o kadar kötü insanlar var ki artık aklım almıyor. özellikle bakmadığım halde bir şekilde herkes konuştuğu için duyduğum, gördüğüm şeyler yüzünden moralim çok bozuk. ya biz kime nasıl güveneceğiz artık? sosyal medyadan da artık iyice nefret ediyorum. çok bilgilendirici şeyler var, evet. çok komik, tatlı videolar görüp yüzümüz de gülebiliyor, evet. ya da benim gibi pasta, yemek videoları izlemeyi seviyorsanız "ya insalar neler yapıyor ne güzel" diyeceğiniz bir sürü güzel paylaşımlar da görüyorsunuz, evet. ama terazide ağırlık diğer tarafa kaydı bence artık. hiç de iyimser değilim. ki bu konu da dahil olmak üzere genel olarak salaklık derecesinde polyannacı biriydim. ben bile son birkaç senede bu hale geldim. allah bizi yanımızdan geçen insandan hayatımızdaki insanlara kadar herkesten korusun. karşımıza hep iyi insanlar çıkarsın. bu zamanda çocuk büyüten anne babalara da yardım etsin işleri gerçekten çok zor.


hadi size soru hastanede çok soruyorum komik oluyo.
adaya düştünüz yanınıza alacağınız 3 şey ama saçma olacak sizi tanımlayan cevaplar
benimkiler 1-) kirpik kıvrıştırıcı 2-) güneş kremi 3-) patiklerim
adaya düştünüz yanınıza alacağınız 3 şey ama saçma olacak sizi tanımlayan cevaplar
benimkiler 1-) kirpik kıvrıştırıcı 2-) güneş kremi 3-) patiklerim

sa. bir tane podcast dinliyorum. konuşmacıların bahsettiği konu da şu, 2000'li yılların başında bir tane itiraf sayfası varmış onla ilgili sohbet ediyorlar. direkt bizim siteyle bağdaştırdım ve yakın geçmişe gittim, geceye de minik bir itiraf olsun, özlemişiz. hazır mısınız? bir önceki sürümü bilenler bilir, üyelik sistemi yine vardı ama paylaşım yapabilmek için zorunlu değildi, anonimbay ya da anonimbayan olarak yorum yapılabiliyordu ya da gönderi paylaşılabiliyordu. ben ikinci sınıf falanım ve özgüvensizlikte zirve bir dönemdeyim o ara. bir gönderi paylaşmıştım işte kendimce komik, okulla ilgili bir durumdu sanırım. o zamanlarda da böyle hani bir gönderi altında 600 yorum coşturulduğu zamanlar. ben gönderimi paylaştım, 3 saat oldu 5 saat oldu tık yok. nasıl bozuluyorum ama kimse bir şey yazmıyor diye. en sonunda dayanamadım, hesabımdan çıkış yapıp anonimbayan'dan "ahahhaja gerçekten mi ya" tarzı bir yorum yaptım mesajıma, sonra döndüm kendi hesabımdan teşekkür ettim bi de ajsaahsjskakskd loser'lık seviyesine bakın ya, ne gerek var böyle bir şeye kaldı ki hâlâ bazen kendi gönderilerimin altına yorum yapıp eğleniyorum kendi kendime. bu yüzden de artık radikal bir karar aldım, akıştaki tüm gönderileri beğeneceğim siz paylaşın çiçeklerim ben hepinize gülüyorum❤he bu arada şunu da ekleyeyim, neyse ki akışta kendi özelliklerimi betimleyip "tanışalım mı :)" gibi cümleler yazmamışım, o potansiyel var çünkü ahdjdl beterin beteri var arkadaşlar... kendi kendiyle kavga edenler de vardı, hepinizin farkındaydım hepinizin aldjdekal sevgiler. :*

kütüphanenin avlusundaki öğrenci sayısı içerideki öğrenci sayısından daha fazla oluyor. sigara içerken mola verip ders çalışıyorlar sanırım. komik bir yersin türkiye...

llosa bir öyküsünde hiçbir şeyi unutmayan bir adamı anlatır. adını şimdi hatırlayamadığım kahraman doğduğu andan itibaren gördüğü, duyduğu, yaşadığı tek bir şeyi bile unutamaz. herkes bunun tanrı'dan gelen çok özel bir yetenek olduğunu düşünür ve adama imrenerek bakar. adam ise neredeyse her gece dua eder tanrı'ya unutabilmek için. fakat nafile.. hiçbir şeyi unutamaz ve başına gelen bir dizi saçma sapan olaydan sonra kafasını vura vura intihar eder. İşte o hikâyede geçen bir diyalog vardı. kendisine unutamamanın ne kadar müthiş bir yetenek olduğunu söyleyen dostuna şöyle cevap vermişti bizim adam. " tanrı nefret ettiği insanlara öyle yetenekler verir ki, dışarıdan bakan herkes bunu ödül zanneder fakat bu aslında cezaların en büyüğüdür. üstelik bunun nasıl bir lanet olduğunu kimseye anlatamadığı için aslında iki kez cezalandırılmış olur. bu da tanrı'nın yaptığı bir tür espridir!"
bir süredir kendimi llosa'nın kahramanı gibi hissediyorum. hafızam en büyük düşmanım ve ben umutsuzca kafamı vuracak duvar beğenmeye çalışıyorum. tanrım, afedersin ama bu hiç komik değil...
bir süredir kendimi llosa'nın kahramanı gibi hissediyorum. hafızam en büyük düşmanım ve ben umutsuzca kafamı vuracak duvar beğenmeye çalışıyorum. tanrım, afedersin ama bu hiç komik değil...

mahallede sabahın yedisinde bağıra bağıra ezan okuyan bir velet var. hem komik hem sinir bozucu. buna ne yapmalı.

