Mrs.nameless
selam ben de arada bir sessiz sessiz uğruyorum işte buralara.. 8 yıl geçmiş hey gidi
Gamsız Baykuş
şu sıralar "kötü ev sahibi, kiracısı ev sahibi yaparmış." sözünün doğruluğunu anladığım günlerdeyim. ev sahibim yıllardır her kira döneminde beni çıkarmak için bahaneler arıyordu. sonunda bu defa hepimizin bildiği o klişeyi yaptı: kızım oturacak, evden çık. kesinlikle inanmadığımı belirtmeliyim. kendilerini çok akıllı sanıyorlar ama sundukları her bahane ellerinde patlıyor. varan 1: evi tutarken ev depreme dayanıklı demişti, şimdi sırf korkup çıkayım diye deniz kumundan yapıldı diyor. (İstanbul'da oturuyorum bu arada.) varan 2: kızım oturacak diyor ama apartmanda boş olan farklı iki daireyi daha yeni kiraya verdi. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! varan 3: evden çıkarken temiz bırak ki fotoğraf çekip siteye yükleriz diyerek pot kırıyorlar. anlamadık sanki ahjsj. varan 4: depozitoma çökmeye çalışıyorlar. ben de bunlara karşılık tebligat çekmeden evden çıkmayacağımı belirtiyorum. hadi bakalım el mi yaman bey mi yaman göreceğiz.

bu tür işlerde karşıdakinin anladığı dilden konuşmak gerekiyor bunu biliyorum ama tek başına yaşayan bir kadın olunca arkanda kimse yok sanıyorlar. İlla ki bir erkeğin gövde gösterisinde bulunmak zorunda olması zoruma gidiyor gerçekten.

bu da uzun zaman sonra gelen bir iç dökmeydi dedikodu ahalisi. öyle işte...
thor
asgard ödüllü soru:

ıssız bir adaya düştünüz. hatırlayamadığınız kadar çok gün geçti aradan. hangi gündesiniz saat kaç bilmiyorsunuz. adada tesadüfen tom ve jerry'ye denk geldiniz. tom her pazartesi, salı ve çarşamba günleri yalan söylüyor ama diğer günler doğru söylüyor. jerry ise perşembe, cuma ve cumartesi günleri yalan söylüyor ama diğer günler doğru söylüyor. tom size doğru gelip "dün yalan söyledim." , jerry de size " ben de." dediğine göre bugün günlerden ne?
ucuncunesilsaglikci
en kötüsü de canım dediğin insanın yarasına ilaç bulamamak. oturup ağlıcam ben de.
Le Petit Mami
rüzgardan gözlüğüm yolun karşı tarafına sürüklenirken ben de onun peşinden koşuyordum. bir ayarınız olmuyor sonbahar hanım!
Le Petit Mami
ne kadar da özlemişim burnumun soğuktan kızarmasını, ağzımın yüzümün donmasını ! hoşgeldiniz sonbahar hanım, lakin biraz geç kaldınız gibi. dökülecek yaprağımız; yağmuru bekleyecek ümidimiz kalmadı.
👑 Ef.
karşı dairede iki küçük kız var. büyüğü banyoda sürekli şarkı söylüyor, denk geldiğimde uyardım utandı, sanırım kardeşini de o uyarmış karşı komşuya ses gidiyor bağırma diye:d küçük olan bugün banyoda karşı komşuuuuu diye bağırıyordu, banyodaydım ben de, ne vaaar diye karşılık verdim. aaaa merhaba diyor delircem shhdhdjkd
dakoh
ankara yolu bitmiyor ben de ppap dinliyorum beynim cıvıdıkça cıvıyor keşkem dans da edebilsem :(
Le Petit Mami
Le Petit Mami
429. yedek olarak pusuyorum. neden çıkmadı ben de anlayamadım :(
chen
İç sesim o kadar çok konuşuyo ki uyuyamıyorum. benim bildiğim şeyleri niye bana anlatıyosun ki kardeşim ben de ordaydım zaten. İç sesim ve alt komşumun aynı anda sustuğu bi hayat... hayali bile güzel
mistletoe🍃
Uçuçböceği
sevdiğim çocuktan utanıyorum. anlamasın istiyorum. o yanıma gelip konuştuğunda mutlu oluyorum. nasıl olacak böyle bilmiyorum. onunda bana karşı duyguları var gibi. bi yakın bi uzak davranıyor. ben de haliyle altüst oluyorum. 😔
Beginnerdoctor
bakıyorum hiç özlenmemişim, ben de sizi özlemedim hadi bay -_-
shaggy
herkese merhaba,

