herneyse
buraya da rahat rahat içimizi dökemiyoruz ki arkadaş. gelecek tepkilerden dolayı. sevgilisi olup da diğer kişilerin dikkatini çekmesi, yavaştan bakışmalar falan. nasıl vicdan azabı çekiyorum belli değil. gerçi yapma o zaman diceksiniz de, bi sıkıntı var henüz ne olduğunu bulamadığım. böyle nereye kadar dersiniz? ya da ne yapmalı?
herneyse
çocuğun gösterdiği yaş 25, ama gel gör ki 97li çıkıyor. allahım bu nasıl hüsran. fbilara taş çıkaracak derecede de araştırma yapmıştım oysaki.
herneyse
kullanıcı adını hatırlamaya çalışma çaresizliği diye bi durum var ki, uzun zamandır bu durumla boğuşuyordum resmen. e diğer tüm sosyal medya hesaplarında kullandığından farklı olunca, durum da böyle oluyor tabii. sonuç olarak unutkanlıktan kurtuluş yok, başa bela dostlarım.
herneyse
bugün tatlıya alerjisi olan bir insan tanıdım. asırlık dram ödülünü alır yeminle ya.
herneyse
hazırlık okurken ne güzeldi her şey. sınıftaki herkes birbiriyle iyi anlaşırdı, bi bütünlük vardı resmen. o kısacık ders aralarındaki eğlenceyi geçtim, derste bile baya eğlenebilirdik. ama 1 senelik saltanat en sonunda bitti tabii, kaçınılmaz son. herkes bölümlerine dağıldı. ve öyle güzel bi sınıftan sonra, birbiriyle alakası olmayan, selam dahi vermekten aciz, saçma sapan gruplaşmaların olduğu bi sınıfa düşmek nasıl da bocalattı. keşke diyorum, keşke hep hazırlıktaki sınıfla kalsaydık. ya da bölümdeki arkadaşlarım onlar olabilseydi... o değil iki gündür ne yakındım yahu. fena içimde kalmış 😢
herneyse
tek bir tane adam akıllı dostunuzun olmaması kadar acı bi şey yok sanırım. sanırım değil baya baya öyle. çevredeki sıkı dost olan, istediği her şeyi birlikte yapabilen insanları görünce içten içe kıskanıyo insan. lan diyosun ne güzel, şöyle biri olamamış bu kadar sene boyunca hayatında. eksik hissediyosun kendini resmen. üniversitede de bu böyle oldu. çok bi şey de değil ha istediğim, öyle kalabalık arkadaş ortamları falan olsun gibisinden, sınıftan anlaşabildiğim bir kişi olsa bile yeterdi. ama ne yazık ki yok, boşlukta gibi hissediyo insan. görünürde hiç öyle durmuyo tabii. "oo senin çevren iyi ya, baya arkadaşın falan var" diyenler çok. ama hani? yok öyle biri... tek ve en içten dileğim, yeni dönemin bana böyle bir dost getirebilmesi 🙏
herneyse
ailecek otururken iki dakka odama geçip bir şeylerle uğraşıyor olsam hemen gelen tepki belli; "zaten samsun'a gideceksin, yanımızda durmuyosun". vay arkadaş ya bu ne sabırsızlık, üç beş dakka daha bekleseniz tekrar yanınıza gelicem zaten. resmen yıldım bu durumdan dostlar, öyle böyle değil. artık şu işten bir an önce çağırsalar gitsem de hepimiz toptan rahat etsek. oy yarebbi!
herneyse
bir insan daha ne kadar umursamaz davranabilir? daha ne kadar canını yakabilirdi? İki kelime edemez hale geldik. oysaki senelerdir paylaşmadığımız şey kalmamıştı, ne tuhaf. geçen zamana mı, kendimi ifade edemediğime mi, yoksa değer göremediğime mi yanayım? ne yapmalı, durumları nasıl düzeltmeli artık bilmiyorum. bilmek istiyor muyum orası da muamma gerçi.
herneyse
her makyajdan sonra gelen hapşırık gibisin resmen. öyle uyuz, öyle hayattan soğutası 😒
herneyse
bu diziler insanın dengesini bozuyo yeminle. sabahın 6sından beri aralıksız izlemenin etkisi de var tabii. etkisinden çıkmak baya zaman alıyo. İzleyince görüyorsun ki, dertleri bile dert değil anasını satıyım. bi de küçük yaştan içimde kalan ukteler var. biri tiyatro, diğeri bale. zamanında annem bütün aktivitelere yollamış sağolsun, aklımda kalan bir şey olmasın diye. keşke tek bir tane seçip onda ilerlememi sağlasaymış. herneyse... ne anlatıyordum yahu ben? konuyu nerden nereye getirdim. bu da öyle bi karalama olsun madem.
herneyse
artık yorulduğumu hissediyorum. daha çocukluğu yaşayamadan aile sorumluluğu almanın yükü fazlasıyla ağırmış. hangi biriyle uğraşacağını şaşırdığın bir ton şey. derslerine çalışıp yoluna mı bakacaksın, aileni mi toparlayacaksın yoksa paranı kazanmaya mı çalışacaksın? bunları 9 yaşından beri düşünüyor olmak gerçekten yoruyor. ha belki o zaman para kazanma durumu bu kadar ön planda değildi. İşte her sene yeni yeni şeyler eklendi üstüne ve daha 13 yılda dağ gibi yığılıp kalmış bunlar önümde. ama bütün bunlar bir yana, iyi ki dertlerim var demem gerektiğini düşünüyorum. çünkü onların bizi güçlü kılacağını ve hayata daha sıkı tutunmamızı sağlayacağını biliyorum.
herneyse
karşıdaki kişiden gösterdiğin ilgiyi göremediğini hissetmek ne illet bi duyguymuş. şimdi durum şöyle ki, erkek arkadaşımla farklı şehirlerdeyiz ve çok sık görüşme imkanımız olmuyor haliyle. aslında isteyince çok da güzel oluyor da, işte isteyince... yaklaşık 6 aydır falan birlikteyiz ve şu ana kadar sürekli ben onun yanına gittim. haberli buluşmalar olsun, sürprizler olsun... sadece bir sefer yanıma geldi, o da sanıyorum ki göstermelikti, kendini zorunlu hissetti "olum sürekli kız geliyor, senin de en azından bir kere gitmen lazım" gibisinden. sevdiğin insan için böyle düşünüyor olmak gerçekten can acıtıcı... bunu anlattığım 1-2 yakın arkadaşım "ee bunu ona söyleyip halletsene bu kadar düşüneceğine" diyor. ama söyledikten sonra da yapılan şey iyice basitleşiyor, onun düşünerek yapmasını istiyorsun. bu da bir çeşit "kız kafası" mantığı mı bilmiyorum ama böyle bombok bi durum işte canlarım.
herneyse
aman tanrım birkaç ay girmedik neler olmuş buraya böyle 😮 karakter zımbırtısı sıkıntı ama, yine de değişiklik iyidir 👍