psikopatligi hissetmek
son 1 haftadir yasamdan umudumu kestim ve ileride hicbir sey olamayacagima hicbir seyin duzelmeyip tam tersine daha kotu gunlerin gelecegine her sey duzelse bile normal insanlarin yasam istenci seviyesine ulasmayacagima ikna oldum
umutlarimi kaybedince geriye ofkem nefretim ve sadistligim kaliyor
ben bir ustinsanim ve digerleri benden cok daha asagida olan canlilarmis gibi dusunuyorum bu yuzden baskalarinin olumu, oldurme fikri aslanin geyigi, insanin sinegi oldurdugunde pismanlik duymamasi gibi bir dusunce haline geliyor
zavalli hayatim katlanarak daha boktan hale geliyor daha deli baba daha cok yipranan anne odasindan cikmayan kardes ve hicbir seyi umursamayan gece uyurken sabah uyanmamayi dileyen ben
dongu suruyor ama her defasindq dahada zorlaniyor, once depresyon ve umitsizlik sonra bazi olumlu seyler ve bir parca umut, ardindan yine olumsuzluklar yine umutsuzluklar vs
yillardir ot gibi yasadigim eglenmedigim gezmedigim yillardan dolayi icimde birikmis bir eglenme istegi, bastirilmis duygular, ailemin zavalli hali ve onlari kurtarma sorumlulugum, buyudugum ortamdan yillardir gordugum fiziksel-psikolojik siddetten kaynaklanan icimdeki iskence, hukmetme istahi ve curumus komik hale gelmis umutlarim hayallerim.hepsi dongu icinde tekerlek durana kadar donuyor hurda araba sallana sallana gidiyor ama nereye kadar?umutlarimda sevdiklerimde gozlerimin onunde curuyor bende curuyen bir halde onlari izliyor ama hicbir sey yapamayan pes etmis bir haldeyim ve bu gucsuzluk nefreti sadistligi intikam istahini beraberinde getiriyor.tanri olup dunyayi defalarca yok etsem nefret ettiklerime defalarca iskence etsem etsem diriltsem bile doymayacak bir istah.ama dedigim gibi nereye kadar?
son 1 haftadir yasamdan umudumu kestim ve ileride hicbir sey olamayacagima hicbir seyin duzelmeyip tam tersine daha kotu gunlerin gelecegine her sey duzelse bile normal insanlarin yasam istenci seviyesine ulasmayacagima ikna oldum
umutlarimi kaybedince geriye ofkem nefretim ve sadistligim kaliyor
ben bir ustinsanim ve digerleri benden cok daha asagida olan canlilarmis gibi dusunuyorum bu yuzden baskalarinin olumu, oldurme fikri aslanin geyigi, insanin sinegi oldurdugunde pismanlik duymamasi gibi bir dusunce haline geliyor
zavalli hayatim katlanarak daha boktan hale geliyor daha deli baba daha cok yipranan anne odasindan cikmayan kardes ve hicbir seyi umursamayan gece uyurken sabah uyanmamayi dileyen ben
dongu suruyor ama her defasindq dahada zorlaniyor, once depresyon ve umitsizlik sonra bazi olumlu seyler ve bir parca umut, ardindan yine olumsuzluklar yine umutsuzluklar vs
yillardir ot gibi yasadigim eglenmedigim gezmedigim yillardan dolayi icimde birikmis bir eglenme istegi, bastirilmis duygular, ailemin zavalli hali ve onlari kurtarma sorumlulugum, buyudugum ortamdan yillardir gordugum fiziksel-psikolojik siddetten kaynaklanan icimdeki iskence, hukmetme istahi ve curumus komik hale gelmis umutlarim hayallerim.hepsi dongu icinde tekerlek durana kadar donuyor hurda araba sallana sallana gidiyor ama nereye kadar?umutlarimda sevdiklerimde gozlerimin onunde curuyor bende curuyen bir halde onlari izliyor ama hicbir sey yapamayan pes etmis bir haldeyim ve bu gucsuzluk nefreti sadistligi intikam istahini beraberinde getiriyor.tanri olup dunyayi defalarca yok etsem nefret ettiklerime defalarca iskence etsem etsem diriltsem bile doymayacak bir istah.ama dedigim gibi nereye kadar?

size son zamanlardaki kötü alışkanlıklarımdan bahsedeyim. elime ne zaman bir bilgisayar veya telefon alsam ilk kitap sitelerine giriyorum. sürekli okumak istediğim kitaplar vardı vakit bulupta okuyamadıgim. ekliyorum sepete bakıyorum okadar çok olmuş ki sepette şimdi hangisinden vazgeceyim diyorum . İşte asıl komik olan yanıda buya içinde set ile birlikte 16 kitap 68 lira tutmuş hepsi bu kadar mı diye şaşırdım. peki arkadaşım ne dese beğenirsiniz okadar kitabı ne yapacaksın , okadar para boşuna gitti hangisini okuyacaksın . peki benim aldığım bu kitapların hepsi senin günde ictigin bir paket sigaranın 5 günlük parası onu içip kendimi zehirleyene kadar bir kitaptaki belki bir sözle zihnimi aydınlatması kaç para?

ayrılıklar neden hep acıdır. ben neden bu kadar çok duygusal bir insanım. mutluyken bile ağlayabiliyorum. bir erkek için çok fazla okadar hassas bir yapıya sahibim ki bir insanı uzdugumde kirdigimda kendime kızıp oturup ağlıyorum. daha önce kız arkadaşım ile üniversite bittikten sonra memleketime döndüm. o gün o dönüşte okadar çok ağladım ki , birbirimizi çok özlüyorduk. ben onun yanına her gitmem de heyecandan yerimde duramıyorum. 2,3 gün beraber vakit geçirdikten otobüs saati yaklaştıkça bir anda gözümden yaş akmaya başlıyordu. hep onunla meydandan servise binip onu eve gonderiyodum. çünkü o ben ağladıkça daha çok üzülür diye. otogara gidene kadar ağlayan gözler otogara gidince ilk işi yüzünü yıkayıp onu aramakti. üzülmesin ben iyiyim diye beraber vakit geçirirken komik anlarla güldürmeye çalışırdık birbirimizi. kendi erkek kardeşimin yanina gidiyorum . onunla ayrılırken bile sebepsizce dökülüyor yaşlar. simdi evimdeyim. İki yıllık bir iliskim bitti. bilmiyorum o şimdi ne halde ben her gün onunla yaşadığım günlerin özlemiyle evde tek basima kaldıkça yasadigimin yalnızlığın kendimi ne kadar yıprattı gini düşünüyorum. öyle bir sevinki sevmenin elini tutarak değil onun için en özel yerinizi ona armağan edecek kadar sevin. İşte belki de insan bu yüzden sevmeye korkuyor. konu kaybedip yalnız kalmaksa bir gün ayrı dusucegiz . onu düşünmek bile ağlamak için bi sebep. burada olmasa icimdekilerini anlatacak biri yoktu.

