artık hayalim ve ileriye dönük düşünceler kalmadı zihnimde. bugünü yaşayıp yarını planlar gibi yapıyorum. İş hayatı ilk zamanlar keyifliydi sonra yavaş yavaş monotonluğa evrildi. şimdi mecburiyet.
oyunlarda load game yerine new game diye bir seçenek oluyordu. onu nasıl yapacağımı bulamıyorum sanırım.çalıştığım alan dolayısıyla sürekli bir proje bitirip yenisine başlasamda yinede artık tekrara düştüğümü hissediyorum.7 senede sıkıldım kaldı geriye 25 sene ,emekliliğe kadar nasıl geçecek bu zaman bilmiyorum.
bugün otobüste 4 tarafım bayanlarla çevrildi. ve gitgide otobüs kalabalıklaştıkça bu bayanlar bana yaklaştı hatta dayandı. ne kadar durumdan rahatsız olsam da. –bundan zevk alacak şerefsizler de biliyorum.– yapacak olduğum hiç bir şey yoktu çünkü otobüste yere telefonum düşse alamayacak gibiydim almaya eğilsem linç olurdun daha kalkamazdım. bir yandan da korktum bazı manyak kadınlar var onlar kendileri yaslanıp tacizci diye senin adını da çıkarıyor. onu yaşamaktan baya bir korktum.
az önce herzaman ki gibi csdeyim bu sefer kendimi boostluyorum, bi çocuk var bizim takımda, oyunun ortasında abi evde tekim sesler geliyor dedi gitti, geldi, istanbul'da fırtına varmış annemi arayacağım dedi tamam aradı, birazdan abi kiremitlerimiz uçuyor hortum çıktı diyor, ona da tamam en son abi ağaç devrildi lan diye çıktı oyundan, gerçekten trajıkomik bir olay, aklıma deprem olduğunda oyundan çıkmayışım geldi dereceli maç çıkılır mı lan
2 yıl önce temmuzun ortalarında atakumdaydım yurttaki arkadaşlar dedi ki gel denize gidelim en başta istemedim ısrar gelince bende gittim , neyse denize girdi biraz yuzdukten sonra dediler güreş yapalım ben birini diğer akradaşta diğerini sırtına aldı başladık güreşe ben pek tecrubeli olmadığım için devrildim haliyle neyse bu sefer beni sırtlarına almaya çalıştılar tabii ağrım ya hemen düşüverdim :) neyse rahat rahat yuzeyim diyorum deniz analarından rahat yok o gunden sonra daha denize falan girmedim...
youtube veya vimeo linki paylaştığınızda otomatik olarak önizlemeye çevrildiğini biliyor muydunuz peki
vizeler bitti ama uykusuz yaşama evrildim sanırım. uykuya ihtiyaç duymuyorum artık.
bugün rektörlüğün az yukarısından fakülte minibüsü devrildi. aşırı süratlı olduğu için virajı alamayıp savrulmuş. sözde 50 km sınırı ve kameralar var. biz şahsi arabamızla geçsek acil bi işimiz olduğu için 50 yi geçsek hemen ceza yeriz ama nedense minibüsler yarışıyor. minibüslerin amacı hizmet değil sadece para! bugün şükürler olsun ki ölen olmadı ve o minibüste öğrenciler yoktu. sadece şoför yaralandı. şoförlere de şoför demeye bin şahit lazım maşallah hepsi mahalledeki abilerden oluşuyor.(İnsandır sonuç olarak geçmiş olsun kendisine) eminim ki yarın hiç bir şey olmamış gibi o minibüsler öğrenci taşımaya devam edecek ve ağzına kadar dolduracaklar. eminim ki yönetim bu konuda hiç bir şey yapmayacak. eminim ki biz öğrenciler de sessiz kalacağız. ben minibüs kullanmadığım halde çok korktum, içinde öğrenciler olsaydı nasıl büyük bir felaket olacaktı kim bilir :/
sessiz kalmayalım bir şeyler yapalım samsundaki ulaşım sorununun bi şekilde çözülmesi gerekiyor. bir şeyler yapılması için illa bir can kaybı mı yaşanması gerekiyor. İnanılır gibi değil nasıl bir üniversitede okuyor ve nasıl bir şehirde yaşıyoruz. can güvenliğimiz hiçe sayılıyor. sadece minibüsler değil aynı şekilde e1 r11 ve diğer otobüs hatlarında nefes bile zor alıyoruz.
lütfen bir şeyler yapalım. sesimizi duyuralım...
sessiz kalmayalım bir şeyler yapalım samsundaki ulaşım sorununun bi şekilde çözülmesi gerekiyor. bir şeyler yapılması için illa bir can kaybı mı yaşanması gerekiyor. İnanılır gibi değil nasıl bir üniversitede okuyor ve nasıl bir şehirde yaşıyoruz. can güvenliğimiz hiçe sayılıyor. sadece minibüsler değil aynı şekilde e1 r11 ve diğer otobüs hatlarında nefes bile zor alıyoruz.
lütfen bir şeyler yapalım. sesimizi duyuralım...
2012 mayıs ayı ankaradayım. bir cafede garson olarak çalışıyorum (2 hafta sürdü, kişisel rekorum). doğal olarak tepsi tutmayı falan çok beceremiyorum. neyse 3-4 tane maşallah gibi kız geldi. ne istersiniz falan sordum. bunlar milkshake istedi. milshake'leri koydum tepsiye gittim masaya. bunlar bir muhabbete dalmışlar dünyayla ilişkileri kesilmiş nasıl hararetli konuşuyorlar anlatamam. ben de sağ elimde tepsi sol elimde milkshake tek tek masaya bırakmaya çalışıyorum. milkshakelerden birini kaldırınca tepsinin dengesi bozuldu. sallan sallan biri devrildi adkjfhfjk. kızlardan birinin de yanında çantası var fermuarı açık. yaklaşık yarım bardak muzlu milkshake kızın çantasına döküldü. kızların haberi de yok. bardakları bıraktım görünmezlik özelliğimi açıp masadan uzaklaştım. cem abi var patron. dedi ki biri doğalgaz yüklemeye gitsin (ankarada kontör gibi karta yükleniyor). dedim abi ne demek ben giderim. aldım kartı gittim 2 saat sonra geldim baktım kızlar gitmiş. kimse bir şey de sormadı. zaten 2 gün sonra da işi bıraktım dedim bu kadar yeter. okuyanlardan aro. iyi geceler
yine bir gün kuzenlerimle köyde bisiklet sürüyoruz. işte sen o sırada karşıdan üzerimize gelen bir inek sürüsü var haliyle aralardan sıyrılma çabalarındayız. sen o sırada kuzenim bir espri yap ben gülme krizine girip ona doğru baktım bayağ anıra anıra gülüyoruz ama. sonra kafamı bir cevirdim karsımda bir inek ve ben ona çarptım. inek bir yana devrildi ben bir yana. hayır devrildiğimiz yer bir de dikenliydi. ineğin gövdesinde bisikletin teker izi bir de soyulmuş bir sekilde inek birden koşarak uzaklastı ben hala yerdeyim dikenler hala batıyor durumun şaşkınlığındayım falan. bizimkiler de hala anıra anıra gülüyorlar bir de üstüne bu eklenince siz düşünün ki nasıl bir anırma. yine bir hayvana zarar verdim ve yine burdan o ineğe sesleniyorum beni affet cici inek🐄