sen gizliydin be baba.seni çok özledim
ben büyüdüm baba.kardeşlerin benim annem ile babam oldular gözün arkada kalmasın senden sonra bikaç dövme daha yaptırdım ama o dövmelerin içinde hep sen gizliydin be baba.seni çok özledim
mis gibi kokardı babalarımız işten geldikleri zaman terli olurlardı genelde sarılacağımız zaman terliyim dur demezlerdi çünkü biz babamızın o kokusunu severdik babamızda burnumuz o kokuya öyle bir alışmıştıki bize dünyanın en güzel kokusu olarak gelirdi babalarınızın değerini bilin dostlar gidince eksik kalıyorsunuz.ben babamı iki sene önce kaybettim annemi ise on üç sene önce bazı günler annenizin size sarılmasını bazı günler ise babanızın o kokusunu özlüyorsunuz ama hayatınız bir şekilde de olsa devam ediyor,yirmi yaşındayım fakat ruhum kırk yaşında ama halen umutlarım var beni mutlu eden küçük şeyler var kimi zaman bir köpek kimi zaman bir küçük çocuk tramvayda dakikalarca sohbet ettiğim amcalar bazen ise bulutlar ufak şeylerin sizin o güzel canınızı sıkmasına asla izin vermeyin hayatı nasıl yaşamak isterseniz hayat o seyirde ilerler bu sizin elinizde bu yüzden sonuna kadar keyif alarak ve mutlu bir şekilde hayatınızı sürdürün çünkü giden bir daha geri dönmicek o yüzden gitmeden değerini bilin hepinizi seviyorum barışla kalın...
bir nazım şiirinde bulabildiğiniz şeyler nelerdir ? aşk,entrika,terk edliliş,aldatma bu kelimeler aklınızdan geçicek ama yalnızlık var yalnızlık.ve sorarım şimdi nazım olmayalımda ne olalım ?
ah bu ekim bizde hiç tutmaz mı , yaklaşık bir haftadır hiç bir yere yazmıyorum ama çok düşünüyorum anlıyacağınız düşünceler bu sıralar benim derya denizim oldu.o içimdeki zehiri güzel bir karadeniz turuyla attım eski w4silo döndü diyebilirim.size bahsetmek istediğim konu merhamet.sizce nedir bu merhamet nerede satılır kimde bulunur ? benim kitabımda merhamet ufak bir köpek yavrusunu beslemektir yani senden güçsüz olan herşeyi savunmak ve korumak tam tamına eşit olmak.bir kız arkadaşımın bana dediği söz geliyor herzaman eşitlik dediğim zaman 'sen benden daha feministsin' eşitlik denilincede aklımıza feminizm gelmeside aslında kötü birşey hayatımızın tam merkezine bu başkalaştırmaları sokarak birbirimizi ayrıştırıyoruz ama temelde benim kendi felsefem olan özgürlüğe biraz saygı duysak böyle sorunlar karşımıza çıkmıcak.bir otobüste bir kadın gördüğünüz zaman yer vermek zorunda değilsiniz sadece kibarlıktan ötürü yer vermeyi tercih ederseniz bu karşı taraf ile aranızda bir fark olmadığını gösterir.anlıyacağınız dostlar rutin hayatınıza devam edin ha az bişey özgürlük ve saygı ekleyin bu hayatınıza zaten herşey yolunda ve güzel bir şekilde devam eder...
yalnızlığın çaresini buldunuz mu??
başlamadan önce şu soruyu sorun kendinize 'yalnızlık nedir ? ' bence nedir biliyormusunuz yanlızlık düğününe,askerliğine kimsenin gelememesidir,kocaman bir evde tek başına masaya oturup o sessizligi televizyonla doldurmaktır,en sevdiğin insanların sadece mezarlarına gitmektir yalnızlık.kalbinin içindeki sevgiyi biriyle paylaşamamaktır yalnızlık yada paylaşmaya korkmaktır çünkü sen yalnız bırakılmışsın kimseye güvenemiyorsun çünkü onunda bırakıp gitmesi korkusuyla yaklaşamıyorsun,korkusuzca sevmek bağlanmak isterken birden bire içine kapalı sevgisini gün yüzüne çıkaramıyan bir insan olup ortaya çıkıyorsun.yalnızlığa peki boyun eğelim mi ?
tek başına ölücez korkusunu bir kenara bırakıp insalara yaklaşalım mı ? 'sen ne biliceksin bee' diyebilirsiniz bana ama en büyük yalnızlıkları ben yaşadım hemde şuanda 20 yaşımda olmama rağmen,siz en iyisimi ne yapın biliyormusunuz gidin sevin abi o perdeleri açın kendinizi gün yüzüne çıkarın,herkesin bir gram olsa bile sevgiye dostluğa ihtiyacı vardır hadi gidelimde o sevgiyi dostluğu bulalım w4silo dan sevgilerle...
