kayipgalaksi
25.02.2016 çok mutlu uyandığım ancak berbat biten bir günün hikayesini okumak üzeresiniz. belkide ben berbatlaştırmışımdır. kimbilir.. havanın yağmurlu olmasına rağmen çok mutlu uyanmıştım. ve günümün geri kalanının da böyle geçeceğini düşünerek daha da mutlu oluyordum. ama yanılmışım. yurttan çıktığımda yağmur ince ince yağıyordu. sabah soğuğu da kendisini hissettiriyordu. gözlük kullananlar bilir. yağmur yağdığında gözlük camınız yağmur damlası olur ve bu görmenizi engeller. bende bu durumdan nefret ettiğim için az yağan yağmurda bile şemsiyemi açarım. ha bir de ıslanmayı hiç sevmem o da var. ancak bu sefer şemsiyemi açmadım. tramvay durağına kadar elimde taşıdım. gözlüklerimin yağmur damlası olmasına ve ıslanmama izin vermiştim. kendimden bi haber yürüyordum. uyandığım andaki mutluluk uçup gitmişti. gökyüzüne bende ayak uydurdum ve gri oldum. İstemsiz. durağa vardım, çok beklemeden tramvay geldi ve hemen kapının yanındaki koltuğa oturdum. yanımda, cam kenarında, orta yaşlı bir kadın oturuyordu. yüzüne hiç bakmadım ama yorgun ve uykusuz olduğunu hissetmiştim. ve onun o durumu bana geçmişti sanki. şimdi ben yorgun hissediyordum kendimi. tramvaydaki insan kalabalığı gittikçe artıyordu. bende onlar hakkında bir şeyler düşünüyor, tasarlıyordum. düşündüklerimin geneli kötüydü tabii ki. düşündüğüm insanlar arasında aklımda kalan sadece iki kız arkadaş vardı. çaprazımda, ayakta duruyorlardı ve sohbet ediyorlardı. yakın oldukları halde ne konuştuklarını duyamamıştım. o kadar heyecanlı konuşuyorlardı ki etraflarında olup bitenin farkında değillerdi. bir ara şöyle düşündüm: ben arkadaşımla o kızların yerinde olsam, öyle heyecanlı konuşsam, benim yerimde de o kızlardan biri olsa, ben ve arkadaşımın konuştuklarını duyardı. ben şuan, neden duyamıyorum peki? buna cevap bulamadım. yanımdaki kadınında uyukladığını o sıra fark ettim. az önce dediğim gibi kızlar etrafındaki olup bitenin farkında değillerdi. tramvayda şöyle bir durum oldu. tramvay, gençlik parkından yolcu aldıktan sonra liman'a doğru hareket etmeye başladı. liman'a yaklaştığında birden durdu. durağa daha gelmemiştik. kimse ne olduğunu bilmiyordu. meraklı insanlarımız ön tarafa geçip dışarıyı izlemeye başladılar. yanımdaki kadında uyanmıştı ve bana neden tramvayın durduğunu sormuştu. bilmiyorum diye cevaplarken gözüm kızların üzerindeydi. halen heyecanlı bir şekilde konuşuyorlardı. diğer insanlar ne olduğunu merak ederken bunlar halen konuşuyordu. aslında normal bir durum ama bana o an garip geldi. hem de öyle bir garip geldi ki o kızlara acıdım. gerçekten acıdım. hiçbir şeyin farkında değillerdi. bir saniye bile başlarını çevirip bakmadılar. bence bu acınacak bir durum: İnsanın çevresinden bi haber olması. ben kızlara acırken tramvay hareket etmeye başladı birkaç dakikanın ardından. neden durduğunu bilmiyorum ama tahmin ettiğim bir şey var. belki ondan dolayı olabilir. her neyse tramvaydan indim, arkadaşımla buluştum ve staj yerimize doğru yol almaya başladık. sabah soğuğunda 20-30 dakikalık yürüyüş iyi gelmişti. birazda olsa kendimi iyi hissediyordum. ta ki staj yerine varana kadar. çalışacağımız yer karmakarışıktı. bina içinde yeni bir bölüm yapılmıştı ve oraya eşyalar, malzemeler taşınıyordu. yani bizim çalışacağımız bölümün eşyaları taşınıyordu. ne yapacağımız belli değildi ve kimse bizimle ilgilenmiyordu. sistemsizlik ve düzensizlik beni çok sinirlendirir ve sinir eder, moralimi bozar. zaten okulda saçma bir sistem vardı bir de şimdi buradaki sistemsizlik ortaya çıktı ve benim sinirlerim iyice bozuldu. sonra işte bizde kantine