mayk
omü wp gruplarında şu siteyi paylaşın biraz canlansın. üç beş kişi hatrına dönüyor şu site fghgfsdfsdf
mayk
şu siteyi üç beş kişinin hatrına dönüyor. yoksa sunucuların fişini çekip gidicem
Sunset✔
olay büyümesin tatsızlık olmasın diyerek alttan almaktan bıktım cidden. İnsanlar sadace kendisini düşünüyor sanki dünya onların etrafında dönüyor millete ki bu kendini beğenmişlik beni cidden yordu ve yormayada devam ediyor
Le Petit Mami
ocağı yakarken bornozum az daha alev alıyordu. çıldıracağım. sitcom'a dönüyor hayatım. bornozunun yanması yüzünden ölen ilk insan olacaktım. yanık kokuyor hala.
tupluveofkeli
2 yıldan uzun süredir ilk kez giriş yapıyorum siteye diğer hesabımın şifresini ve mailini bulamadım bu hesabı bulabildim hatırlayan 3 5 çıkar belki adsoyadxd nickini kullanıyordum ve evet nickimden hala pişman değilim xd sanki geçmişe gitmiş gibi oldum güzel muhabbetler dönerdi chen vardı enguzelmevsimim vardı güzel geldi sitenin tekrardan aklıma gelmesi burda son durum ne hala eskisi gibi güzel muhabbetler dönüyor mu site oldukça değişmiş
Mona lisa
yolda servis aracı gördüm. İçinde çocuklar birbirleriyle şakalaşıyorlar, gülüşüyorlardı. üstlerinde okul forması, ilk gün heyacanında olduklarını çok belli ediyorlardı. azıcık ileride okul gördüm. oradada okul bahçesinde , top oynayan çocuklar gördüm. eve geldim, üst komşumuzun çocuğu okuldan gelmiş. kendinden ağır çantasıyla okuldan dönüyor. İlkokul yıllarımı hatırlatan o kadar çok şeyle karşılaştım ki, bugün sürekli o yılları düşündüm. servisten eve dönerken günün bitmesinin neşesi, servis arkadaşlarımla sohbetlerim aklıma geldi. okul bahçesinde basket oynardık hep, oynamalara doyamazdık. çocuk olmanın kıymetini bilemedik. İyi yada kötü bir çocukluk fark etmez.çocuk olmak başka bir şey. büyüdükçe dert, kaygı, kafamızdaki düşünceler daha fazla artıyor. o yılları ne kadar çok özlediğimi farkettim :(
ikarus✨
bulunduğumuz ortamlarda çalışan insanlara bir "günaydın" ya da "kolay gelsin" demek çok zor olmasa gerek ki bu davranış bize 100 misli ile geri dönüyor çoğu zaman. başımdan geçen bir olayı kısaca anlatmak istiyorum.
kısa bir süre önce yaklaşık 1 hafta hastanede kalmak zorunda kalmıştım. bu süre zarfında hemşiresinden doktoruna, hasta bakıcısından temizlik personeline kadar o servisin tüm çalışanlarını gözlemleme fırsatım olmuştu. hemşireler ve doktorlar zaten işlerini iyi takip edip ilgili davranıyorlardı, ben de temizlik personellerini gözlemlemeye karar verdim. rutin temizlikleri sırasında hal hatır sordum, kolay gelsin dedim ve hani en basitinden sildiği yerlere daha kuruman basmadım. bunlar çok basit şeyler bakıldığı zaman. bir de bunların hiçbirini yapmayıp bu personellerin yüzüne bile bakmayan hasta yakınları vardı. İnanır mısınız ben sırf bu şekilde davrandım diye neredeyse 2-3 saatte bir çarşaflarımız değişiyordu,odamız gün içinde 2 defa siliniyordu, el dezenfektanımız daha bitmeden bile yenileniyordu, fazladan 2 yastık daha alabildik, gece üşüyünce battaniye bulabildik, çayımız kahvemiz eksik olmadı... tüm bunları sadece bir "kolay gelsin" ve "nasılsınız" ile yaptım. şimdi belki size bunlar zaten olması gereken, normal seylermis gibi gelebilir ama insan 1 hafta gibi bir süre hastanede kalınca bu anlattıklarım birer nimet sayılabilir. ya da ben uzun zamandır "insanlık namına" pek bir şey görmüyorum :)
çok uzattım. demem o ki hayat zaten yeterince zor, insanın mutsuz olması için bir çok neden var, bari biz birbirimize yardım edelim, iki güzel söz bir sıcak gülümseme ile birbirimizin hayatında fark yaratabiliriz. siz birine güleryüz gösterdiğinizde mutlaka bunun karşılığını alırsınız. tamam kabul ediyorum çok büyük mutluluklar değil bunlar ama hangimizin hayatında her gün mutluluktan ağlayacak derecede büyük mutluluklar yaşanıyor ki? böyle böyle küçük şeylerle en azından yarıştan kopmamış oluyoruz.
kısaca anlatıcam dedim olay nerelere geldi :)
ladylazarus
stefan zweig ve o dönemdeki insanlar uçağın icadıyla çok heyecanlanmışlar. zira uçakların, kaosu yaratan sınırları aşıp, ortadan kaldırarak barışı getireceğine inanıyorlarmış. aynı nesil, huzur getireceğine inandıkları o uçakların bombalar bırakıp, ülkeleri yerle bir ettiğine şahit olmuş.