gercekler hep dram midir?
genel bir kargasa icinde olsamda ruhumun karakterimin gelistigini hissediyorum.duygularim canlaniyor yillar sonra paslar icinde olmasina ragmen yinede zorla donen bir carkli gibi hissediyorum
yakinda dedemler gelecek.ailede en cok benzetildigim kisidir dedem.cok soylenir negatiftir ama cok durusttur kimseye borc yapmaz sinsilik bilmez samimidir komiktir sevdikleri icin fedakarliklar yapar.kucuklukten beri 1400 lira maasina ragmen mutlaka bize harclik verir falan.
en son universite 2ye gecmisken gelmislerdi geldiklerini duydugumda "kimseyi istemiyorum misafirlerden nefret ediyorum psikolojim bozuk" diye bagirdim cagirdim isyan ettim.dedem tam 78 yasinda ve "bu son gelisimiz olabilir" demis.icimde bir aci hissettim.bu yillar sonra hissettigim bir sey."dibimde insan olse etkilenmem o hale geldim" derdim ama degilmisim.dedemi cocukluktan beri cok severdim.2013 le 2016 arasi tam 3 yil hic gorusemedik ve aradan 2 yil gecti
nefretten intikam hirsindan onumdekileri goremiyormusum meger.yillar sonra hissettigim bu aci hissi aslinra cok degerli
universitede son senem annemin dedigi gibi hayatin basindayim evdeki olumsuzluklara kapilmamaliyim falan bunca zaman bunca olayla ne hale gelmisim meger.koca insan oldugum gercegi sorumluluklarmin olacagi gercegi kiz kardesimin ileride evlenecegi gercegi nefrette etsem tum aile "artik olsunde kurtulalim" desede oldugunu dusundugumde icimde bi aci veren babam gercegi...
ruhum aciyabiliyor artik ve bu yillardir olmayan bir seydi gecen melek gibi arkadasimin insanlara yardim etmekle ilgili soyledigi sozler bu etkiyi yapti once sonrada demin annemin anlattiklari..
egomuz korkularimiz ofkemiz dikenli bir kalkan bizde o kalkanla iyiliklerin guzelliklerin ustune kosuyoruz gibi nefret her iyi seyi bizden uzaklastiriyormus meger.
ama hayat boyle gecer zaten hayallerimiz mazeretlerimiz ve pismanliklarimiz...yaralarimi sariyorum ayaga kalkacagim gunler uzak degil.kendimi tanimaya basliyorum ruhum hissederek huzunlenerek uzulerek hayatta oldugumu insan oldugumu anlatiyor bana.en son ne zaman agladigimi hatirlamam ama uzun zaman sonra ilk defa gozlerim dolmaya calisiyor.duygularimin firtinasina ragmen irademin iyi bir kaptaniyim yinede.
genel bir kargasa icinde olsamda ruhumun karakterimin gelistigini hissediyorum.duygularim canlaniyor yillar sonra paslar icinde olmasina ragmen yinede zorla donen bir carkli gibi hissediyorum
yakinda dedemler gelecek.ailede en cok benzetildigim kisidir dedem.cok soylenir negatiftir ama cok durusttur kimseye borc yapmaz sinsilik bilmez samimidir komiktir sevdikleri icin fedakarliklar yapar.kucuklukten beri 1400 lira maasina ragmen mutlaka bize harclik verir falan.
en son universite 2ye gecmisken gelmislerdi geldiklerini duydugumda "kimseyi istemiyorum misafirlerden nefret ediyorum psikolojim bozuk" diye bagirdim cagirdim isyan ettim.dedem tam 78 yasinda ve "bu son gelisimiz olabilir" demis.icimde bir aci hissettim.bu yillar sonra hissettigim bir sey."dibimde insan olse etkilenmem o hale geldim" derdim ama degilmisim.dedemi cocukluktan beri cok severdim.2013 le 2016 arasi tam 3 yil hic gorusemedik ve aradan 2 yil gecti
nefretten intikam hirsindan onumdekileri goremiyormusum meger.yillar sonra hissettigim bu aci hissi aslinra cok degerli
universitede son senem annemin dedigi gibi hayatin basindayim evdeki olumsuzluklara kapilmamaliyim falan bunca zaman bunca olayla ne hale gelmisim meger.koca insan oldugum gercegi sorumluluklarmin olacagi gercegi kiz kardesimin ileride evlenecegi gercegi nefrette etsem tum aile "artik olsunde kurtulalim" desede oldugunu dusundugumde icimde bi aci veren babam gercegi...
ruhum aciyabiliyor artik ve bu yillardir olmayan bir seydi gecen melek gibi arkadasimin insanlara yardim etmekle ilgili soyledigi sozler bu etkiyi yapti once sonrada demin annemin anlattiklari..
egomuz korkularimiz ofkemiz dikenli bir kalkan bizde o kalkanla iyiliklerin guzelliklerin ustune kosuyoruz gibi nefret her iyi seyi bizden uzaklastiriyormus meger.
ama hayat boyle gecer zaten hayallerimiz mazeretlerimiz ve pismanliklarimiz...yaralarimi sariyorum ayaga kalkacagim gunler uzak degil.kendimi tanimaya basliyorum ruhum hissederek huzunlenerek uzulerek hayatta oldugumu insan oldugumu anlatiyor bana.en son ne zaman agladigimi hatirlamam ama uzun zaman sonra ilk defa gozlerim dolmaya calisiyor.duygularimin firtinasina ragmen irademin iyi bir kaptaniyim yinede.

hayatımı oynat bakalım izler gibi izliyorum ard arda komik ve alakasız videolar serisi resmen. nasıl yıkık bir hayat yaşanır oynat bakalım !

artik kendimi biliyorum
3.5-4 saattir annem ve kiz kardesimle sohbete daldim.hayatin gercekleri gelecek egitim meslek para vs ama hayir bunlar etkilemedi kiz kardesimin bu tembel uyusuk ve hicbir seyi onemsemeyen halinin kendi keyfinden degil babamdan kaynakli oldugunu ogrenmek, annemin ve kizkardesimin eriyen bir halde oldugunu gormek etkiledi.gozlerimin onunde yavas yavas ruhen ve fiziksel olarak olduklerini gormek etkiledi.ugradiklari iskenceyi anlamak acilarini hissetmek etkiledi.annemin gecmiste ugradigi zulmleri haksizliklari fiziksel/zihinsel iskenceleri anlatmasi etkiledi.vicdanimdaki o sizlanmayi hissettim ve bu bana hayatta aradigim amaci anlami bunlarla ilgili motivasyonu sagladi
artik kendimi biliyorum.artik bir kimligim var ruhum var.
kadinlar tarafindan yetistirildim kadin gunlerindeki erkek cocuguydum onlarin konusmalarini dinleyen daima uslu kavgadan uzak utangac saf bir cocuk oldum.aileme sevdiklerime simarir kosar komik yuzler hareketler yapar guler ve guldurmeye calisirdim.
bunlar disinda hayatim boyunca zorbalar tarafindan ezildim.nadiren onlarin arkadasi olup onlarin korumasinda olsamda cogunlukla onlar tarafindan asagilandim ezildim itaat etmeye zorlandim.14 yasindan beri bir aptal ve beceriksiz olduguma inandirildim.bir hayvan gibi tembel itaatkar hale geldim.sadece kactim korktum hayal kurdum.kaba saygisiz yuzsuz insanlardan nefret eder oldum
hicbir zaman bencil olmadim egoist ve havali olmadim.saf iyi cocuktum.kendisini en cok ezenlere bile iyilik yapan cocuktum.12 yasimda ailevi sikintilari 14 yasimdaysa her gunu iskence olan 1 yillik okul ile kimlik karmasasini yasadim asagilik kompleksinide yukseklik kompleksinide doruklarda yasadim.8 yasinda cocugu kendimden daha guclu daha ustun gordugumde oldu kendimi insanligin efendisi gibi gordugumde tum kurtulma cabalarim bosuna oldu tum calisma duzen getirme cabalarim max 1 hafta dayanabildi cunku motivasyonum yoktu benim icin hayat onemsizdi cunku ben onemsizdim.cunku ortada ben yoktu itaatkar tembek zavalli ezik bir hayvan vardi
artik kendimi biliyorum.zorbalikla ezilen iskence goren can cekisen eglenemeyen para sikintisi ceken sevdiklerimi dostlarimi kurtarmaliyim.onlara aci cektirenlere hayal edemeyecekleri acilari vermeliyim.hayir konu psikopatliksa sadistlikse sinirlar yok ahlak yok vicdan yok olamaz olmamali olmayacak.hicbiri umrumda degil kotu insanin aci cekmesinin tek yolu cocugunun gozu onunde olmesiyse eger cocugunu ona elleriyle oldurtmeliyim delirtmeliyim gozlerini her kapadiklarinda her yalniz kaldiklarinda onlara o acilari tattirmaliyim.vicdan ve sevgi sadece iyilere sevdiklerime zorba olmayanlara kaba olmayanlara var kalani kadin cocuk farketmeksizin sabun olsun eritilsin bombalansin uzuvlari koparilsin umrumda degil gram vicdan hissetmiyorum
hayvan gibi zavallica yasadigim bunca senede en degerli seye sahip oldum.guclu bir iradeye.insanlarin ask doktorlari psikologlari ogut veren hocalari oldum korkularimi yendim kuruntularimi alt ettim tabularimi astim.en degerli seye sahibim ayagimin ucunda her gun dahada buyuyen sihirli elmasa sahip asami artik elime aliyorum artik gucluyum artik bir kimlige ruha sahibim
kendimi asla birakmayacagim kendimi 7-8 yildir yaptigim gibi asla salmayacagim.ben sevgi dolu fakirlere zenginlik ezilenlerinse intikamiyim.yillarca ezilenin gecirdigi acimasiz cinnetim ben, intikamlarini en acimasizca alan olacagim.her seyin en iyisine en luksune sahip tutkularini sehvetini tum icinde kalanlari yasayamadiklarini en iyi doyuran biri olacagim.ben buyum ben artik kendimim kendimdeyim.
karakterimi ve arzularimi belirledim artik bir ruha sahibim.iyi biriyim yardim eder iyilik yaparim ama ayni zamanda hak edene gercekten ve gercekten hak edene affedilemez olana psikopatim.sanatci olmak hissettiklerimi hissetirmek veya psikolog olmak herkesin derdine care olmak falan isterdim eskiden ama artik biliyorum hepsinden oteyim bir ustinsanim yillarca izlemis empati yapmis erdemleri sorgulamis kendini yenmis biriyim asla siradan olamayacak kadar siradanliktan cok otedeyim kendimi biliyorum artik bir ruha sahibim

