ucuncunesilsaglikci
atakent sahilde bir banka oturdum, sigara üstüne sigara yakıyorum. yıllar önce buralarda defalarca yürümüş, yeri gelmiş ağlamış yeri gelmiş kahkahalarla gülmüş üçüncüyü özlüyorum. bir zamanlar aşık olup mutlu olduğum zamanları çok özlüyorum. bir şeyler yarım mı kalıyor, ben mi yarım bırakıyorum? bilmiyorum. kendimden mi kaçıyorum, acılarımdan mı? artık sürekli her an gidecek şekilde kapıya yakın oturuyorum, ceketimi bile asmadan. sürekli bir şeylerin olmasını bekliyorum, şu olacak düzelicem diyerek. ama sanki olmuyor. neyi çözemiyorum? her şeyle barışıyorum, maviyle temmuzla 7yle. beni üzen her şeyi herkesi affediyorum. peki ama halledemediğim ne? İçimdeki çocuğu yaşatmaya çalışıyorum. peki o çocuğu sürekli neden gözü yaşlı buluyorum? her an güçlü olmak zorunda olmanın yorgunluğu mu bu?

Yorumlar

thor
bunun temel sebebi beynimizin bir illüzyonu. eskiden olan şeylerin kıyaslamasında da belirli düzeyde hata yapıyor beynimiz. mesela bir kardeşin doğdu 10 yıl önce. 2 yıl sonra bir kardeşin daha oldu. ilk doğan kardeşinde hissettiğin mutluluk ile ikinci doğanda hissettiğin ortalama aynı iken beynin ilk doğanda sanki daha mutlu olduğunu zanneder. bunun sebebi ise beyinin hayatta kalmak için tecrübelere daha fazla güvenmesidir. bir olay karşısında ilk defa karşılaşınca ondan aldığı etkiyi yüksek tutması lazım ki ilerde benzerlerini yaşadığında daha kolay atlatabilsin. o yüzden eski daha güzel gibi geliyor. mesela günümüzden örnek verirsek ben 34 yaşındayım. benim çocukluğum şimdiki nesle göre daha mutluydu. şimdiki çocuklar için şu an daha iyi. babama göre babamın nesli, dedeme göre dedemin nesli. bu liste uzayıp gider. o yüzden bu tarz şeyleri çok kafaya takmamak lazım. en iyi anı yaşayıp o anda mutlu olabilmek. son olarak sigara sağlığa zararlıdır. hemen bırakın.