Eskiden Rider
bugün yine üniversite yıllarımı özlediğimi düşündüğüm bir gün oldu 🥲. samsuna becayış yapılır.
zebercet
samsuna düştük iyi mi yaptık kötü mü yaptık
malifalitiko
kendime gelemediğim zamanlarda samsuna geliyorum
ikizler
her zaman hayatımın en özel köşelerinden biri olan ama uzak kaldığım bu evimden 10 ay sonra hepinize tekrardan merhaba. umarım hepiniz çok iyisinizdir. bu evime geldiğimde eski mahallesine dönmüş bir yetişkin hüznü kaplıyor içimi. mahallesinin, evinin çocukluğundaki, gençliğindeki o cıvıl cıvıl halleri göz önüne gelir de o günlerden şimdiki ana doğru sıcak bir gözyaşı hızında bir anı yolculuğu yapar ya. İşte onun gibi bir şey. bu hal bende oldukça evimin anahtarını çıkarmaktan korkuyordum. bir zamanlar neşe saçan evimin içindeki sessizliği duymaktan. geçen akşam ilkadım sahildeki çay ocağında otururken oradaki abi ile ayaküstü muhabbet ettik. uzun zamandır görüşmemiştik. diğer abinin nerede olduğunu sordum ve aldığım cevap birden gözlerimin dolmasına neden oldu ölmüş o abi. evini bir gece böcek ilacı ile ilaçlamış sineklerden korunmak için ve uyumuş sadece. sonrası yok. o kadar oturdu ki içime. ellili yaşlarında bir abiydi. güleryüzlü, neşeli sesli biriydi. bir kaç selamlaşmamızdan sonra tanış olmuştuk. biraz muhabbetimiz ilerleyince bize ikinci baharını ve her iki tarafın evlatlarının karşı çıkması sonrası kavuşamadıklarını anlatmıştı. öyle anlatmıştı ki hem de bir romanın dönüm noktası gibi. gözleri her anlattığına eşlik etmişti. geriye bir fotoğrafı bile kalmadı bana. sadece zihnimdeki o güzel gülüşüydü geri kalan. İçimi yakmıştı gidişi ve koptum o anki arkadaş ortamımdan. o kopuş bugün anahtarları cebimden çıkarıp omudedikodu mahallesine girmeme ve ikizler kapımı açmama vesile oldu. benim ise hayatım haddinden fazla değişti bu dönemde. okulum bitti ve bir süre bir yerlerde çalıştım. sonrasında ise çok da geçmiş olmayan bir geçmişte atandım ve atandığım kurumda çalışmaya başladım. hem de samsuna atandım. İmkansız geliyordu bu bana ama olmuştu işte. üniversite yıllarımda kendimi bulduğum şehir yeniden bana kucak açtı ve bu sefer uzun yıllar boyunca kalmak üzere yerleştim bu şehre. İl merkezine azıcık uzak bir ilçedeyim lakin her hafta sonu kendimi atakum sahilde, ilkadım çay ocaklarında buluyorum. artık maddi özgürlüğüme tam manası ile sahiptim. bir ev kiraladım. 2+1. hep hayalini kurduğum yaşamın ilk temellerini atmış oldum böylece. İstediğim eve sahip olmak ülkemizin ekonomik durumundan dolayı biraz zaman alacak biliyorum ama şu haliyle bile bana mutluluk veriyor bu ufak yuvam. bu fotoğraflar da salonumdan ve evimin balkonundan ufak iki kare. buraya taşındığımdan beri pek yalnız kalmadım. sadece 1 haftasonu yalnız kaldım. oradan buradan arkadaşların uğrama noktası oldum. amaçlar edindim kendime ve 15 yıl verdim kendime. üniversite yıllarında amaçladığım ne varsa gerçekleştirdim çok şükür. en yapılamaz olarak görülen şeyleri bile yaptım. şimdi bakalım 15 yıl sonrası benim için nasıl olacak. evet şu an ikizler evimdeyim. ama yetişkin hüznüm mahalleye çıktığımda içimi kaplıyor. kapı komşum snorlax'ı göremiyorum. çatı katından bize seslenen posydon yok, eski dostum oas gideli uzun zaman olmuştu. gezginimin ad babası yok, o yok bu yok, gerçekten görmesem de hayatımda yer etmiş bir çok dostum artık yok. özlediklerimin yokluğuna alışmak ve yeni bir yaşantıya adepte olmak biraz zaman alacak ha ne dersiniz. hepinize mutlu geceler dostlarım...