tek başına ölücez korkusunu bir kenara bırakıp insalara yaklaşalım mı ? 'sen ne biliceksin bee' diyebilirsiniz bana ama en büyük yalnızlıkları ben yaşadım hemde şuanda 20 yaşımda olmama rağmen,siz en iyisimi ne yapın biliyormusunuz gidin sevin abi o perdeleri açın kendinizi gün yüzüne çıkarın,herkesin bir gram olsa bile sevgiye dostluğa ihtiyacı vardır hadi gidelimde o sevgiyi dostluğu bulalım w4silo dan sevgilerle...
bu aralar geceleri uyumakta zorluk çekiyorum eskiler aklıma geliyor dostlar,sevgililer ve hep yanında olucam deyip gidenler sonra bir sigara yakmak için yurt balkonuna doğru yol alıyorum ve o sigarayı içerken düşünmeye başlıyorum kendimi alı koyamıyorum 'neden ' hep bu soruyorum kendime tabikide bir sonuç bulamıyorum bu aralar aklıma nedense buse de takılıyor aramızda geçen kısa bir süre zarfında güzel vakit geçirdiğim insan ama seviyeli bir şekilde birbirimize veda ettik.sonra düşünmeye başlıyorum 'ulan ahmet hiç düzgün bir ilişki sürdüremedin şu zamana ' kadar diyip kendimi suçluyorum ama sanırsam benim ihtiyacım olan bir ilişki değilmiş bunu fark ettim bana arkadaş lazım arkadaş beraber kitap okuyacağım,beraber aykırı şeyler yapabilceğim,o r11 de beraber yere oturabileceğim biri lazım bana bırakın sevgiliyi bize arkadaş,dost ve sırdaş lazım zaten gerisi oluyor w4silodan hepinize iyi geceler...
şuanda spotify listemde ahmet kaya çalıyor istemsiz yere yine büründüm o kasvet dolu hüzünlü profile,hemen başladım kendi kendime hayat neden böyle,acaba annem babam olsaydı daha farklı olurmuydum şuan,okul bittikten sonra zorla isveçe gönderilecek olduğum,anlıcanız ölümü merak etmeye başlamadım yaşamak isterken delicesine.belkilerle bugünü de bitirdim anlıyacağınız akşam beşiktaşımın da maçı var bu aralar onunla bile ilğilenemiyorum nerde o her iki haftada bir deplasmana giden her hafta sonu tribün ile mangalda kör kütük sarhoş olan ben artık onları bile bıraktım yirmi kişi aynı dövmeyi yaptırdığımız o insanlarla arada sırada ufak telefon görüşmelerinin dışında birşey kalmadı aramızda samsuna gelince baya şey degişti hayatımda anlıyacağınız.belki bir sabah daha farklı birşeylerle uyanıcağım umarım güzel şeyler olur...
bazen kendimi sorunlu gibi hissediyorum ama sorunumun ne olduğunu bulamıyorum,genelde düzenli bir insan olamadım hiç herşeyim karmakarışıktır ama ben o karmakarışıklığın içinde yapmaya alıştığım için değişmeyi aklımın ucuna bile yaklaştırmıyorum,geçen gün malum kız arkadaşlarınız varsa yurttan vb. yerlerden arkadaşlarını sana ayarlamaya çalışırlar peki dedik ve kırmadık hep beraber bi kahve içeriz gittik atakumun dıştan güzel ama içerden hiç beğenmedigim kafelerinden birine kız güzel sayın okuyucular ama o güzelliği kibir zehirlemiş ve ortaya hayatta en nefret ettiğin kız profillerinden birini çıkarmış şimdi feminist arkadaşlar kız demiceksin o kadın diye bana sitemde bulunmasınlar merak etmeyin ben sizden daha feminist bir bireyim hemde erkek başıma :) sohbet muhabbet derken ince konular işlenmeye başladı yok ben bu tarz erkekleri severim yok kız dediğin böyle olucak falan tabi o sıralar mide bulantılarıda başladı bende en son dayanamadım sen ideal kız mısın diye sert bir ses tonuyla ince bir sitemde bulundum ama bu onu tamamen kibirine bağlı olaraktan soru olarak algıladı ve bana mükemmel bir cevap vererek kafamdaki bütün soru işaretlerini ortadan kaldırıp net bir karar almamda bana çok yardımcı oldu tabikide o cevaptı evet ben ideal kızım ve kibirli bir kahkaha benim kararlarımın cevabı oldu.yapamıyorum arkadaş yapamıyorum biriyle beceremiyorum sonra hayatım düzensiz hep farklı kişilerlesin yok göçebe gibisin tepkilerine magruz kalıyorum.zeki bi kadın istiyorum zekasıyla beni kendisine aşık etsin herkes diyorya yok böyle güzel olsun yok şöyle fiziği olsun senin hiç bişeyin olmasın zeki kız beraber aykırı bi ilişkimiz olsun görenler kıskançlıktan çatlasın seni öyle seviyim ki annem gibi babam gibi onların yokluğunu seninle kapatayım gözünden düşen kirpik tanesi benim hazinem olsun öyle seveyim işte seni damardan gir vücüduma bağışıklık sağlayım hemen sana.işte böyle birşey arıyorum