bulasikonlugu
bazen hayatın aslında çok basit bir kuramı olduğunu farkediyor benliğim. hayat gerçekten çok basit kuramlarla bezeli, böylesine zor yapan bizleriz onu.
İçimizde ki her şeyi tuhaf olgularla bezeyip, kör eden biziz kendimizi.
bir elmayı evet evet meyve olan bir elmayı, elma olduğu için dahi sevebilir bir insan.
İlla onu yemekten haz almak zorunda yahut tadını sevmek zorunda değiliz.
sırf bir elma olduğu için bile sevebiliriz onu, bize bir sürü faydalar sağlıyor diye bile sevebiliriz.
ama içimizde öyle şeyler barındırmakla meşgulüz ki tadını sevmiyoruz diye elmayı direkt sevmekten vazgeçebiliyoruz.
belki şuan olaya hala elmadan mı bahsediyor bu kadın diye bakabilirsiniz ama bizler bazen o elmayı insanlar olarak yer değiştirmece yapanlarız.
bazen bir insanı sırf insan olduğundan ötürü dahi sevemeyebiliyoruz.
bazı hareketler bizi hoşnut etmedi, istediğimiz gibi değil diye çoğu insanı sevmeyenleriz biz.
oysa ki insanlık, sırf insan olduğu için bile -ki bu çok muazzam bir döngü- sevilmeli.
o zaman anlayacaksınız hayatın nasıl da basit bir kuramı olduğunu.
zorlaştırmayı bırakın artık, bazı şeylerin gücüne inanın.
İnsan olduğu için dahi sevilmeyi hakeden bir insanlığa bunu verin.
sevgi denilen şeyin kutsallığı için gerek yok ispata.
İlla gerek var diyenleriniz varsa sevgi barındırdığınız şeyler için yapabildiklerinize göz atın bi.
bazı şeylerin varlığı somutlanmasa dahi, yüreğimizde soyutlanması kafi gelmeli bize.
gücü var bazı şeylerin, en çokta sevginin.
İnanın!
bazı şeylerin gücünü içinde hep hissedenlerle, soyutlukta görüşmek üzere 🙋
bulasikonlugu
bazen insanların konuştuğu dili anlamıyor gibi hissediyorum kendimi. ya ben onların dilini anlamıyorum ya da onlar anlatamıyor ama sonuca odaklanırsak anlaşamıyoruz işte. ne kadar sonuç odaklı yaşıyorum bilinmez, çokta gerek yokmuş her insanın bir şeyleri bilmesine. çünkü çoğu insanlar bildikleriyle, ne yapıyorlar bunu dahi anlamıyorum. bazen denize anlatmak daha samimi geliyor içimdekileri, sanki onun dalgaları cevap veriyormuş gibi. burada bir arkadaş sayılabilecek kişi, geleceğine zulmetmemek adına bugününü temkinli yaşadığını iddia etmiş umarım bu otokontrol mekanizması hiç şaşmaz, zira asla bunu yapabilen biri değilim. yaptığım hataların bana kattıkları sayesinde kendimi farklı bir ütopyaya sürükledim. ve burası çok fazla karanlık...
güzellikler de, çirkinlikler de, iyilikler de, kötülükler de üzeri örtülmüş gibi...
eşitlik diyorum, hep adaletten yana olan gönlüme. ha bir de tehlikelere atılmak için yaratılmış olan tüm insanlığa selam göndermek istiyorum. bu arada hayata bir amaç uğruna geldiğimizi düşünen ve bu amacın ne olduğunu sorgulayan biri var, ona da diyorum ki belki de bu hayata geliş amacın, niye geldiğini sorgulamaktır.
bilinmezlik! en derin, en gizemli, en içine çeken penceredir ve bazen pencerelerimize korkuluk yaptırmak esaret değildir.
artık deniz kokusu için buradan gitme vakti.
gününüz nasıl olur bilemem de, suratınız hep gülümsemeli olsun zira belki bir insan da bugün sizden bunu öğrenir.
karanlıklarında mutlu olanlara, kalemi sızlayanlara, ciğerleri dahi acıyanlara, düşünmeyenlere, hala hisleri sağ kalmış olanlara, kitap kokusu sevenlere, yağmuru hissedenlere, tüm deniz kabuklarına seslenenlere ve her koşul da hep seveceğim tüm insanlığa selamlar...