biraz başınızı ağrıtacağım kusuruma bakmayın lütfen.
anonim olarak yazmanın içini dökmenin en keyifli yerlerinden biriydi burası benim için. sıkıldıkça sevindikçe yazdım ama hayatımda hiç bu kadar zorlandığım bir dönem olmadı ve yaklaşık 3 yıl aradan sonra tekrar yazmak sizden yardım istemek istedim. özellikle kadın arkadaşlarımdan.
3 yıldır yürütmekte olduğum bir ilişkim vardı. gözümden sakınır gibi herkesten her şeyden sakındım.
hayatıma ilk defa birini almaya cesaret etmiştim. daha doğrusu bir anda girdi hayatıma , ben de onun hayatına o hızla girdim.
bir insan bir insanı ne kadar fazla sevebilirse o kadar sevdik bir birimizi. benim için kaldı geldi istanbula ülkesini bıraktı , ailesini bıraktı . benim yanıma geldi. ben de elimden ne geliyorsa yaptım kpss yi bıraktım işe girdim iki yıldır 7/24 çalışıyorum yıllık izin bile kullanmadan. maddi manevi ne varsa verdik birbirimize. nisan ayında evlilik teklifi etmek için yüzük bakarken subat ayında kıskançlık ve yanlış anlama uğruna , ağıza alınmayak küfürler ettim. tehdit ettim . daha doğrusu etmişim farkında değilim sonradan mesajlarımı okuyunca farkettim. ben bunları farkettiğimde her şey için çok geçti.
bitirmişti.
çok pişmanım çok utanıyorum.
yalvardım yakardım, evine gittim çiçekler aldım , salya sümük ağladım geri dönmedi.
son kez ayaküstü bir kere görüşmeye müsade etti ama ne kadar pişman olduğumu söylesemde benden geçti . herkes kendi yoluna dedi ve gitti.
hayatımda ondan daha çalışkan daha iyi niyetli daha açık sözlü ,istediğini bilen gurur naz yapmayan birini tanımadım.
şimdi onu kaybetmiş olmayı kabullenemiyorum.
allah aşkına bana bir şey söyleyin .
kurbanlar adadım sadakalar verdim. pişmanım çok pişmanım . onu kaybetmek istemiyorum .
ne yapacağımı şaşırdım . ölü gibi işe gidip geliyorum .
akıl verin lütfen bana çok ihtiyacım var buna.
asosyalci
buranın üç sene öncesini hatırlıyorum da; yazılanlar, duygular, muhabbetler insanın yüzünde sıcak tebessümler bırakırdı; ama şimdi baktığımda zamanın çoşkulu ve yorulmaz telaşı buradaki sevimli muhabbeti süpürmüş gibi sanki. öyledir genellikle; eskilerden kalma bir tutam güzellikleri hep saklar, kalbimizin çizik duvarlarına çerçeveleriz. ben de kayıp giden şu cümleleri tutmaya çalışırken, rastladığım viran bir oda da çerçeveli bu resmi gördüm. ve yaşadıkça kendimizin ressamı olduğumuzu anladım. İnsanlar bazen söylediklerimi anlamadığını söylüyor; bu yüzden çok uzakmak değil amacım, sadece yüreğinizi gezmenizi öneriyorum; eminim sizleri bekleyen birkaç yolcuya rastlayacaksınız. ve inanın, duyguların dalgalı girdabından sizi o yolcular kurtaracak.
Zeze
dostoyevski insanın bazen gidecek yeri olmaz diyor. olmadığını daha güzel ifade ediyor aslında o ama ben şu an kitabı elime alıp bakmaya üşeniyorum. aslında gidecek yerimin olup da gitmeye üşendiğim gibi. ben de gidecek yerin olmadığından bahsedebilirdim ama şu an dostoyla farklı yerden bakıyoruz bence. İçe dönük düşünüyorum ben, bir ben var gidecek yer olarak. ama o kitaptaki karakterin kimsesi olmamasından bahsediyordu. ben de onunla aynı açıdan baksam şu an benim de gidecek yerim yok derdim. hem bu saatte nereye gidilir ki ?
alien
geçen cevahir'leyiz canımız acayip sıkkın ne yapalım ne edelim diye boşluyorduk. cevahir aniden kafasını çevirip; gidek mi la? dedi. ben de olur dedim. neyse, gidcez de uzak amk. nasıl gidecez? gemide deterium yok 2 yıldır bize yakıt getirecek filoyu bekliyoruz. öyle filo dediğime bakmayın, baya yasa dışı bir olay. galaktik vergi memurlarına yakalanırsak hapı yutarız. bu yakıt filoları gezegen gezegen dolaşıp deterium satarlar ucuzdan. biz de onları tercih ediyoruz, öğrenciyiz burada daa. neyse cevahir'in en varoş gezegenlerle iletişimi olduğu için yasadığı taşımacılık gruplarına bize acilen özel bir sivil gemisi göndermelerini istedik. bekliyoruz şimdi. tu bi kontinyıd...

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)