gittik, sohbet ettik, moralim yerine geldi, güldük eğlendik, staj bitimine kadar oturduk. stajdan sonra okula gitmem gerekiyordu, işim vardı çünkü. okula giderken yolda benim moralim yine bozuldu. birden oldu bu. o saate kadar olanlar ve okuldaki işim zihnimi meşgul ediyordu. düşünmüyordum ama aklıma geliyordu bir şekilde. garip bir ruh hali içinde okula ulaştım, seminer salonuna girdim ve oradaki kadın şöyle dedi: çocuklar salı veya perşembe gelin. o zaman hallederiz. elimizde kalmadı. kadın bunları söylerken benim beynim durdu. lan gerizekalı kadın! öğrencilerin isimleri boşuna mı alındı? bunlar öğrenci sayısına göre gelmedi mi? ne demek "elimizde kalmadı." bu işin içine de benim düşündüğüm şeyi karıştırmışsanız eğer gerçekten aferin size. sinirimden ağlayacaktım resmen. zor tuttum kendimi. bu sırada dışarı çıktık r11 bekliyoruz soğukta. sevdiğim iki insan sohbet ederken ben susuyordum. beynim yorulmuştu artık. sonra bir anda kendimi r11'in içinde buldum. İnsanlar birbirine yapışmış, nefes alınmıyor, arkadan, sağdan, soldan ittiriyorlar, teyzenin biri binmeye çalışıyor (havasızlıktan bayılıp gidecek halen binmeye çalışıyor ve başardı da. nasıl sığdıysa artık.), önden biri "boş yer varsa ilerleyin." diyor. ben bu insanları anlamıyorum! hepinizden nefret ediyorum ulan. özellikle beni arkadan ittire ittire r11'e binmeyi başaran kadın... ben sana bir şey diyemiyorum. seni allaha havale ettim. türlü zorluklar içinde nihayet r11'den indik. durağa girmedik. bir şeyler oldu o sırada. bu kadar olayın üstüne bir de bu olunca ben kötü oldum, üzüldüm. kendime zarar verirken etrafımdakileri de üzdüğümü, zarar verdiğimi fark ettim. gözlerim dolmaya başladı. böyle olunca ben, başımı eğerim alnımı kaşırım. asıl amaç yüzümü saklamak. bu sefer pek fazla saklayamadım galiba. "İyi değilim." dediğimi hatırlıyorum. sonra da durakta tramvayı beklerken iyice sinirlerim bozulmuştu ve gözümden yaşlar akıyordu. arada bir gülüyordum yine. yine ciddi olamıyordum. ağlamayı bile başaramıyorum doğru düzgün. o sırada bir görevlinin tramvaya karşıdan binmemizi söylediğini duyduk. karşı tarafa geçerken ben yine söylenmeye başladım. "her şey mi ters olur? neden böyle şeyler hep beni bulur? ne iğrenç bir gün!" tramvaya binince artık kendimi toparlamam gerektiğini fark ettim. ağlamayı kestim ama her an gözlerim ağlamaya hazırdı. gözlerim yanıyordu. yolda birazda olsa toparlandım. arkadaşımın evine gittim, yemek yedik, konuştuk. İyi gibiydim yani. sonra 8 gibi yurda döndüm. kıyafetlerimi değiştirdim. annemi aramaya karar verdim. biriyle konuşmam gerekiyordu. anlatacaktım her şeyi. annemle konuşurken birden sesim değişti. yine gözlerim doldu. annem "İyi misin?" diye soruyor. ben "İyiyim. bir şey yok." diyorum. bu sefer annem "yalan söyleme, ben anlarım. bir şey olmuş işte. anlat. sende rahatla bende rahatlayayım. yoksa uyuyamam ben." diyor. biraz inatlaştıktan sonra kaba taslak anlattım. ama hepsini değil. anlatırken de sessizce ağlıyorum. yaşlar akıyor gözümden ama belli etmiyorum. her zaman yaptığım şey zaten. ardından annem moralimi düzeltmeye çalıştı. "kulaklığını tak, müzik dinle. evdeyken son ses dinliyordun. orada dinlemiyor musun yoksa?" hepsini değil de bir kısmını anlatsam da rahatlamıştım. ama ağlamaktan gözlerim yanıyordu. erkenden yattım. gece 3-4 defa uyandım. uyuyamadım adam akıllı. İşte bir günüm böyle geçti. aslında yazmayı planlamıyordum. sonra 22 gündür yazmadığımı fark edince yazmaya karar verdim. benim içinde iyi oldu. ama bu sefer bir sonuca bağlayamadım maalesef. tek bildiğim kendimle beraber çevremdekilere de zarar vermem.