selamlarrr
3 haftadir yoktum, hayati yasamakla mesguldum sosyallesme falan.arkadasimla denize giriyorum uzun yuruyusler yapiyorum yemek yiyorum egleniyorum bazen derin konularda konusuyor karsilikli fkir alisverisi yapiyorum falan.
45 gunde karakterim dahada belli oldu.meger ne kadar eglenceli samimi komik cocuk ruhlu bazi konularda olgun falan biriymisim bunu anladim
7 yillik kendimden nefret etme hapisinden sonra nefes almak cok guzel, elbette bu ulkedeki genclerin %99 u gibi gelecek kaygim para kazanma kaygim vs de var.ama su siralar eglenmek yasamak istiyorum ciddi seylere dsha sonra donecegim
herneyse bugun kesfettigim seyi anlatmak istiyorum.biz insanlat dygular konusunda cok zayifiz.onlsr tarafindan yonetiliyor ele geciriliyoruz.duygularimizin yazdigi senaryolara kapilip onlarin prangalariyla kendi kendimize iskence ediyoruz.duygular gerektigi kadar gerektigi zaman olmalilar.her seyn abartilisi fazlasi sadece bencilliktir.sevgi bile buna dahil.duygular mantigimizi oyle bozuyor ki 1 gun mutsusuz diye sonsusza kadar oyle olacagimiza inaniyoruz daha sonaysa bu inanctan dolayi her gun kendimizi sonsuza kadsr mutsuz edecek seyler yapiyoruz kotu dusunme tembellik vs vs.bu 1 gunun 10 gun ya da 1000 gun olmasi neyi degistirecek
ates ben hissettigim zaman beni yakar, aci ben izin verdigimde var bu acidsn bakinca duygulara kendimizi bilerek isteyerek temsil ediyoruz elimizde tuttugumus yuk gibiler ellerimis agriyor ama birakmiyoruz
kesfettigim sey kisaca bu ki bu hep yazdigim seylerden ssyilir gerci gece 00.00 dsn ber uykuluyum ondan olmali
herneyse boyle iyi guzel cici yasiyorun ama ben hala benim bu dunyada guc intikam ve saygi isteyen ben, hukmetmek itaat ettirmek istiyorum hala tutkularim var ve hala ait olmadiklarima sahip oldugum ve sahip olduklarimla idsre etmem gerektigi dusuncesi sinir bozucu
son olarak gotham dizisine basladim bence mukemmel bir dizi
.kesinlikle oneririm.arkadasim.beni dizideki jerome karakterine benzetiyor ama hayir yanu bir yonum evet ama dizide dshs cok falcone a hayranim.irade olgunluk nezaket hayran oldugum seyler bunlara ek biraz biraz manipulasyon biraz jerome deliligi ve atesli tutkular bunlsrin karisimi olmali hayran oldugum olmsk istedigim sey bu gibi evet cok alakali :d
3 haftadir yoktum, hayati yasamakla mesguldum sosyallesme falan.arkadasimla denize giriyorum uzun yuruyusler yapiyorum yemek yiyorum egleniyorum bazen derin konularda konusuyor karsilikli fkir alisverisi yapiyorum falan.
45 gunde karakterim dahada belli oldu.meger ne kadar eglenceli samimi komik cocuk ruhlu bazi konularda olgun falan biriymisim bunu anladim
7 yillik kendimden nefret etme hapisinden sonra nefes almak cok guzel, elbette bu ulkedeki genclerin %99 u gibi gelecek kaygim para kazanma kaygim vs de var.ama su siralar eglenmek yasamak istiyorum ciddi seylere dsha sonra donecegim
herneyse bugun kesfettigim seyi anlatmak istiyorum.biz insanlat dygular konusunda cok zayifiz.onlsr tarafindan yonetiliyor ele geciriliyoruz.duygularimizin yazdigi senaryolara kapilip onlarin prangalariyla kendi kendimize iskence ediyoruz.duygular gerektigi kadar gerektigi zaman olmalilar.her seyn abartilisi fazlasi sadece bencilliktir.sevgi bile buna dahil.duygular mantigimizi oyle bozuyor ki 1 gun mutsusuz diye sonsusza kadar oyle olacagimiza inaniyoruz daha sonaysa bu inanctan dolayi her gun kendimizi sonsuza kadsr mutsuz edecek seyler yapiyoruz kotu dusunme tembellik vs vs.bu 1 gunun 10 gun ya da 1000 gun olmasi neyi degistirecek
ates ben hissettigim zaman beni yakar, aci ben izin verdigimde var bu acidsn bakinca duygulara kendimizi bilerek isteyerek temsil ediyoruz elimizde tuttugumus yuk gibiler ellerimis agriyor ama birakmiyoruz
kesfettigim sey kisaca bu ki bu hep yazdigim seylerden ssyilir gerci gece 00.00 dsn ber uykuluyum ondan olmali
herneyse boyle iyi guzel cici yasiyorun ama ben hala benim bu dunyada guc intikam ve saygi isteyen ben, hukmetmek itaat ettirmek istiyorum hala tutkularim var ve hala ait olmadiklarima sahip oldugum ve sahip olduklarimla idsre etmem gerektigi dusuncesi sinir bozucu
son olarak gotham dizisine basladim bence mukemmel bir dizi
.kesinlikle oneririm.arkadasim.beni dizideki jerome karakterine benzetiyor ama hayir yanu bir yonum evet ama dizide dshs cok falcone a hayranim.irade olgunluk nezaket hayran oldugum seyler bunlara ek biraz biraz manipulasyon biraz jerome deliligi ve atesli tutkular bunlsrin karisimi olmali hayran oldugum olmsk istedigim sey bu gibi evet cok alakali :d

