aşkın belirli bir yaştan sonra imkansız olduğuna inanıyorum ya


kendini topluma entegre edebilmek için belirli bir geliri şart gören herkes ders çalışıyor. yaşasın tam bağımsız beleşçilik

şimdi çok saçma birşeyden bahsetmek istiyorum. şirketin kurulu değişti diye işe girişte belirlenmiş 24 saat nöbet sonrası 1 gün izin (gün aşırı) sisteminde değişiklik yapılması ne kadar doğru ? belirli bir düzene işleri oturtmuş giden bi sistemi neden günde 18 saat çalış haftada 1 gün izin sistemine çeviriyosun ? delirmek üzereyim gidip binayı komple yakasım var.

iyikalplipsikopatin gunlugu saat 03.30
bugun okulu astim ogleden sonra uyandim ikindide kahvalti ettim ve aksama kadar yattim.aksam ise 1 tshirtcuk alabilmek icin disari kalitesiz surekli terleten uyumsuz bok gibi kiyafetlerim ile ciktim 1 litre terledim sekilsiz saclarimda 1 litre terin yaninda extra hediye oldu
eve gelene kadar yaslandigi ve benim bakimima muhtac oldugu zaman babami strec filme ve kat kat yorganlara sarip onu tahrip etmeyi dusundum
tshirt alirken sizleri gordum hanimefendiler beyfendiler guzel saclar kiyafetler hos parfumler hicbiriniz beni gormedi farketmedj umursamadi cunku baktikca bakilasi goruntuye sahip olamadim
yinede mutlutum cunku her birinizin derdi cok insanca.ask sex alkol tek derdiniz daha cok tuketmek ve yasamak.ama normal olan bu.hayatin anlami bu tum uzuntulerin sebebide bu daha cok tuketememek daha fok yasayamamak.halbuki tuketilen yasanilan her sey belirli bir mekanizmaya sahip belirli duygular veriyor ve bitiyor yaninca eninde sonunda sonen tukenen mum gibi bunu anladigimdan beri insan gibi istahli ve aptal degilim.kendimi primat bedenine ve onlarin hayatta kalmak icin uyum.saglamak zorunda olduklari dunyaya hapsolmus hissediyorum.cok geride her sey o kadar ilkel ki
dikkatimi askiniz arabalariniz alkolunuz eglenceleriniz cekmiyor.dunyaniz biliminiz sanatiniz felsefeniz evreninizde cekmiyor.istahim yok sanki 1000 yil yasayipta yasama doymus gibiyim.bubayd
bugun okulu astim ogleden sonra uyandim ikindide kahvalti ettim ve aksama kadar yattim.aksam ise 1 tshirtcuk alabilmek icin disari kalitesiz surekli terleten uyumsuz bok gibi kiyafetlerim ile ciktim 1 litre terledim sekilsiz saclarimda 1 litre terin yaninda extra hediye oldu
eve gelene kadar yaslandigi ve benim bakimima muhtac oldugu zaman babami strec filme ve kat kat yorganlara sarip onu tahrip etmeyi dusundum
tshirt alirken sizleri gordum hanimefendiler beyfendiler guzel saclar kiyafetler hos parfumler hicbiriniz beni gormedi farketmedj umursamadi cunku baktikca bakilasi goruntuye sahip olamadim
yinede mutlutum cunku her birinizin derdi cok insanca.ask sex alkol tek derdiniz daha cok tuketmek ve yasamak.ama normal olan bu.hayatin anlami bu tum uzuntulerin sebebide bu daha cok tuketememek daha fok yasayamamak.halbuki tuketilen yasanilan her sey belirli bir mekanizmaya sahip belirli duygular veriyor ve bitiyor yaninca eninde sonunda sonen tukenen mum gibi bunu anladigimdan beri insan gibi istahli ve aptal degilim.kendimi primat bedenine ve onlarin hayatta kalmak icin uyum.saglamak zorunda olduklari dunyaya hapsolmus hissediyorum.cok geride her sey o kadar ilkel ki
dikkatimi askiniz arabalariniz alkolunuz eglenceleriniz cekmiyor.dunyaniz biliminiz sanatiniz felsefeniz evreninizde cekmiyor.istahim yok sanki 1000 yil yasayipta yasama doymus gibiyim.bubayd