bulasikonlugu
gecenin bu karanlığında, otobüsün en ön koltuğunda cam kenarındaysanız eğer ve bir de bu denize denk gelmişse, acı çekişleriniz başlamış demektir. çok mükemmel görünen denize nazır haykırmayı hep çok sevmiştim. bende memleketine dönen gruptanım artık, çoktan gitmeliydim belki ama içime samsun'dan uzaklaştığım an sıkıntı giriyor, bende böyle seviyorum burayı. bir çatı katı, belki penceresiz bir oda, ışığı geçirmesini istemediğim herhangi bir yerde olmak istiyorum şuan. düşünmek , uyumak, düşünmek, uyumak diye bir başkalaşıma ihtiyacım var. yoluna koymaya çalıştıklarım, yol nedir onu unutmuş gibiler. İçimde ayrı ayrı bir sürü kablo varda birleşme ihtimalleri yok gibi. umut etmek, insanın tek silahı sanırım. onun tükendiği her yerde, hiçbir şey olmuyor artık. İnsanlar kendi içlerinde ki her soruya cevap verebilir mi? her soruya olmasa da en azından birkaçına evet ama ben şuan tek soru cevaplayamaz haldeyim. galiba hepsi çok sevmekten, azıcık dozunu bileceksin. ha bu arada deli kadınlar gerçekten çok güzel seviyorlar. tüm deli kadınlara, yazımda 'işte bende' diyen birkaç dosta, gecelerin kıymetini bilenlere, ışıksız kalan herkese ve bir tutam da tüm insanlığa iyi geceler 🙋🙋
bulasikonlugu
uzun zaman olmuş yazmayalı az biraz önce farkettim bu durumu,oysa günlerdir her yazılanı en ince ayrıntısına kadar okuyor idim.en son poseydon'un yazdıklarını okudum her zaman ki gibi.nedendir bilinmez sanki bir yerlerden sürekli içimdekileri muazzam şiirselliğiyle anlatıyormuş gibi geliyor bana.en son demiş zatrn bütün mesele kendimizle bütün olabilmek diye.ne de doğru demiş değil mi,kaçımız içimizde hala kendimize küsüz bilinmez.onun bir çatı katı var genelde karanlık ama sokaktan vuran ışığa da bir o kadar duyarlı.herkesin yahut her şeyin bir yeri vardır kendi içinde gizli dahi olsa.benim ki yorganımın altı mesela , hangi yorgan hangi yatak olduğu farketmeden oranın altı işte tam da.az önce girdim balkondan içeri yağan karı seyrettim,gündüz samsun'da olmanın heycanı kapladı içimin her yerini.arkadaşım şahmeran sordu az önce bizim yaşadığımız ev dedi,sustu .ben başladım ona söylemeye,bizim yaşadığımız ev benim için özgürlük,dostluk,öğrenci olmak dedim...
samsun,gerçekten bende apayrı bir yere sahip olan bir il.hissedişlerimin başladığı şehir,daha ne olsun ki?ah böyle yazmaya da hiç alışık değilim ama odın'in tekrar paylaştığımı,imla denilen bu kurallar için silmesini istemiyorum.bu yüzden boşluklarım kayıp bu yazımda.sevgiler,saygılar onada :)
şimdi biraz şiirsellikte ben yaratmak isterdim ama beynimde yazılan yazılar dolaşıyor,gerçekten bu sayfada kendimi yalnız hissetmeyişlerim oluyor çoğu zaman.bunun için sizlere teşekkür ediyorum.ve bir şey daha eklemeliyim sanırım,her bir kar tanesi gökyüzünden birbirlerine çarpmadan düşerler-miş,bilmiyordum.duyduğum da hem çok şaşırıp hem çok düşünmüştüm.benim de bizden tek dileğim şu ki,yeryüzünde birbirimize çarpmadan yaşayarak birleşmenin o muazzam görüntüsünü çıkaralım ortaya.İnanın bana ki ben çok inanıyorum,her birimiz bir diğerimiz oldukça daha da anlam kazanıyoruz.bu yüzden benim bir diğer insana daima ihtiyacım var,bu bir noksanlık ya da bir kusur değil benim için.ben insanım çünkü.
herkese hisli geceler,sürç-i lisan ettiysem affola.
bulasikonlugu
ya sayın seyirciler bir şey söylemek istiyorum size ;
niye biz #omüdedikodu olarak bir şeyler yapmıyoruz ?