kimlik sorumluluk ve bedeldir
bir degisim..7 yildir saklanarak kendimden nefret ederek yasamamin ardindan bir degisim..artik bir kimligim var.ben eglenceli komik bazen huysuz olan merhametli empati yapabilen biraz karamsar ama sevdigi insanlara karsi daima espiriler komiklikler yapan biraz tembel biraz otoriteye gelemeyen biriyim.artik bir kimligim var..
burada uzun zamandir tanistigim harika bir insanla cesaret etmeye basta zorlansamda bir kereden sonra aninda alisarak 1 haftada 3 kez bulustum gorustum..en son liseden hatta 14 yasindan once bir arkadasim vardi 21 yasindatim ve o zamandan bu zamana kadar kendimden nefret etmekle gecen bir surenin ardindan bir arkadas bir umut..
bir kimlige sahibim ama sorumluluklarimdan uzagim hala.7 yilin ardindan kendimi yeniden kazanmak en diplerden kendimi cikartmak oyle sancili ki..
ama umut varsa caba varsa yasamda var.sorumluluk edinmeli ve bedeller odemeli hayatimi kazanmaliyim..artik bir ruhum var hayattayim ve gerisi gelecek
bu yazki az bucukta olsa yapmayi istedigim seyler:
ekonomi konusunda forex falan ogrenmek ve bu konulara ciddi calismak, senaryolar konusunda calismak, cesitli cizim gibi islevleri olan programlari gerekirse cizgisiz dosya kagidina cizerekte olsa kendimi zorlayarak ogrenmek, karikatur cizmeyi ogrenmek, duzenli bir spor street workout programini rutin halina getirebilmek, ikna, psikoloji, genelkultur gibi alanlarda kitaplar okumak ve populer kitaplarin en azindan kitap ozetlerini bilmek
artik bir ruhum var degisebilecegime inaniyorum.. yasadigim sey bir devrim
not:evet fotogrsf alakasiz :d artik karamsarliga gerek yok aslinda eglenceli biri oldugumu dusunuyorum :)
bir degisim..7 yildir saklanarak kendimden nefret ederek yasamamin ardindan bir degisim..artik bir kimligim var.ben eglenceli komik bazen huysuz olan merhametli empati yapabilen biraz karamsar ama sevdigi insanlara karsi daima espiriler komiklikler yapan biraz tembel biraz otoriteye gelemeyen biriyim.artik bir kimligim var..
burada uzun zamandir tanistigim harika bir insanla cesaret etmeye basta zorlansamda bir kereden sonra aninda alisarak 1 haftada 3 kez bulustum gorustum..en son liseden hatta 14 yasindan once bir arkadasim vardi 21 yasindatim ve o zamandan bu zamana kadar kendimden nefret etmekle gecen bir surenin ardindan bir arkadas bir umut..
bir kimlige sahibim ama sorumluluklarimdan uzagim hala.7 yilin ardindan kendimi yeniden kazanmak en diplerden kendimi cikartmak oyle sancili ki..
ama umut varsa caba varsa yasamda var.sorumluluk edinmeli ve bedeller odemeli hayatimi kazanmaliyim..artik bir ruhum var hayattayim ve gerisi gelecek
bu yazki az bucukta olsa yapmayi istedigim seyler:
ekonomi konusunda forex falan ogrenmek ve bu konulara ciddi calismak, senaryolar konusunda calismak, cesitli cizim gibi islevleri olan programlari gerekirse cizgisiz dosya kagidina cizerekte olsa kendimi zorlayarak ogrenmek, karikatur cizmeyi ogrenmek, duzenli bir spor street workout programini rutin halina getirebilmek, ikna, psikoloji, genelkultur gibi alanlarda kitaplar okumak ve populer kitaplarin en azindan kitap ozetlerini bilmek
artik bir ruhum var degisebilecegime inaniyorum.. yasadigim sey bir devrim
not:evet fotogrsf alakasiz :d artik karamsarliga gerek yok aslinda eglenceli biri oldugumu dusunuyorum :)