Yorumlar

foreveralone
bana o 22 günde başka şeyler yaşamassın o ağlaman onun dışa vurumu gibi geldi. yorgunsun galiba. o ağlamanın sebebi gün içindeki aksilikler değil bence. ben metinden bunu anladım
ahmet1919
ya gercektende bunu bastan sona okuyan var midir
kayipgalaksi
@foreveralone yorgunum evet. bazı şeyler üst üste geldi, bazıları çok hızlı oldu veya zamansız oldu. derdimi hiçbir zaman anlatamam ben. öylede olunca birikiyor içimde ve bir gün işte böyle patlıyor. benim canımı sıkan insanların içinde ağlayacak duruma düşmem. @ahmet1919 var ya da yok bunu öğrenince eline ne geçecek acaba. ben insanlar okusun diye yazmıyorum. kendimi rahatlatmak için yazıyorum. okuyup okumamak onlara kalmış bir şey.
foreveralone
niye anlatamıyorsun? buraya içinden geçeni yaz anlam bütünlüğü olmak zorunda değil
kayipgalaksi
İçimde yaşadığım sıkıntıları düzgün bir dille anlatamıyorum. kendimi ifade edemiyorum. bazende dayanamayacak duruma geldiğimde yazıyorum işte. kendimi ifade edebildiğim kadarıyla. ama anlam bütünlüğü olması lazım. olmadan olmaz yani :)
kayipgalaksi
hoşbuldum ikizler :) dünkü konuşmanızı gördüm. yazmamı tetikleyen şeylerden biri oydu. hatırlatayım kendimi dedim. ha bu arada ikizler sana çok sinir oluyorum. geçenlerde 200 liralık kitap sipariş etmişsin çok ayıp 😄 yapma öyle şeyler lütfen 😄 çok sık yazamayabilirim çünkü hem yapmayı planladığım şeyler var hemde tekrardan ygs'ye hazırlanıyorum. çok yoğunum 😄
Gerekovic
ahmet1919ben okudum kardeş. eminim buraya yorum yapan, senin dışındaki, iki kişi de okumuştur. seni geçip kayıpgalaksime gelmek istiyorum ben. galaksim canım bak 22 gün yaşadıkların o ağlamayla az da olsa atılmış. sen sınırına gelmişsin, 25 şubatta senin limitinin taşmasını göstermiş sana. gel buraya. ygs ayrı bir dert, bölümün ayrı bir dert ve insanlar ayrı bir dert olmuş sana. ama bunları gel paylaş. nasıl yazarsan yaz. İstersen bölük pörçük yaz. biz anlamaya çalışırız seni. boşlukları sana sorular sorarak doldururuz. ama sen gel yaz. rahatlatır bu seni. annene anlat, müziğini dinle. dinlerken bağıra bağıra eşlik et o şarkılara. ama kendi kabuğuna çok fazla çekilme.. sana zarar oluyor. ayrıca yağmur çok güzeldir... şemsiyeyle bile olsa çok güzeldir..
kayipgalaksi
desteğin için çok teşekkür ederim oas :) ama ben ne güzel test çözüyordum şimdi bütün konsantrasyonum dağıldı :d lanet girsin gözlerime yine doldu :d şakayı bir kenara bırakırsak aslında bu noktaya gelmem kolay kolay. kendime hakim olmayı bilirim. ama her şey üst üste gelince sınır aşılıyor ve böyle oluyor sonra. dediğim gibi yapmayı planladığım bir şeyler var. hatta bugün bu yazıyı yazdıktan sonra karar verdim. eğer bunu gerçekleştirirsem daha iyi olacağıma eminim. ama yağmuru cidden sevmiyorum oas :d doğru düzgün yürüyemiyorum :d
Gerekovic
senin güler yüzüne dolan gözlerine kurban kız :)) rahatlayacaksan ağla ama rahatlamayacaksan ağlama, yoksa başına ağrı giriyor insanın :d ha bu arada o ygs denen şeye ben de gireceğim. yerler açıklandı mı? :d karar verdiğin şeyi yapacağına eminim ben. elinden geleni yaparsın sen. e bu durumda mutluluğunu da göreceğiz. haberdar et ama bizi. merakta bırakıyorsun... :) yağmur seni seviyooooor :d
kayipgalaksi
yerler henüz açıklanmadı diye biliyorum. birkaç gün sonra açıklanabilir :d kolay kolay ağlamam ben merak etme :d insan inandıktan sonra her şeyi yapabilir. İnanç önemli. tabi haber veririm ayıp ediyorsun :d
Gerekovic
22 gün kaybolma yine ama olur mu :d açıklansa da şu okul nerde bilsem. denizli'de olsa aramazdım :d kolay kolay ağlamazsın ama işte... :)
kayipgalaksi
bu sefer o kadar uzun sürmez diye düşünüyorum :) sen burda gireceksin anlaşılan. bende memlekette gireceğim. buraya yakın olduğu için gidip gelmede sıkıntı olmuyor :) şanslıyım galiba :d
Gerekovic
umarim surmez galaksi :) evet burada girecegim:d