yapmayın.arkadaşlar insanları kırmak konusunda bu kadar sağduyusuz olmayın.bir insan aniden herhangi bir sebepten hayatınıza giriyorsa ve o yeni tanımaya başladığınız kişiyle beraber vakit geçirmeye başlamışken kırmayın birbirinizi.hani o sizin tanımadan hayatınıza giren kişi yokluktan hayatınıza girmiyor o sizi kendine yakın hissettiği için size aşık olduğu için hayatınızda olmaya çalışıyor.anlıyorum yaşımız belirli bir seviyenin üstünde bir ilişki iki taraflıdır ondan etkilenmemiş olabilirsiniz ama o size belirli bir tanıma evresi geçtikten sonra açıldığı zaman size aşık olduğunu sizden hoşlandığını söylediği zaman kırmayın birbirinizi.her şeyin bir yolu var birbirinize "ben seni arkadaş,kardeş olarak..." ile başlayan cümleler kurmayın.olmayacaksa nedenleriyle açıklayın.basit ama kırıcı cümlelerle bir tarafın duygularını yok saymayın.yine olmasın zorla güzellik olmaz ama bunu kırmadan anlatın.şimdi diyeceksin anlayabilirdi o vakit geçirdiğimiz zamanda benim ona o gözle bakmadığımı.aşk aptallıktır arkadaşlar.seviyorsan o kişinin gülümsemesi bile bir umuttur.kısacası kırmayın arkadaşlar birbirinizi şu üç günlük dünyada.yine kendi istediğiniz çerçevede kendi istediğiniz kişiler olsun yanınızda ama bir insanı sadece duyguları yüzünden yok sayıp kırmayın.

hepiniz güzel ciddi ilişkiler yaşamak istiyorsunuz değil mi ? istemeyin kardeşim bu dönemin ilişkileri insanı yıpratıyor ,yoruyor neden mi herkes kendi hayatının refahlık seviyesini düşünüyor eğer siz onu kendinizden çok düşünüp hareket ediyorsanız vay halinize...
hepimiz insanız hepimizin nefsi var belirli bir yerden sonra bakıyorsunuz siz onu düşünürken o önce kendini sonra sizi düşünüyor bu gittikçe size burukluk katıyor. bırakın uğraşmayın sadece sizinle olmak isteyenler size eşlik etsin yorulmayın yıpranmayın...
not : sadece bir yorum veya tavsiyesdir.
hepimiz insanız hepimizin nefsi var belirli bir yerden sonra bakıyorsunuz siz onu düşünürken o önce kendini sonra sizi düşünüyor bu gittikçe size burukluk katıyor. bırakın uğraşmayın sadece sizinle olmak isteyenler size eşlik etsin yorulmayın yıpranmayın...
not : sadece bir yorum veya tavsiyesdir.

