jean valjean kurgusal bir karakter ve victor hugo'nun 1862 romanı sefiller'in baş kahramanıdır. ve bunu sefiller kitabını okuyanlar iyi bilir.bu zatı muhterem aç kalan yegenleri ölmesin diye bir ekmek çalar ve hapse düşüp 19 yıl kürek mahkumu olur .böylece olaylar başlar .roman biterken insan düşünüyor bu doğru yoldan ayrılmayan adamın yaptığı iylikleri söylememesi neden? romanın sonunda o da açıklanıyor ve iyilikler diyor karşılığını bu dünyada bekliyerek yaptığım şeyler değil diyor.gerçekten de öyle yani insan iyilik yapıyorsa içinden geldiği için yapmalı tabii bu içine konulmuşsa ama bu günümüzde de oluyor mu yani mesela tamam ekmek çalanlar o kadar uzun süre hapse atılmıyor ama iyilik yapanlar bunu söylemiyor mu veya bir yerlerde paylaşmıyor mu ? veya iyilik yapanlar gerçekten iyi olarak mı görülüyor yoksa enayi yerine mi konuluyor? düşündürücü .en iyisi iyilik yapmak ama karşılığını bu dünyada beklemeden mesela kimse göremesede yaralı bir kediye bakmak gibi veya sırf sokakta ihtiyacı var diye düşündüğün insana cebinde ki son 10 tl yi vermek gibi , velev ki o insan dilenciliği meslek edinmiş olsa bile . sonuçta elimizde temiz kalan pek az şey kaldı iyi ve adaletli olmak gibi .

"unutma unutma bu günün yarınları da var
hep sevdi sevecek deyip kendini avutma
darılma darılma seven seveni affedermiş
darılma darılma hemen nefrete sarılma "bizdeki de bi umut geriye kalan bu hayatta ...

derdi olan neylesin? İçindeki bu yangını bu özlemi nasıl bastırsın ,ne kadar bastıracak daha ki ,ya artık dayanamıyorsa ne yapmalı peki...

oliver twist mutlu bir sonla bitti keşke hayatta böyle olsa sonlar hep mutlu bitse merhamet ve sevgi nedir bilmeyen kötü insanlar ellerindekilerin değerini bilmedikleri için cezalarını çekseler, pişmanlıklarında yürekleri kavrulsa sırf onlara insan oldukları için bahşedilen duyguları yine insanlara karşı yahut canlılara karşı kullanmadıkları için.ama ne yazık ki ' dünyamız bir kırık düşler dünyasıdır.ve kırılanlar da çoğu zaman en özenerek beslediğimiz , ruhumuzun en soylu yönünü yansıtan düşer ve umutlardır.' (teşekkürler charles dickens )

bu sabah bi tane kar yumağı geldi ayakkabımın bağını ısırıyor .ayağımı nere atsam oraya geliyor .bakıcısının yanına götürdüm .adam diyor ki oyun istiyor diyor .tabii ister de benim o hav havcıkla oynayacak vaktim yokki neyse teslim ettim bakıcısı olan adama ve yoluma devam ettim bu da güzel bi anı olarak belleğimdeki yerini aldı.ricamdır bakamayacağınız hiçbir canlının sorumluluğunu üstlenmeyin. ben mi ben kendime zor bakıyorum 😂

görenlerin dikkatine ya buralarda bi can dostum güzel insan @doktorhanim vardı nerelerde haberi olan var mı? görürseniz deyinde buralarada uğrasın azcık ya gitti bayadır gelmiyor buralara :(( bu arada hayırlı ramazanlar :)))

son günlerde bozuk olan moralimi düzeltmek için umutla ve heyecanla baktığım maçtan sonra ağlamamak için gidip uyumaktan başka elimden bir şey gelmiyor :((( tek sevdam beşiktaş ta ... olmadı bee :((((

gece gece karnımın acıkması ve oraları buraları kolaçan etmem ardından bulduğumu yemem . napalım açlıktan ölmektense tok karına zehirlenmek daha cazip geldi :))