bazıları hala burda hikayeleri sadece komikti: d

adim adim sona, asama asama degisime
inanilmaz bir kimlik bunalimi yasiyorum ve bu durumdan oylesine yoruldum ki artik yasamak zor geliyor bedenimi hareket ettirmek yemek yemek su icmek hicbirini istemiyorum bu yorgunluk gectigindeyse degisen karakterim ortaya cikiyor
her seyi kendimi insanlari var olan her seyi zavalli ezik gulunc ve sahte goruyorum bunlardan ayri olaraksa bambaska biri oldugunu hayal ediyorum bambaska gorunmek her seyimi degistirmek konustugum dilden gorunusume kadar tam bir kotu adam olmak..icimdeki sadistlgi disa vurmak istiyorum insanlarin benden korkmasini karsimda diz cokmesini benimse onlarla alay ettigimi onlarin hayatini yerdeki sakiz gibi degersiz gordugumu falan.sadist sapik acimasiz ve cok guclu olmak..bu hayal istege bile donusebiliyor bazen
ama gercek dunyaya dondgumde hayal kirikligi goruyorum gerceklerke barismaya calistim ve sonc bu.hicbir sey tat vermiyor yasam agir bir yuk ve pes etmek istiyorum gozlerim gormesin kulaklarm duymasin aklim sussun bedenim calismayi durdursun sonsuza kadar yok olayim.yeni bir gune uyanmak istemiyorum
her seyde basarisizim her seyde basarisiz olacagim tipki gecmisim gibi gelecegimde hayal kirikligi olacak cabalama dusuncem bile komik kucuk bir karincanin uzerine gelen tekerlegi durduramayacak olmasi gibi o karinca kadar zavalliyim ve o koca tekerlek beni ezecek.tum heves arzu umutlarimi kaybettim odamdan cikmak istemiyorum kafami ekrana bakipta uyusturarak gercek dunyadan uzaklasmaktan baska yaptigim bir sey yok ancak bu sekilde yasayabiliyorum.her hareketim her seyim zavalli ezik sonuk cirkin.ve bundan nefret ediyorum.baskalarinin ezikligini fakirligini zavalliligini gormek beni ancak bunlar mutlu edebilirler ancak boyle guclu hissedebilirim diye dusunuyorum ama buda yetersiz.ben yasamin kendisini istemiyorum her sey yasamdaki her sey bir hayal kirikligi ve daha fazla hayal kirikligi istemiyorum.artik oylesine sessizlestim ki kafamin icinde bunlari bile sorgulamiyorum artik bundan suphe etmiyorum bunu sorgulamiyorum bundan eminim.yasam bir iskence bir savas bir kosusturma ve ben cok yorgunum cok umursamazim.tum bunlarin ustune birde ramazan geliyor.
kavurucu sicak pide kuyrugu evdeki bagiris cagirislar..zavalli ezik bir cocuk gibi yere kivrilip elleriyle kulaklarini tikayip aglayan sizlanan bir halde olmaktan biktim.iste bu beni ofkelendiriyor vahset istiyorum elime bir minigun almak ve yolda yururken insanlari taramak yaslari gorunusleri hicbir seyleri umrumda degil sadece ölsunler hemen ardindansa ayni seyi kendime yapmak istiyorum insanlar benimle birlikte ölsunler istiyorum.
yasama baglanabilmem icin ya aniden cok buyuk bir servete ya da dogaustu bir guce sahip olmam gerek.ancak baskalarini aciz ve zavalli gordugumde kendimi guclu, ozgur hissedebilirim ve ancak kendimi guclu ve ozgur hissettigimde hayata baglanabilirim.zavalli zayif bir koleyim tum hayatim hayal kirikligi ve sonsuza kadar hayal kirikliklari yasamakla lanetlenmisim
inanilmaz bir kimlik bunalimi yasiyorum ve bu durumdan oylesine yoruldum ki artik yasamak zor geliyor bedenimi hareket ettirmek yemek yemek su icmek hicbirini istemiyorum bu yorgunluk gectigindeyse degisen karakterim ortaya cikiyor
her seyi kendimi insanlari var olan her seyi zavalli ezik gulunc ve sahte goruyorum bunlardan ayri olaraksa bambaska biri oldugunu hayal ediyorum bambaska gorunmek her seyimi degistirmek konustugum dilden gorunusume kadar tam bir kotu adam olmak..icimdeki sadistlgi disa vurmak istiyorum insanlarin benden korkmasini karsimda diz cokmesini benimse onlarla alay ettigimi onlarin hayatini yerdeki sakiz gibi degersiz gordugumu falan.sadist sapik acimasiz ve cok guclu olmak..bu hayal istege bile donusebiliyor bazen
ama gercek dunyaya dondgumde hayal kirikligi goruyorum gerceklerke barismaya calistim ve sonc bu.hicbir sey tat vermiyor yasam agir bir yuk ve pes etmek istiyorum gozlerim gormesin kulaklarm duymasin aklim sussun bedenim calismayi durdursun sonsuza kadar yok olayim.yeni bir gune uyanmak istemiyorum
her seyde basarisizim her seyde basarisiz olacagim tipki gecmisim gibi gelecegimde hayal kirikligi olacak cabalama dusuncem bile komik kucuk bir karincanin uzerine gelen tekerlegi durduramayacak olmasi gibi o karinca kadar zavalliyim ve o koca tekerlek beni ezecek.tum heves arzu umutlarimi kaybettim odamdan cikmak istemiyorum kafami ekrana bakipta uyusturarak gercek dunyadan uzaklasmaktan baska yaptigim bir sey yok ancak bu sekilde yasayabiliyorum.her hareketim her seyim zavalli ezik sonuk cirkin.ve bundan nefret ediyorum.baskalarinin ezikligini fakirligini zavalliligini gormek beni ancak bunlar mutlu edebilirler ancak boyle guclu hissedebilirim diye dusunuyorum ama buda yetersiz.ben yasamin kendisini istemiyorum her sey yasamdaki her sey bir hayal kirikligi ve daha fazla hayal kirikligi istemiyorum.artik oylesine sessizlestim ki kafamin icinde bunlari bile sorgulamiyorum artik bundan suphe etmiyorum bunu sorgulamiyorum bundan eminim.yasam bir iskence bir savas bir kosusturma ve ben cok yorgunum cok umursamazim.tum bunlarin ustune birde ramazan geliyor.
kavurucu sicak pide kuyrugu evdeki bagiris cagirislar..zavalli ezik bir cocuk gibi yere kivrilip elleriyle kulaklarini tikayip aglayan sizlanan bir halde olmaktan biktim.iste bu beni ofkelendiriyor vahset istiyorum elime bir minigun almak ve yolda yururken insanlari taramak yaslari gorunusleri hicbir seyleri umrumda degil sadece ölsunler hemen ardindansa ayni seyi kendime yapmak istiyorum insanlar benimle birlikte ölsunler istiyorum.
yasama baglanabilmem icin ya aniden cok buyuk bir servete ya da dogaustu bir guce sahip olmam gerek.ancak baskalarini aciz ve zavalli gordugumde kendimi guclu, ozgur hissedebilirim ve ancak kendimi guclu ve ozgur hissettigimde hayata baglanabilirim.zavalli zayif bir koleyim tum hayatim hayal kirikligi ve sonsuza kadar hayal kirikliklari yasamakla lanetlenmisim

dışarıdan bakıldığında herkese eğlenceli komik makara kukara gözüküp aslında kendi içinde harabe olmuş bu kişinin her şey normal bir şekilde devam ederken sırf ona hislerimi dile getirdim diye benimle konuşmak istememesine mi yoksa aradan 10 yıl geçtikten sonra hayatımda ikinci defa birisine bu kadar değer verip 7 aydır kendimi perişan hale sokmama mı üzüleyim bilemedim. severek kötü bir şey mi yaptık anlamadım ki anasını satayım. galiba benim de artık yavaş yavaş sevgi duygum elden gidiyeah.

her an, her saniye hayatın trajikomikliği yüzüme fırtınadan sıyrılmış bir rüzgar ile sert bir çarpışma sergiliyor. aklımda sürekli olarak daha "dün böyleyken bugün böyle mi yani?" cümleleri bölgesel bir yer gütme işlemine girişiyor. girişimler sonuç buldukça "peki 5 dk öncesi ve sonrası?" sorularına maruz kalıyorum. çoğu kez aklımı yitirdiğimi, yitirmek üzere olduğumu fark edip yitirmemek ile cebelleşirken buluyorum. çok zaman önce kendi kendime konuştuğumu fark edişimden söz etmiştim frank; kafam güzelken farkındalığımı hiç sayıp ikili kişiliğe bürünüyorum. "lan dur ve sus!" tepkisini vererek girdiğim her diyaloğa olumsuz bir cevap alıyorum. İç sesim, ben. İç sesim benden bağımsız bir yol izliyor ve bu yolun sonundaki ayrımda farklı yollara gitmemize engel olarak beni kendisiyle sürüklüyor. bazen dağı taşı delmeme yardım ederken bazen de dağı taşı üzerime deviriyor. var olduğunda bir simiti çekinmeden bütün haliyle verirken yokken bir susam tanesini bile çok görüyor.(evet konuya martı ile devam edecem çaktırmak yok.) şu çaktırılmaması gereken martıya gelelim. ortak yanımız çok haytayla. aslı etçil iken bulunduğu zemin onu otçul bir yaratık kılıyor. hayır hayır onunla ortak noktamız zorla şekillendirilmek değil, zira sıvı dahi olsam bulunduğum kabın şeklini aldırmaları bir hayli kaba et istiyor. (tam üzerine bastın, bırak ayağın orada kalsın.) benzerliğim yaratık olmasından geliyor. eh, yani bizim de iyi yanlarımız yok değil. yine de arada bir kafam karışıyor. sahip olmak istemediğim bir iyiliğe, sahip olmak istemediğim bir kötülüğe sahip oluyorum. çoğunun arkasında yatan vicdan azaplarım oluyor. o azabı ise bir vicdanım olduğunu söyleyerek tebessümle örtbas ediyorum. başkalarına söyleyerek değil tabii, insanların deli olduğumu düşünmesini istemem.