arkadaşlar bir cbü'lü olarak ben de bir şeyler yazmak istedim. sayfadaki tartışmaları okudum da bizlere karşı bu kadar nefret dolu olmanızı anlayamıyorum. elbette devlet üniversitesine belirli bir puanla geldiniz ve sizden daha düşük puanda olan insanları istemediniz. (paralarını devlete ödeyecek olmalarına rağmen.) yine de sizlere hak veriyorum ancak orayı yazan insanlar zaten devlet kazansalar devleti yazarlardı. ayrıca çoğu öğrenci dışarda aynı masraf olacak hem istediği bölüm burada tutuyor çocuğum gözümün önünde olsun diyen okulun parasını dişinden tırnağından artıran samsunlu ailelerin çocuğudur. hani diyorsunuz ya giderken fetönün okuluydu belliydi yazmasaydınız zorla mı yazdırdılar diye; hayır zorla yazmadık cemaatmiş şuymuş buymuş diye de yazmadık devletimiz kontenjan açtı kılavuzda yer verdi yani bizler tercih yaptığımızda devletin onay vermediği bir üniversiteyi yazmamıştık. şuan kılavuzda bile yok yani devlet bu sene onay vermiyor. ben o okulda okurken öyle birbirlerine hava atan yok starbucks kahvesi içen yok şöyle yok böyle insanlardan bir bilemediniz iki tane anca gördüm, bir elin beş parmağını geçmez -ki devlet üniversitelerinde de bu tip insanlar elbette vardır yok değil- yani öyle dediğiniz gibi pelinsu berkecan vs. muhabbetleri yok. bizlere birazcık saygı gösterip anlamak yerine direkt yargılamayı seçen omü'lülere sesleniyorum arkadaşlar kendinizi bizim yerimize koyun yargısız infaz yapmayın evet sizleri de anlıyorum haksızlık istemiyorsunuz evet sizi suçlamıyorum ama bizleri de anlayın biz o okula okumak için gittik ayrıca hocalarımız sizin dediğiniz gibi basit sorular sorup sınıf geçirmiyor bilmeden konuşup kimsenin günahını almayın. zaten yök tekrar karar değiştirdi artık bir sorun kalmadı sizin açınızdan. biz burda mağdur rolü yapıp kendimizi acındırmaya da çalışmıyoruz buraya yazdıklarımızı bu şekilde anlayanlar da var maalesef. bize gelmediğimiz halde halimizden anlayıp durumu birlik olup aşmaya çalışan omü'lü arkadaşlar da oldu, bizleri bir düşman gibi istemeyenler de oldu. artık tartışmaya gerek kalmadı yani yök'ün yeni kararıyla bu tartışmalar da bir son bulur herhalde. kimseyi suçlamak için de yazmadım arkadaşlar bu yanlış anlaşılmasın yani umarım öyle olur.

saat 4.59 ve ben oturdum bişeyler yazayım dedim okuduğum kadarıyla yazdığımız çoğu şeye ''melankoli'' yazıyorlar vs. gözüyle bakıldığını farkettim. hayatını starbucks, osmanlı gibi mekanların swarm bildirimlerinde kız kovalamaktan ibaret sanan insanları oynuyoruz gün içinde. İnsanları sürekli belirli bir sınıfa sokma peşinde herkese etiket basma amacında yaşıyoruz.ben öyle değilim diyen kendini kandırıyor.bunları yazarken söylediklerinizi ne kadar umursadığımı düşündüm gerçeği söylemek gerekirse yayınlandığı sürece içimden geçen şeyleri yazmaya devam edicem, özetle çokta umrumda değil moruk düşündükleriniz. ben anlattıkça rahatlıyorum beğenmeyen okumaz. her saati komedi geçirmek için fazla sorunlu bir hayatım var. bu arada sitede sadece hüzünlü yazılar yazıldığını sanıyorsunuz yorumları takip etmenizi öneriyorum.asıl muhabbet yorumlarda geçiyor bilginiz olsun. saat 5.06 yazının sonu.