bu gün fakülteye gidiyordum tabi ki r11 ile neyse sınav var bende giderken son bi şeyler okuyayım diye oturdum . r11 duraklarda giderken bi durakta erkek topluluğu bindi .yalnız onlar dan önceki durakta iki tane hanımlar arkadaş bindi .onlardan biri geldi oturdu yanıma biri ayakta muhabbet ediyorlar burada sıkıntı yok ama erkekler öyle bi bindiler ki arabaya araba doldu daha da sıkışmaya çalışıyorlar neyse bindiler arada hanım arkadaş sıkıştı tabi haklı olarak diyor ki daha gelmeyin doldu sıkışıyoruz ama kime diyor erkekler sallamıyor duymuyor hanım arkadaş nere gideceğini şaşırdı baktım olmuyor dedim gel sen otur ben kalkayım sonrada sizmisiniz o şıktıran bi güzel ittim tabi onları sonra durak geldi indiler yine rahatladı araba .ya kusura bakmayın ama binerken veya inerken az dikkat lütfen yani insan mı var sıkıştırıyoruz mu diye bakınız lütfen . bi taraflarınızla sıkıştırıyonuz insanları bazılarının seside çıkmıyor . kendinize veya da kendi sevdiklerinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkalarına yapamayın lütfen .teşekkürler

sabretmelisin dedi yemeği pişirirken annesi eğer acele edersen yakarsın böyle yavaş yavaş pişereceksin eğer acele ederde altını açarsan hiç bi şeye benzemez boşa gider tüm emeklerin . peki bu kadar lezzetli olmasının sırrı ne dedi insan . hem sabretmelisin hem de sevgini katmalısın dedi annesi . sonra devam etti bu her şey de böyle dedi . bir şeyler yapmaya karar verdiysen önce sabretmelisin sonra da yaptığın işi sevmeli öyle ki ona sevgini katmalısın dedi .sonra yemeğe tuz attı. İnsan dayanamayıp sordu dedim ki peki bu tuz neyin nesi ? annesi de dedi ki bu tuzda yaptığın işte karşılaştığın zorluklar dedi , onlarla karşılaşınca pek hoşlanmazsın dedi ama yemeğe lezzet katan tuz gibi işin sonunda geri bakınca sana bi şey başardım duygusunu da yaşatan da o dedi. bitti :))

arı gibi olmalı insan yaşarken böyle vızır vızır kıpır kıpır o yerinde duramamalı onu görenlerde...arılar gibi güneşle yarışırcasına her sabah erkeden kalkmalı mesela .hani onlar bal yapmak için çiçek çiçek gezer ya hiç sıkılmadan hah işte öyle olmalı sıkılmamalı hatta arılar gibi şarkı bile söylemeli bazen işini yaparken hani onlar nasıl ilmek ilmek ve de sabırla işliyorsa peteklerini insanda aynen böyle ilerlemeli sonucu bal olmaz mı hal böyleyken ...kolay değil tabi ki hem de hiç kolay değil ki ama arı nasıl yarım kilocuk bal için milyonlarca çiçek dolaşıyorsa hemde sabırla ve inatla , pes etmeden ayrıca .şikayet ediyor mu asla ! kolay değil hem de hiç kolay değil de şifa çıkıyor lezzet çıkıyor ortaya . arı bile o küçük hayvan bile şifa dağıtmak için böyle çalışırken benim ne haddime çalışmadan başarmak emek vermeden amaçlarıma ulaşmak zaten kimsede bana gelip kolay demedi gerçi bende kolay kolay vaz geçmiycem ki . bak şunu sakın unutma vazgeçmeyi düşündüğün an neden başladığını hatırla derler ya işte bunu sakın unutma her zaman hatırla .kale artık tek rakibim arılar :d iyi geceler