ben de bazen tam olarak böyle hissediyorum, sınırlarımın aşılıp, değer verdiğim şeylerin infilak ettiğine şahit oluyorum.

camus' un aklımdan hiç çıkmayan satırları dönüyor beynimde : '' bir akşam, dalgın dalgın hoş bir kitabı karıştırırken, bir an bile duraksamadan: ' tutkulu ruhların çoğunda olduğu gibi, hayattaki inancının tükendiği an gelmişti. ' cümlesini okudum. bir saniye sonra, cümle içimde bir kez daha yankılanıyordu ve gözyaşlarına boğulmuştum. '' işte tam böyle bir anda, ağzınıza aldığınız bir yudum suyu, yüzünüzü kapatıp, defalarca denemenize rağmen yutamayışınızı nasıl açıklarsınız insanlara ? hıçkırıklarını tayin edemeyecek denli acılarından korkan insanlar bilemez yutkunmanın esasında bir savaş olduğunu. oraya buraya iliştirdiğim cümleleri , bana ait bir defteri yanlışlıkla eline alan insanlardan canhıraş saklamanın aciziyetini nasıl anlatırım ? en mahrem gizlerimi bilecek, benim gördüğüm gerçeği göreceklerini sanırım. oysa tüm mahremiyeti cümleleri olan bir insanın gizlerini kavrayamazlar.

insanların hüzünleri ve mutluluklarının sahteliği ve basitliğiyle afallıyorum, bu yüzden uzun süredir cümleleri yalnızca o an ' öyle söylenmesi gerektiği ' için kuruyorum. karşımda duran insanın ruh halinin bende yarattığı kayıtsızlık düşüncelerimi ve cümlelerimi engelliyor, içinde bulunduğum duruma vereceğim karşılığı yerine getirmeye zorluyorum kendimi. hatta bu bazı zamanlar o kadar suni bir şekilde gerçekleşiyor ki, cümle dahi kurmadan birkaç mimik ve belki bir sarılışla geçiştiriyorum. bu kayıtsızlık bir yandan beni memnun ediyor, gerçekleşmesi adına çabaladığım birkaç hayalim var , zamanımı ve düşüncelerimi bunlar için harcamayı yeğliyorum. bununla birlikte günlerim, her biri bir başka duyguyu yansıtan kendi portrelerim arasında hangisinin ben olduğuma karar vermekle geçiyor. bir sonuca varamıyorum zira hepsi benim. nitekim bu da bir sonuca tekabül etmiyor ve hepsi birleşip yalnızca bir silüet oluşturuyor. her gün görüp, derisinden öteye geçemediğimiz herhangi bir yüz.. herkesin gerçeğini ve acısını taşıyabiliriz fakat kendi gerçeklerimize vakıf olmanın acısını taşıyamayız. insanın kendini salt aynada görebilmesinin sebebi bu sanırım. ' kim kurtaracak beni var olmaktan ' diye fısıldıyor yazar.




aynadakinin çilleri var, benim yok.
Артем
“yorulmak, dinlenmekten geçmiyor
an be an çöküyor, insanın içindeki güç
işığı sönüyor
beyaza dönüyor rengi git gide
hissizleşiyor. “
hipokratinyegeni
gençler fakültenize en rahat yurdu aramayın, daha sonra gider kampüste bir yurda yerleşir pişman olursunuz bakın :d sahilde yürüyebilmek için otobüse binmek falan üzücü yani. okula sürekli gitmeyeceksiniz zaten ve hayat atakum da dönüyor gerek sahil olsun gerek bütün mekanlar olsun orada yani. önceliğiniz türk-iş ve yenimahalle arası bölüm olsun. samsun da ulaşım sıkıntı değil zaten otobüse binince 15 dk da okulda oluyorsunuz
chen
bugün yağmurdan sırılsıklam olmuş bir şekilde dolmuş bekliyordum. bir beyfendi bugün kadınlar günü sizde kalsın, kadınlar gününüz kutlu olsun diyip şemsiyesini bana verip gitti. dünya böyle minnoş insanların hatrına dönüyor 😊
masabasi123
diş telimi taktırmamıştım daha mezun olur olmaz taktıracaktım babama birde her ayda onu ödetmek istedim kredide almıyordum çünkü. 2 kız yemekhanede konuşuyordu kendi aralarında ' 22 yaşından sonra tel taktırmakta ne anlamıyorum sanki param yoktu anca bu zaman taktırdım der gibi' dedi. arkadaşıda 'aynen yaaaa' dedi bende duyuyorum moralim bozuldu şu salaklar yüzünden vazgeçecektim. neredeyse teller çıkacak hala aklımda aynı muhabbet dönüyor. sinir oldum bak şimdi. içi boş kafa taşıyan arkadaşlarım sizin o zihniyetlerinizi öperler .
mimarlique
hemen şimdi şimdi şimdi
şimdi yarın olmaz şimdi
hemen şimdi şimdi şimdi
bugünün işini yarına bırakma
fırsat bu fırsattır sen kararsız olma
hızlı dönüyor dünya bak hayat çok kısa
çilli bom bom bom
çilli bom bom bom
çilli bom bom bom
çilli bom bom bom
ah şimdi yarın olmaz şimdi
hemen şimdi şimdi şimdi
şimdi yarın olmaz şimdi
hemen şimdi şimdi şimdi
şimdi yarın olmaz şimdi
hemen şimdi şimdi şimdi
şimdi yarın olmaz şimdi
hemen şimdi şimdi şimdi

özet : ders çalışıyorum

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)