bir eylül akşamında bu ülkeden gidişine tanık oldum. uzun süredir istediğin ve yapmak için seni cesaretlendirdiğim şeydi bu. düşününce seni bu kadar severken git demek çok zor bir şeydi. ama biliyordum ki hep yapmak istediğin ve yapmazsan pişman olacağın şey buydu. gitmeyi ciddi ciddi düşündüğün zaman uzun süre burada olmayacaktın ve uzun mesafe ilişkisi yürütemem ben dediğin için 1 yıl samsun-İstanbul arasında sürümceme de kalmıştı ilişkimiz. bir deli dolu sevgi bi yandan da kavga vardı. ama her bitiş sonrasında bu sefer tamamen bitti derken mesajlarınla geri dönmüştün bana. İşte sırf bunlardan dolayı aynı gözyaşlarını yaşamamak için ayrıldım senden. bunları okuma ihtimalin yok. okumanı da ister miyim zannetmiyorum. durup düşündükçe senle ilgili ilk aklıma gelen ilk buluşmamız oluyor. İlk buluşmamızda hava soğuk diye ısrarla montumun önünü yukarı kadar çekişin, büyüdüğün sokakları bana anlatışın, tüm gün beraber olsak da o gün asla bitmesin isteyişim... sana o mont yüzünden aşık oldum ben. ve hiçbir zaman bana aşık olmadığını; kendince maksimum sevgini bana verdiğini biliyorken bile bu kadar zaman sonra canım yanıyor bu duruma. sana son kez sarılışımda kulağıma seni seviyorum dediğin zaman ben de seni diyemediğim için özür dilerim. belki başka bir hayatta beraberizdir. İsmini duyduğumda hep bir tarafım sızlayacak. seni sevdim.
5 yıl