biraz daha gark olurken geceye zaman geçtikçe bir ses çalınıyor kulaklarıma . neyin sesi ki bu ? İsyana benziyor sanki birileri isyan ediyor yok yok bir yakınma bu. kağıtın sesi tanıdım şimdi . ne oldu diye soruyorum ... haklı bir yakınma bu karaladı beni diyor , ben diyor bembeyazdım karaladı kirletti beni diyor ,üstüme anlamadığım şekiller çizdiler diyor kim diyorum ... kalem diyor . bu seferde kalem çıkışıyor . ben olmaysaydım diyor sen bi hiçsin diyor , bi değerin yok diyor . neden diyorum . haklı bi açıklamada ondan geliyor ben olmasaydım diyor kağıt kitap olmazdı diyor onu kimse elini almaz kimse onun yüzüne bakmaz diyor ve devam ediyor benim ona güzel şiirler döken benim ona hikayeler seren hem de diyor kendimden feda ederek kendimi tüketerek . yok ederek değerli kılıyorum diyor kağıdı . kağıt kızgın tabi ona, asıl sen diyor ben olmasaydım bi hiçtin diyor ...öyle devam ederken onlar aklıma bi soru takılıp kalıyor zamanda öyle değil mi aslında yaşananlarla doluyor ilerledikçe . yaşanmasa mesela kağıt gibi boş ama başladımı yaşananlarla dolmaya işte o zaman bi değer kazanıyor . diyorum ki sonra peki yaşananlar ne ? üzülmek var korkmak var endişe var mesela sevinmek var cesur olmak var kafaya takmamak var yaşananlardan . bunlar değerli yapıyor zamanı galiba ... peki hani çekmeyen bilmez ya acıyı , acı olmasa üzülmek olmasa ? İyi de o zamanda mutluluğun sevinmenin degeri kalmaz ki . kafam karışıyor burada acı çekince üzülünce zaman geçmez ki zaman geçmeyincede yaşanmışlık olmaz ... ne yapmalı ki insan da geçmeli bu zaman . belki varsa sevgilisine gider anlatır derdini , dostuna gider belki de arkadaşına ... tamam acılar paylaştıkça azalır üzüntüler geçer anlattıkça ama ya anlatılan o ne yapmalı. yaşamadan nasıl anlamalı hadi anladı yaşadı diyelim . ne demeli ? tamam ben senin yanındayım dese , destekliyorum seni dese geçer mi tüm derdi .belki de güzel sözler söylemeli yanına gelene demeli atlatırsın geçer olur böyle şeyler destekliyorum ben seni ve devam etmeli ... yok yok böyle olmaz sözlerle olmaz hissettirmeli destekliyorum dememeli , yanındayım dememeli hissettirmeli almalı onu basmalı bağrına saklamalı tüm üzgünlüklerden ve dindirmeli tüm acılarını .yoksa ne önemi var ki söylenmiş bir kaç güzel sözün içten gelmedikten sonra . kale seninle bir yolculuğa çıkalımmı ? tüm bunları soylemiskene ama cabuk olmalı çünkü gece ilerliyor umutlu sabaha uyanmak için hemen uyumalı. kapa şimdi gözlerini ve evet geldik açabilirsin şimdi uçuş nasıl geçti ? hissediyordum değil mi sıcak yaz güneşini peki senin de ayağını yakıyor mu kumsal. duyuyorsun değil mi denizin muhteşem kokusunu bak o da seni gördüğüne sevindi . kapa tekrar gözlerini ve işte torosların eteklerin de alabiliyor musun kekik kokusunu , sende duydun mu kuzuların sesini . aa ne kadar yumsak mı yoksa sen daha önce hiç kuzu sevmedin mi :) korkma seni ısırmaz sahibine sadık bir çoban köpeği o . bos yere bakma telefonuna cekmez burada huzur vardır burada hadi gel köy çeşmesine gidelim , sopsoğuk suyundan içelim. gerçekten soğuk değil mi donuyor elin :) kekik toplamaya gidelim mi ? ne bilmiyor musun :) boş ver gel ben sana öğretirim ...

güneş gibi olacaksın bu hayatta her gün yeniden doğacaksın akşam batacağını bilsende seni bekleyenleri bekletmeyecek umut olacaksın onlara her doğuşunla. tohum olacaksın bu hayatta seni toprağın kaç kat altına gömselerde çıkacaksın sen herşeye inat ve güneşe yakın olmak için uzayacaksın seni gömenlere iyilikle karşılık vereceksin ve onlara meyvelerini sunacaksın . deniz olacaksın bu hayatta ,gösterdiğini her çaba sönsede dalga gibi sen yenisini göstereceksin tüm zorluklara inat.fırsatlar olacak bu hayatta bazılarını değerlendirecek sin bazılarını ise değerlendire meyeceksin ama sen devam et yoluna kapanan kapının arkasında bekleme hemen yenisini aramaya başla .nede olsa birini kapatan birini açmıştır mutlaka . öyle ya hiç zaman kaybına uğrama zaten hayat kısa birde kaçırdıklarına mı dertleneceksin . basit düşün bu hayatta tıpkı mucitler gibi, hep olumlu yanlarına odaklan olayların zaten olumsuz başlarsan yeniksin bunu sakın unutma hadi daha ne duruyorsun başla asla geç değirdir hiç bir şey için hadi hemen başla .ve asla kimseyle kıyaslama kendini şunu sakın unutma sen özelsin herkesten daha çok ...