iyikalplipsikopat in dogusu
neredeyse tum hayatim boyunca olmadigim biri gibi yasadim.asla kendi kararlarim olmadi sadece kurallar ve itaat oldu.bunun korkusu ve psikolojik siddetiyle bir karaktere sahip olamadim.asla bir karakterim olmadi toplumda baska evde baska babamin yanunda baska biriydim.duygularim bile boyleydi.arkadas ortsmlarinda hala rol yapiyorum hicbir espiriye gulmuyorum ve tum reel arkadaslarimi aptal goruyorum onlarla takilmamin sebebiyse yalniz kalmamak cunku ne zaman yalniz kaldiysam dislandim nefretim oyle birikti ki bir daha yalnizken dislanma yasarsam cinayet islemekten korkuyorum.cunku artik patlayacsk bombayim.
insanin karakternin olmamasi nedir?utangac saf sessz biriydim cocukkende ergenkende ve hala boyle gorunen biriyim.herkes beni iyi saf gordu.halbuki tam bir ikiyuzluyum samimi arkadaslarim arasinda en eglenceli gevsek olan kisiyim aile cevrrsinde edepli bilinirim halbuki kimse sayisiz cinsel fetisimi cinsrl rspirilerimi bilmez
tum yaptklatim birer rol uyum saglamak icin birer yalan ve hala kendimi tanimiyorum.bu ben miyim?icimdeki cocuk uzaklasiyor icimdeki cocuk buyuyor rol yapmayi birakmak istiyorum gercek olmak istiyorum
gercek olabilmemin tek yolu guc.en guclu olmaliyim en ustun olmaliyim.ancak boyle ezik ve asagilik hissetmem.baskalarini aciz ve zavalli gormek istiyorum en ustun olmak istiyorum bu ustunluk arzusu tanrisal bir sey.en ustun en guclu olmak istiyorum.oyle guclu ki insanlar kendilrtini bocek gibi ezmemem icin bana yalvarmalilar
nefret bu dusuncelere sebeb oluyor.halbuki nefret bir ortudur korkuyu orter.bence ilk sevgi ile korku ve ilk korku ile nefret olusmustur.bir anne yavrusunu korumanin endisesi ve korkusuyla uyguladigi siddetle ilk nefrete sebeb olmus olmali.anne bir kaplanin alanina giren yabancilara olan nefreti buna bir ornek
korkuyorum ezilmekten gucsuz gorunmekten asagilanmaktan.bu korku ve surekli aciz hissetme durumu bana aci veriyor iste bu aci nefrete intikam hirsina sadist hayallere sebeb oluyor.gerek vicdan azabimdan gerek korkakligimdan gerekse ezik hayatimdan dolayi alamadigim intikamlardan dogru duzgun savunma bile yapamamaktan asagilik duygularimi tatmin edip kisiligimin cektigi aciyi azaltamiyorum.surekli ezilen ezik hissetmeme neden olan boktan hayatim daha fazla nefret yaratiyor ve tamda bu nedenden dolayi uc cinsel pornografik seylerle kendimi uyusturuyorum.asagilik duygularimi bi nebze bastirmak kendimden bir sure kacmak bir sure ezik ve asagilik hissetmemek icin kendimi pornografiyle uyusturuyorum.bu zamanla tatminsizlige tatminsizlikse sapikliga ve daha cok istege neden oluyor
okuldaki ozendigim etkinliklere gidemiyorum asagilik hissetmekten ve yanlis bir sey yapmaya korkmaktan.cesitli derslerden nefret ediyorum icerikleri bakimindan beni baskalariyla iletisime zorladigindan pahali aletleri kullanmak zorunda biraktigindan.asagilik ve ezigim bunu hep hissediyorum anormal bir ailem var normal olamiyorum sevmek isterdim eglenmek isterdim dostluk isterdim basari isterdim hep iyi biriydim defalarca iyiligim suistimal edilse bile vicdanim sapasaglam durur asla bana kusmezdi iyi biriydim iyi olmak isterdim.gulumsemek sevmek sanat yapmak hissettiklerimi muziklerle resimlerle baskalarina anlatmak para kazanip aci icinde olanlara yardim etmek ben herkesi mutlu etmek isterdim..iste iyi olmanin sonucu bu.hayatin bir gercegi bu dunyada iyi demek ezik demektir.baskalarini kendinden cok dusunen her insan ezik olmaya mahkumdur.bok gibi bir hayatin ustune iyi olmak mi?trajikomik.iste bu yuzden asagilik sendromu ve korku icindeyim.ezik hissediyorum ezik olmaktan korkuyorum fakat imkanlarim hayatim beni ezik olmaya zorluyor.iste nefret boyle olusuyor
hayir affedemiyorum unutamiyorum yuregim alevler icinde defalarca yandi kalbimin yaralarini tek basima sardim yardim istedigim tum insanlarsa sardigim yaralarimin ustune basip benimle alay ettiler.
dunya yaralanmali aci icinde yere cokmeli ona bir ayagimi basip benden merhamet dilenmesini gormeliyim ve onun bana yaptigi gibi yarasina basip onunla alay etmeliyim ve asla kalbimi dinlememeli hatta ondan kurtulmaliyim
neredeyse tum hayatim boyunca olmadigim biri gibi yasadim.asla kendi kararlarim olmadi sadece kurallar ve itaat oldu.bunun korkusu ve psikolojik siddetiyle bir karaktere sahip olamadim.asla bir karakterim olmadi toplumda baska evde baska babamin yanunda baska biriydim.duygularim bile boyleydi.arkadas ortsmlarinda hala rol yapiyorum hicbir espiriye gulmuyorum ve tum reel arkadaslarimi aptal goruyorum onlarla takilmamin sebebiyse yalniz kalmamak cunku ne zaman yalniz kaldiysam dislandim nefretim oyle birikti ki bir daha yalnizken dislanma yasarsam cinayet islemekten korkuyorum.cunku artik patlayacsk bombayim.
insanin karakternin olmamasi nedir?utangac saf sessz biriydim cocukkende ergenkende ve hala boyle gorunen biriyim.herkes beni iyi saf gordu.halbuki tam bir ikiyuzluyum samimi arkadaslarim arasinda en eglenceli gevsek olan kisiyim aile cevrrsinde edepli bilinirim halbuki kimse sayisiz cinsel fetisimi cinsrl rspirilerimi bilmez
tum yaptklatim birer rol uyum saglamak icin birer yalan ve hala kendimi tanimiyorum.bu ben miyim?icimdeki cocuk uzaklasiyor icimdeki cocuk buyuyor rol yapmayi birakmak istiyorum gercek olmak istiyorum
gercek olabilmemin tek yolu guc.en guclu olmaliyim en ustun olmaliyim.ancak boyle ezik ve asagilik hissetmem.baskalarini aciz ve zavalli gormek istiyorum en ustun olmak istiyorum bu ustunluk arzusu tanrisal bir sey.en ustun en guclu olmak istiyorum.oyle guclu ki insanlar kendilrtini bocek gibi ezmemem icin bana yalvarmalilar
nefret bu dusuncelere sebeb oluyor.halbuki nefret bir ortudur korkuyu orter.bence ilk sevgi ile korku ve ilk korku ile nefret olusmustur.bir anne yavrusunu korumanin endisesi ve korkusuyla uyguladigi siddetle ilk nefrete sebeb olmus olmali.anne bir kaplanin alanina giren yabancilara olan nefreti buna bir ornek
korkuyorum ezilmekten gucsuz gorunmekten asagilanmaktan.bu korku ve surekli aciz hissetme durumu bana aci veriyor iste bu aci nefrete intikam hirsina sadist hayallere sebeb oluyor.gerek vicdan azabimdan gerek korkakligimdan gerekse ezik hayatimdan dolayi alamadigim intikamlardan dogru duzgun savunma bile yapamamaktan asagilik duygularimi tatmin edip kisiligimin cektigi aciyi azaltamiyorum.surekli ezilen ezik hissetmeme neden olan boktan hayatim daha fazla nefret yaratiyor ve tamda bu nedenden dolayi uc cinsel pornografik seylerle kendimi uyusturuyorum.asagilik duygularimi bi nebze bastirmak kendimden bir sure kacmak bir sure ezik ve asagilik hissetmemek icin kendimi pornografiyle uyusturuyorum.bu zamanla tatminsizlige tatminsizlikse sapikliga ve daha cok istege neden oluyor
okuldaki ozendigim etkinliklere gidemiyorum asagilik hissetmekten ve yanlis bir sey yapmaya korkmaktan.cesitli derslerden nefret ediyorum icerikleri bakimindan beni baskalariyla iletisime zorladigindan pahali aletleri kullanmak zorunda biraktigindan.asagilik ve ezigim bunu hep hissediyorum anormal bir ailem var normal olamiyorum sevmek isterdim eglenmek isterdim dostluk isterdim basari isterdim hep iyi biriydim defalarca iyiligim suistimal edilse bile vicdanim sapasaglam durur asla bana kusmezdi iyi biriydim iyi olmak isterdim.gulumsemek sevmek sanat yapmak hissettiklerimi muziklerle resimlerle baskalarina anlatmak para kazanip aci icinde olanlara yardim etmek ben herkesi mutlu etmek isterdim..iste iyi olmanin sonucu bu.hayatin bir gercegi bu dunyada iyi demek ezik demektir.baskalarini kendinden cok dusunen her insan ezik olmaya mahkumdur.bok gibi bir hayatin ustune iyi olmak mi?trajikomik.iste bu yuzden asagilik sendromu ve korku icindeyim.ezik hissediyorum ezik olmaktan korkuyorum fakat imkanlarim hayatim beni ezik olmaya zorluyor.iste nefret boyle olusuyor
hayir affedemiyorum unutamiyorum yuregim alevler icinde defalarca yandi kalbimin yaralarini tek basima sardim yardim istedigim tum insanlarsa sardigim yaralarimin ustune basip benimle alay ettiler.
dunya yaralanmali aci icinde yere cokmeli ona bir ayagimi basip benden merhamet dilenmesini gormeliyim ve onun bana yaptigi gibi yarasina basip onunla alay etmeliyim ve asla kalbimi dinlememeli hatta ondan kurtulmaliyim