Doctorwhoo
sizlere samsuna ilk geliş anımı anlatayım. samsuna yapısal olarak çok zıt bir ilden gelmiştim. bir akdeniz şehri. kasıtlı olarak kazanmadım, farklı bir il hedefliyordum. neyse bir yandan da korkuyorum samsun nasıl bir yer diye. samsuna dersler başlamadan 2 hafta önce geldim. ne dersler başlamış ne tanıdığım kişiler var, yapayalnızım. karadeniz yurdunu kazandım bide, yorumlarda daha önce hakkında bi ton kötü yorum okudum. yurda yerleştim 6 kişilik oda, nereye düştüm ben diye bir korku sardı. İlk 2 hafta kabus gibi geçmişti. şehre uyum derken. şimdi ise samsunu özler, yeniden acaba ne zaman dönebilirim der oldum. yurda da alıştık. İlk günler hiç unutulmuyor sanırım.
GriArabaliCocuk
25 ekim gecesi bafradan samsuna dönerken atatürk bulvarı üzerinde yeni mahalle ışıklarında yanyana gelerek kesiştiğimiz ömürevleri sapağından saga dönen icinde çılgınlar gibi eğlenen ve işaretlerle anlaştığım 3 kızdan arka koltuktaki sarışın kıvırcık saçlı olan kız. beni bul. toyota marka plaka 55yc ile başlıyordu. o sensin ulaş bana 😁
King
samsun'a geldiğim zaman atakum'dan bahsetmişlerdi hep ancak cumhuriyet caddesi daha canlı geldi avm adliye cafeler bandırma vapuru gibi tarihi yerler hep bu çevrede toplanmış durumda ara sokaklarda göçmen sorunu var tabiki caddenin olduğu bölgeyi söylüyorum atakum biraz fazla sakin bide plajı güzel sizin düşünceleriniz nedir acaba?
wtpupp
müzisyen arkadaşlar varsa aranızda grup kurmak istiyorum, 6 sene vokal yaptım. İstanbuldan döndüm samsuna, memlekette tanıdık müzisyen kalmamış. kasmadan keyfine çalarız bi stüdyoda. İyiyseniz sahne falan da yaparız cebimize para girer. öyle yıllarca enstrüman çalmanıza falan da gerek yok maksat müzik yapmak.
yokyav
samsuna gelmeden google haritalar ile samsunu ezberlemek...  omü'de iç anadolu fırtınası estirmeye geliyorum.
psikodok
geçen çalıştığım firmanın sahibi seminer için samsuna gelmişti. adamın beni ilk gördüğünde tepkisi seni hiç böyle hayal etmemiştim oldu. "nasıl hayal etmiştin abi?" dediğimde ise "ne bileyim en azından daha uzun bekliyordum" dedi. sen beni görebildiğine şükret aslanım diyemedim. patron sonuçta.
ikizler
mutlu geceler gençler. nasılsınız? ben yorgun ve musmutluyum. yaz okulundan sonraki bir aylık yatışımın ardından bu kadar hareket halinde olmak bana müstahaktır diye düşünüyorum. öncelikle üniversitemize yeni gelen kardeşlerimize hoş geldiniz diyorum. bu üniversitede ve platformda 5. yılına giren biri olarak benden büyükler de olsa ben de kendimi bir nebze olsun yaşlanmış hissettim bak şimdi. yaşlılık sohbetlerini bir tarafa bırakayım yahu. ben bir arkadaşımı daha evlendirdim bu sene. milletin arkadaşları mı yavaş yoksa benimkiler mi çok hızlı anlamıyorum. beraber finalleri, vizeleri çalıştığımız, oda komşum olan adamlar bir bir evleniyor. bu sefer de samsuna gelmeden önce düğün için ankaradaydım. sabah erken indim, hem rahat rahat düğüne katılırım hem de biraz gezerim ankarada diye. biraz bir camiye girdim uzanıp dinlendim. allahın evlerinin kimsesiz olduğumuz zamanlarda kimsemiz olması çok hoşuma gidiyor. ondan sonra bir kahvaltı yaptım. sonra anıtkabire gittim. anıtkabirin her yeri japon dolu. kendimi yabancı bir ülkeye gelmiş gibi hissettim. türkçe konuşan azdı. bu durum şaşırttı beni. türk milletinin atasını ziyaret için geç saatleri beklemesi tuhaf bence. atatürkü ziyaret ettikten sonra dedim ki kızılaya geçeyim. orada çok güzel kitapçılar var. daha önce bir defa gitmiştim. arkadaşlarım kollarımdan tutup çıkarmışlardı beni remzi kitapevinden biz buraya kitapçı gezmeye mi geldik diye. bu sefer de otobüse binip kızılaya geçecekken arkadaşlar aldı arabayla düğüne geçtik erkenden. düğünden sonra tekrar bindik arabalara ve indim samsuna. o kadar özlemişim ki bu şehri. artık memleketim burasıymış gibi. nasıl özlemeyeyim ki. aşık olduğum, gezgin gibi bir dosta sahip olduğum. denizinden