sonra diyorsunuz ki türkiye neden gelişmiyor ? abi siz gidip iki renkli göze , sarı saça az biraz kasa , şişirilmiş bir de kıç a tav oluyonuz sonra neymiş efendim aşık oldum . iste mor montlu kırmız arabalı beni bul :) azcık salın da bırakın bizim gibi burham burham anadolu kokan gençlerde hünerini göstersin tamam çok yakışıklı olmasakta idare ederiz , renkli gözlerimiz olmasa da çakmak çakmak kahverengi gözlerimiz ,kasımız yok ama magal gibi yüreklerimiz bizden sözlemesi.sonra gidip yakışıklı dediğimiz insanlar sizi üzdümü bizim gibi zeki kankileriniz sizi teselli ediyor o kaslı olmayan ama şevkat dolu omuzlarımıza akıdıyonuz salya sümük lerinizi kendiniz bilirsiniz .kendim ettim kendim buldum demeyin sonra ! benden söylemesi işlenmemiş elmas işlenmiş kömürden daha değerlidir. ha siz diyosanız ikiside c yapılı fark etmez , aferin böyle devam edin :/

herkes süper kahraman olmak ister süper güçleri olsun ister herkes bi şeyleri başarmak ister ve de kendini kanıtlamak ... başaramadık diye üzülmeyin başardınız hepiniz kanıtladınız kendinizi neden diye sorarsanız ...çünkü günde on bine yakın insanın öldüğü dünyada bi günü daha ölmeden sağ salim tamamladınız . okula gittiniz veya da gitmediniz , canınız ne istedi ise onu yaptınız , sinirlendiniz belkide sevindiniz bu da bi şeydir . herkes özeldir . herkes sevdiğinin güzelidir , anne ve babasının göz bebeğidir. bu böyledir. bunu değiştirmezsiniz çünkü dünyanın kanunu bu. bi sürü şey ezberleyip , hastalarla uğraşan doktorlar ; bi çok şeyin mantığını kavrayıp ,çıkılmaz denilen sorunlardan çıkan mühendisler ; bi şiirin ruhunu yaşayıp, kelimelere can veren edebiyatçılar ve diğer herkes ... herkes bence en iyisi , herkes süper kahraman . bu yüzden kendiniz olduğunuz gibi sevin elinizdekilerin değerini bilin .yalnızlığın bile ... ne güzel kafanız rahat en basitinden hediye derdiniz yok :) ama dertlerle baş ederken yalnızsınız veya da ağlarken neyse onlar ayrı mesele . hep mutlu kalın :) ayrıca unutmadan günde iki adet maden suyu için yani uzmanlar böyle diyor yararlıymış . ben mi ben ruh halime göre bazen bir içiyorum bazen hiç bazense beş. bu günlerde bulduğum kadar içiyorum neden çünkü bi kale vardı bana kapılarını açar dedim açmadı bi istisna bekliyordum olmadı. ah prensipler neyse o kalede öyle güzel çünkü bi istisna başka istisnalar da gerektirir. bende kaleyi kapılarının sağlamlığıyla sevdim, ne kadar dışarda kalsamda :)

çayı bilir misiniz ? çay misali olmalı sevgilerde ... çayı bardağa koymakla nasıl iş bitmiyor , onu içmen gerekiyor hem de soğumadan hiç ilgini kesmeden böyle yavaş yavaş çok içip ağzını yakmadan aynen böyledir sevgilerde sevmekle iş biter mi? İlgi gerekir ama çok sıkmadan fazlada ihmal etmeden . peki seven birisi ihmal eder mi ? seven birisi sevdiğini unutmaz ki eğer ki gerçekten seviyorsa aklında çıkaramaz acaba der şimdiye kadar nasıl yaşadım ben onsuz ,ya benim olmazsa şimden sonra nasıl yaşarım? hah iste boyle seven birinin sevgililer gününe ihtiyacı olur mu, hiç zannet miyorum .hem sevgi nin günü mu olur, sevgiliyi hatırlamanın günü mu olmalı illa ? İnsan çıkartmamalı kalbinden sevmeyi asla , hem sevmeyen kalp ne işe yarar ? demem o ki alın verin ekonomiye can verinin parçası olmayın .