mesela bi gece saat 11-12 gibi çıkıp biri de desin ki hadi kalkın buluşalım .
gitar çalabilen gitarını kapsın gelsin , evde kalanlar bir şeyler hazırlasın , o an içenler şişesini kapsın gelsin , sesi güzel olan zaten gelsin , ya bu kadar efkarlıyız dağıtalım da şu efkarımızı .
söylemeyin abi nick midir nedir onu , ifşa olmayalım diye çürüyücez şuralarda .
duy beni admin , yaparsın sen böyle marjinallikler 😇✌
bulasikonlugu
abi kusura bakma da vallaha kafayı yicem iki gündür bi icimi dökemedim tam bitirmeye az kala biri beni arıyo pat yazdıklarım siliniyo , şu iki günde etmediğim küfür kalmadı resmen .
yazık yani bana da maks bey valla yazık
bulasikonlugu
bugün aldatılışımın ilk günü asıl üzüldüğüm şey ben bu kadar inandırmaya çalışırken , bu kadar uğraşırken , onun için onunla olmak için onunla bile savaş verirken bôyle bir sonuç olması ve üstelik tek bir kişide değildi ki ..
İçimden geçenler bambaşka , aklımdan geçenler bambaşka , hala belki diyebiliyor olduğum için kendime nefret kusasım geliyir her saniye ama elimde değil ..
bakmayın böyle şeyler yazdığıma , uzun zamandır hayatımda olan biri için değil bu haykırışlarım ama bazen bi insana iki ayda bile iki senelikmiş gibi ısınabiliyor insan ..
neden böyle ucuz atraksiyonlara girer ki bir insan , üstelik karşında ki sana her acısıyla sığınmısken ..
bir b*ka yaramayan biri olduğumu hissediyorum sıgındım yine müziğime 'kendimi çok yüksek bir binadan atıpta ölmemiş gibiyim' diyor muhterem kaan ..
ben bir dal sigara daha içip geleyim , bu arada bugün arkadaşıma ısrarlarım sonucu aldırdım sigarayı yoksa hala züğürtüm ..
bulasikonlugu
İyi geceler omüdedikodu ailesi , burayı geçen yıl çoğunlukla mal mal şeyler yazarak kullandığımdan mıdır nedir bilmiyorum galiba engel felan yedim . ya yazdıklarım görülmüyor ya da bende hala problemler var ...
üzgünüm ama eğer bu yazım paylaşılırsa çok zamanınızı alabilirim , bende anlatmak istiyorum artık .
çünkü çevremde ki insanlar yetmez oldu beni anlamaz oldu , hoş gerçi bu hep böyleydi arkadaş ortamında en çok güldüren ben iken geceleri de en çok ağlayan ben olurdum . benim sorunum geçmişimle , baba sevgisinden yoksun büyümemle galiba , çünkü ben babama bir kez olsun baba deyip sarılmış bir kız çocuğu olamadım .
çünkü o hep anneme şiddet uygulardı annemden sekenlerde tabiki bize rastgelirdi ...
aslında erkeklere daha az güvenmemi sağlayacak bir olayın güpegündüz içinde büyüyen biri olarak erkeklere bu kadar çabuk güvenmem nasıl bir tezatlıktır çözemedim . kendi ütopyam da mutluyum aslında iki aydır gitmediğim bir ailem var üstelik memleket 5 saatken , artık telefonda iyiyim deselerde kapatsalar der oldum , oysa ki babam hariç onlar için yaşadıgımı savunan yalnızca benden başkası değildi ...
şimdi bana bu ne biçim yazı bi ordan anlatmış bi burdan demeyin çok doluyum yazmak yazmak yazmak istiyorum .
sigaram bitti , evde kahve kalmamış ve üstelik cebimde sadce 5.50 kuruşum var iken sigara almaya dair bi planımın olmaması da beni öldürmüyor değil ...
bütün bunların üzerine bugün aldatıldığımı öğrenişimle bu kadar yazmam çokta hayret edilesi değildir umarım ...
hayalleriniz kadar yaşayın arkadaşlar ve sigaralarınız bitene kadar plan yapın ...
tüm sigarasızlara , züğürtlere , aldatılanlara , yıpranan evlatlara , antidepresanlarda güç bulanlara , denizin o kokusundan anlayanlara , bu yazıya sövenlere , sevenlere hepinize merhaba ✌