ormanlarına, havasından yollarına kadar benim olan bir şehir. bu sene yeni bir yurtta kalıyorum ben. güzel sanatlar kampüsünde üniversitemiz bir erkek yurdu açmış. ben de tesadüf eseri fark ettim. yaz okulunda başvurmuştum ve bir arkadaşımla beraber çıktı. ben çok sevdim burayı. hem ilkadımdaki çay ocaklarıma yakın, hem üniversiteye yakın. her yer bir gezgin uzaklığında :) 3 gündür eşyalarımı taşımak, eksik olan şeyleri almak, okuldaki işlerimi halletmekle uğraştım. ve dün gece 3 aydan daha fazla zamandır kendisinden ayrı kaldığım yarimle buluştum. o kadar çok özlemişim ki onu. İnsanın birini özlemesi kadar güzel bir şey varsa özlediğine kavuşabilmesi. bunu nasıl kelimelere dökebilirim nasıl anlatabilirim bilmiyorum. sevdiğinizin gözlerini öylesine izleyebilmenin mutluluğunu başka ne verebilir ki şu dünyada. İnanın ki bilmiyorum. o anların her saniyesini romanlar dolusu yazmak isterdim. ama aşk insanda unutkanlığa yol açıyor. bildiğinizi de unutuyorsunuz bir tek o kalıyor geriye. güzel sevin, güzel sevilin dostlarım. hayat aşkla çok daha başka güzel. normalde 4-5 yazıya sığdıracağım şeyleri tek yazıya sığdırmaya çalıştım. çok da uzattım farkındayım. ne yapayım yahu. dostlarımla muhabbet etmeyi seviyorum. hem de en son yazısını uzunca bir zaman önce yazmış olan bir ikizler olarak biraz da hakkım var sanki. gecenize bir fotoğraf bırakarak iyi geceler diyeyim dostlarım. bu fotoğraftaki radyo yarimin bana dün gece hediye ettiği radyo. o kadar güzel bir şey ki. elektrikle ve şarjla çalışıyor. fm özelliğinin yanında usb, sd card ve aux bağlantılarını da desteklemesiyle müzik zevkini doruklara çıkarıyor. tam hayallerimdeki gibi bir radyo. ve hayallerimdeki radyonun hayallerimdeki aşkım tarafından bana hediye edilmesi de muhteşem bir şey. odamda tek olduğum an açıyorum dinliyorum radyomu. bir yere gittiğimde de götürebilirim. yarimin hayatımın her gecesinde olduğu günlerde onunla dinleriz saatlerce. muhteşem bir şey. diğeri de fotoğraf makinem. hareketli dünyadaki zamanı durdurma aletim. aynasız olmasından dolayı o da her yere gelebiliyor benle. bir sürü güzel fotoğraflar çekiyorum onunla. radyom, fotoğraf makinem ve gezginim. 3 dostum var artık benim. geceniz bu fotoğraf kadar güzel geçsin dostlarım... :)
karpotu1
arkadaşlar selam samsuna ilk defa geldim festival için, kitap kafe tarzı bir yer var mı ya da ne yapayım ben bikaç gün tekim, muhabbet de edebiliriz önerileri alabilir miyim otostopla geldim pek bilmiyorum buraları
mimarlique
annem köye çamaşır makinası almış. elinde yıkardın işin ne dedim, onu senin karın yıkar ded. samsuna dönme vakti gelmiş snsmsn
admiral
sevgili arkadaslar yine iranın İsfahan sehrinden sizlere yaziyorum seyehatim cok guzel geciyor burada bi cok tarihi eser var. burda internet yavaş bulmasida zor zaten buldukca yazicam size gorduklerimi. ilk olarak sehirlerde cop kutusu benzeri bagis kutulari gozume carpti her yerde var sadaka icinmis sonradan ogrendim. eger kredi kartiniz varsa rahatlikla iranda cope atabilirsiniz iran sadece kendi bankalarinin kartlarina izin veriyor. birde bayan surucu dolu burda aslinda giyimede kimse karismiyor herkes ozgurce dolasiyor tek fark kadinlar kafalarina sal benzeri biseyi asmişlar gibi tam başörtü denemez. burda evler her yani duvarlarla örülü nedeni aşırı hırsızlık devlet bile onunu alamayinca kendi binalarina celik bariyer yaptirmis burda han yada kervansaraya benzer harika bir yapi var kesin gezmelisiniz köprüler vs harika bir sehir bu gun tahrana donuyorum ordan samsuna gelicem bi yarim burda kaldi cok ozlüycem. insanlar iyi tabi her ulkede kotuler cikabilir. burda pilavi cok seviyorlar bizim tabaklarimizin 2 katini yiyorlar. yeni aldiklari bi seyin etiketi kesinlikle atilmiyor korunuyor naylonu acilmiyor varsa marka etiketi oyle geziliyor. iran gezilmeye deger bence...

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)