bir varmış bir yokmuş zamanın birinde 3 ev arkadaşı varmış..bir tanesi zamanında okulunu bitirmiş, ev diğer ikisine kalmış ama alışamamışlar bir süre ev arkadaşlarının gitmesine tabi..gel zaman git zaman giden arkadaşlarından haber almışlar.bir yakını onların bulunduğu şehirde iş bulmuş yanlarına göndereceğini söylemiş.zaman hızlı geçiyor tabi bahsettiğim giden arkadaşın yakını kürşat bizim kahramanlarımız olan ali ve efenin yanına gelmiş.ali ve efe giden arkadaşlarının yakını kürşatın iş bulduğu firmaya iş görüşmesine götürmüşler.kürşat işi kapmış bir haftalık süreçte kendine ev bakarken tabikide ali ve efe de kalmış.bir haftanın ardından kürşat kendine bir daire kiralamış ve döşemiş orda kalmaya başlamış..ali ve efenin kürşatla ilgili ilk izlenimleri gayet iyi olmuş aradan haftalar aylar geçmeye başlamış ali ve efenin vize haftası gelmiş bu arada kürşat artık o şehiri ali ve efe kadar iyi bilecek kadar öğrenmiş.hikayemizde burda başlıyor kürşat bir gece aliyle efeyi arar ve onlara sizi eğlenmeye götüreceğim der. ali efenin üstüne efede alinin üstüne atar o gelirse gelirim diye.ardından kürşat bir araba kiralamış ve kapının önünde belirmiştir.neyse ali efe kürşat arabaya atlarlar yola koyulurlar.kürşat ali ile efeyi onca senedir bulundukları şehirde hiç bilmedikleri bir yere götürür.girişte belinde silahlar olan korumalrın içeride masalarda dansöz oynatılan kimilerine göre eğlencenin tavan yaptığı biryer.bizimkiler otururlar ve masaya üç hatun çagırırlar.muhabbet sohbet gecenin ilerleyen saatleri türküler şarkılar eğlence tam gazla devam ederken kürşat yanındaki bayanla sözlü bir atışma içine girer.eee mekandaki korumalar tabi masanın başında biter.ceketlerin kenarları açılarak gösterilen silahlar tehditler, yumruklar küfürller ne arasınız devamında peşi peşine gelir.bir süre sonra mekanın sahibide gelir ve iş tatlıya bağlanır ve tekrar masaya oturulur eglenmeye devam edilir.ali ve efe bu gecenin sonunun iyi bitmeyeceğinin farkındadır.kürşat bır sure sonra bu seferde hatunu onla birlikte eve gitmek için ikna etmeye calışır bir süre sonra başarılı olur ve belirli bir ücret karşılıgında üç hatunuda alırlar mekandan sağ salim çıkarlar.eve dönüş yolunda benzinliğe ugrarlar mekanda içtikleri yetmezmiş gibi birde içki stoklarlar arabaya.ve eve dönerler içki masası tekrar kurulur müzikler açılır eglence tam gaz devam etmektedir.bu arada kürşat ceketinin cebinden esrar cıkarır.hatunlarla beraber cevırmeye baslarlar bizim ali ile efe şoktadır.bir süre sonra tribe baglayan kürşat mutfaktan bir bıcak alır ve bayanların üstüne doğru yürür.ali ile efe daha esrar muhabbetının şokunu üstünden atamadan ikinci şoku yaşmaktadırlar.efe aliyi dürter ne yapacagız diye o anda ikisi beraber kürşatın elindeki bıçaga sarılırlar.kürşat bırakın kesicem diye bagırmaktadır.oturdukları sitedeki tüm ışıklar yanmaya başlamıştır. saat gecenin üçü tabıkı insanlar bırakın kesicem bunları diye bagıran bırının sesiyle uyanmaktadırlar..... uykum geldi devamı yarın :-]

uzun zamandır yapmadığım ders çalışma hayatıma geri döndüm..sabahın ilk ışıklarıyla başladım meğer bir açlığım oluşmuş bu konuda baya iyi geldi diyebilirim..belirli bir süredir hayatımda olan insanları ve benim tabirimle sığır müsvettesi diye seslendiğim o beyni az gelişmiş yaratıklardan ve yaptıklarından kendimi uzaklaştırdım..bir süre sonra o açlığın azaldığını farkettim...derse ara verip biraz yürüyüş yaptım çiftlikte, biryere oturup birşeyler yedim.. çiftlikteki tadilattan dolayı her yerde kar yağıyormuş gibi köpük parçaları ucuşuyordu....insanların saçlarına,elbiselerine yapışıyorlardı... baharın gelmesinden ve bugün ki sıcak havadan olsa gerek içimde birşeylerin kıpırdadığını farkettim...böyle zamanlarda yaşadığmı daha net farkedebiliyorum...biraz yürüyüşün ardından ve karnımı doyurduktan sonra eve doğru yola koyuldum...eve döndüğümde birde ne göreyim hava birden bozdu o bahar havası gitmiş fırtına çıkmıştı...klasik samsun dedim kendi kendime ve ders açlığımın tekrar oluştuğunu farkettim ve derse döndüm... ve halen çalışıyorum...iyi geceler omüdedikoducular...