çok merak ediyor insan ve de dusunmeden kendini alı koyamıyor neden güvenemez ki insan bir başkasının sevgisine neden dir hep bir şüphe belki de sevgiye yapılan ihanetler yüzüne sevgi adına yaşanan o maffolmuşluklar sebebiyle ... ama sevgi nin bi bağ olması gerekmez mi peki hep bi karşısındakini kullanmaya çalışmak niye onunda hislerinin olduğunu unutmak neden neden dir bu bencillik neden saf sevenleri gerçekten sevgiye inananları aptal yerine koymaya çalışmak neden ... bunları gördükce duydukça okudukça korkuyordu insan sevmekten korkuyor inanmaktan kaçıyor hep bi kalkan taşımak zorunda kalıyor kendini hep sebepler aramak zorunda hissediyor olmaz diyor nasıl olmuş dünya boyle sevenler hep aldatılan terk edilen olmuş sevenler hep bi araç olmuş peki neden ... peki neden vazgeçer insan amaçlarına ulaşınca mutlu olması gerekmezmiydi ? demekki amaç değilmiş kullanılan araćmıs da kendi fark etmemiş zaten arılarda çiçekleri böyle tav eder alır gidermiş tüm tatlarını geride boynu bükük kalan çiçeğin halinden de bir tek bülbül anlarmis meğer oda kavusamamis gulune de buradan yaşanmışlıklarıyla başlarmıs agıtına kendine hem kendine hem de boynu bükük çiçeğe peki arıya ne demeli zannedermis ki bir tecrübe daha edindi sanki çok güzel bi is becerdi ... İste düşündükçe edemiyor insan işin içinden çıkamıyor kıramıyor kabuğunu ağlasada kendi duyuyor gülsede güvenemiyor kimselere yalnızlığı en büyük silahı ... anlıyorum korkuyor insan incinmekten terk edilmekten sevilmemekten hak etmeyeni sevmekten ... tüm kalbi bağırıyor ona haksılık değil mi bu hani hiç sevmeyenin hiç guvenmeyenin bu yollardan geçmiş birine kendini emanet etmesi ... ah ay ışığı nerdesin neden terk ettin beni yıldızlara ...

bunu okuyunca kızmayın olur mu bana bu gün evden çıktım pek yapmam bunuda aklımda sahile gitmek vardı ama baktım mezarlığa yakınım bi uğramak geldi içinden oturdum orda biraz düşünmek için gerçekten iyi bi yer nede olsa herkesin sonu ora sahile gittim sonra dalga kıranın en uç noktasına sadece en sevdiğim sarkilarım ve ben ve de denizin enfes kokusu ve birde mühteşem manzara insan düşünüyor arasıra niye yaşıyorum ben ne yaptım ki şimdiye kadar hep bi uğraşla geçti ya hayat ama gerçekten ne yaptım ben yaşadımmı hayatı böyle doyasıya her anını dolu doluya mesela sevebildim mi hiç birini hakkıyla veya da içinden geldince koşa bildin mi özgürlüğü hissede bildin mi yoksa kısılıp kaldın mı zamana filmlerde mi hissettin o heyecanı sadece ... her canın istediğinde çekinmeden kimseden şarkı söyleyebildin mi veya da dans edebildin mi kafana gore peki ilerde hiç kimselere anlatacağın anılarında yoksa o zaman nasıl yaşamaktır bu soyle sene hesap ver kendine ...

herkese yapabilir mi sanıyorsun bunu sadece güçlüler yapar yalnız kalmak kolay değil ki öyle herkes de sevemez gerçekten kalpten mesela insan sevdimi birini ondan bekler aynı sevgiyi birine duydumu ilgi ondanda bekler kendisine ilgi göstermesini öyle olur mu hic kuru kuruya sevmek insan birinde kendini görürse eğer ona baktığında onda kendini bulursa yapamadıklarını yapamayacaklarını bulursa heh iste büyülenir ona bak iste sen o zaman leyla ile mecnun aşkına her seferinde mecnun sacmalarsada leylanın karşısında söyleyeceği sözü dahi unutsada ona baktığında ondan kendini alı koyamaz gözlerinde kaybolmak ister sesinde tekrar tekrar canlanmakta ister ne kadar çırpınsada onun yanında bilmez bunu ama çok sonra belki fark eder zaten bu yüzden benzer gerçekten birbirini sevenler bu yüzdendir kumruların bir birine benzerliği ama şunu da unutmamak gerekir kimseyi geri getirmez sevmek çok sevmek hem sen seviyon diye o da sevmek zorunda değil ki eee sevmekte illa senin olacağı anlamına gelmiyor ki ne kadar acı olsa da kabullenmesi insan yine de yoluna devam etmeli sanki hiç rüya dan uyanınca tekrar rüya gormeyecekmisin kim bilir ilerde belki bi gün ama şunu sakın unutma anılarda yasar insan geride bi anılar bırakır giderken o yüzden sıkı sarıl hatıralarına onlar çok şeydir insan hayatında hepsinden en önemli si ise takma kafaya çünkü sen onemlisin sen olmazssan ne önemi var ki herkesin ... ;)

"olmuyor değil mi olmuyor ne kadar uğraşsanda yetişemiyorsun hayata ne yapacaksın peki pes mi edeceksin ? bırakma herşeye inat bırakma otur derin bi nefes al sen yaparsın ben sana inanıyorum "diyen birine ihtiyacım varda :(( o yüzden yazdım bunları kendime hem de size neyse...olur belki bi gün !