sana sisli havanın tozlu raflarında bulduğum bir anımdan söz etmek istiyorum frank’cığım. (kesin yaşanmıştır değil, yaşandı.!) o zamanlar mars’a yeni ayak basanlar arasındaydım, ilk defa görüyorum ya hani. o ayak izi senin, bu ayak izi benim diyerek her yerde 45 numara ayakkabılarım ile bir sanat yaratıyordum. biraz ilerledikten sonra karşımda su birikintisi görmüştüm, serap misali. (halisünasyon demeye üşendim, hebele hübele şeklinde yazmaya yetiyor klavyem, neyse devam.) sonradan fark ettik ki uzaylıların kanalizasyonu imiş. (şimdi yanımdaki mürettebatım serap olmadığına mı sevinsin yoksa uzaylıların boşaltım sisteminin kalıntıları olmasına mı üzülsün? ne yaman çelişki.) mürettebatımızdan kayıplar vermiştik, aramızdaki yerden bitmeler ayak izlerimde can vermişti. birkaçı da yanılgılarında(şu kanalizasyon olayı var ya, hah işte ondan söz ediyorum.). marsta olan ben bu şekilde idi, peki gerçeklikte? küçüklüğümün avuçlarında tuttuğum bir kaplumbağa vardı, oturduğumuz evin aşağısında bulunan bahçede bulmuştuk.(frank ile bulmamıştık, o henüz o kadar yetenekli değildi. sorry frank .s) kaplumbağa kocaman bir şeydi, abartmıyorum bak. evde kimsenin olmadığı bir anı yakalayıp(büyük şans!) gizlice eve sokmuştuk yeni yabani hayvanımızı. ne de olsa evcilleştirecektik. tabii işler düşündüğümüz gibi gitmedi korkuya yenik düşüp eve döndüğünü fark ettiğimiz annem odaya girmeden dolabın üzerine çıkıp(önce peteğe, sonra dolap koluna, en son dolabın üstüne tutunup kas gücüme güvenmiştim. vaoov spider gay.) abimin kaplumbağayı bana uzatmasını beklemiştim.(yaağğğ yağğğ demiştim frank değildi diye, gördünüz mü.) abim ile o dönemlerde aynı boyda olduğumuzdan ötürü benim de uzanmam gerekiyordu ki öyle de yapmıştım. kaplumbağa tekrar yanımdaydı derken pat ani bir baskın! annem odaya giriş yapmıştı, dolabın üstünde olduğum için odada sadece abimin varlığı belirgindi. her şeyin yolunda gittiğini düşündüğümüz esnada durumun komikliği ile gülmeye başlayarak anneciğime kendimizi yakalattırmıştık. haklı olarak afallamış şekilde bunun sesi nereden geliyor diyerek etrafı süzmüş, dolap görüş açısına denk gelince beni görmüştü. (ihih ihih anncm slm .s) ne yapsam ne etsem diye düşünürken annemin "in oradan" uyarısını dikkate alıp arkasını döndüğü anda kaplumbağayı abime attım, atacağımdan habersiz olan abim yaşından büyük bir şok ile yere düşen kaplumbağaya bakakalmıştı. (kaplumbağaların da kabuğu kırılıyormuş, bunu o gün öğrendim.) annemin de dikkati bir anda yere düşen şeye kaymıştı(ona göre ufo bile olabilirdi çünkü sadece uçan bir cisim görmüştü.). yaklaştıkça kaplumbağa olduğunu fark etti, eline alıp bir şeyi olup olmadığını kontrol etti. (o bu değil de bu kaplumbağaların da kanı varmış.) çok sert atmıştım sanırım, ölmüştü çünkü. annem ve abim kaplumbağa(isim koyamadık.) ile odadan çıktı, ben ise dolabın üstünde kalakalmıştım. çıktığım yerden inemiyordum, yüksekti. sonra bir cesaret yere atlamış, spider gayliğe son vermiştim. çocuğuz ya, kızmamışlardı. beraber kaplumbağayı gömmüş ardından minicik avuçlarımız ile son dualarımızı etmiştik. mürettebatımız böyle böyle son buldu.