zekayı geliştirmede harika bir oyunudur, cübelli ahmet hocanın söylediğine göre oynaması harammış (lisedeyken satranç kolundaydım okullar arası turnuva ayağına 2 gün okuldan yırtmıştım buda böyle bir anımdı:):):):)
videodaki sağ taraftaki abimiz magnus carlsen norveçli grandmaster dir. fide sıralamasında 1. sıradadır ve günümüzün satranç şampiyonudur. en yüksek fide elo'su 2882'dir ve bu derece bir rekordur. carlsen popüler kültürde satrancın mozart'ı olarak adlandırılır.
uzuuun zamandır oynamadığım oynuyorum desem yalan oynayamıyorum desem yine yalan olan spor olup olmadığına dair tartışmalara konu olmuş beyin açan bir oyun.
at özel olarak önem verdiğim taştır onu kolay kolay takas yapmam çünkü diğerlerinden farklıdır. bana göre satrancın en özel taşıdır. tek üstünden atlayan taştır gideceği yer boş olsun yeter aradakilere bakmaz her deliğe girer.
en çok sevdiğim, oynadığım, turnuvalara katılıp madalya kazandığım bir oyun. hatta ve hatta hayatıma yerleştirerek bazen yaşantılarımda kendimi satranç oynar gibi bulduğum oyun.
ünlü bir satrançcı der ki ; ''hayat satranç için çok kısa'' bence çok da haklıdır 2-3 yıl lisanslı olarak turnuvalarda satranç oynadım fena da değildim aslında, madalyalar falan. ama birgün baktım ki oyunun içindeki teorilerin varyantların ucu bucağı yok en sonunda bırakmaya karar verdim. ne olursa olsun eğlence olsun diye oynamak harbiden güzel.
ne zaman öğrendiğimi bile hatırlamayacak kadar küçük bir yaşta öğrendim. İlişkimiz biraz tuhaf, senelerce muhatap olmayıp sonra arada fazla haşır neşir oluyoruz. lisede birbirimizi yenmeye taktığımız bir arkadaşım ne zaman yenilse peşinden gel bir de dama oynayalım der ben de her seferinde "bu kez yeneceğim" hırsıyla oynar ve yenilirdim. dama da bildiğin üçkağıtçılık sjdhd o yüzden satranç ve dama mutlaka peş peşe oynanması gereken oyunlar olarak beynimin bir köşesinde kodlanmış duruyor.
(bkz: ego))
ve dikkate bağlı olan strateji oyunu.