mayk
dublin'de ilk ay deneyim ve gözlemlerim:
667€ kiraya paylaşımlı oda bulabildim
reyna'da kebap ve döner yedim. lezzet eh işte, fiyat 20€ civarı. çay 3€
konuştuğum yerli yabancı herkes dublin pahalı diyor
aile yanında kalırken ısıtıcıyı günde 2-3 saat açıyorlardı, soğuğa dayanaksızsanız mafolursunuz
taharet için manuel pompalı bir alet buldum, mutluyum
aynı gün içinde 4 mevsim yaşıyoruz
hava 6dereceye kadar düşüyor ama ortalama 10 diyebiliriz.
güneş varken bile yağmur yağabiliyor :d
ergenlerin çete şeklinde adam dövüp gasp ettiklerini duydum. umarım başıma gelmez
hırsızlık olayları motor, bisiklet, telefon ve cüzdan olmak üzere sürekli oluyor. whatsapp gruplarında mağdurlar paylaşım yapıyor
yazılımcı olarak iş bulmak biraz görünüyor çoğu ilanda irlanda veya ab vatandaşlığı istiyor. bence bu ırkçılık
değişik bar konseptleri var. bir tarafta dev ekranda maç izlenirken alt katta diskoda dans ediliyor diğer tarafta bilardo oynanıyor
aile yanında her yemekte patates yemekten patates oldum
oda arama sürecimde tanıştığım türkler yarı yarıya geldiklerine pişmanlar
İlk ay deneyimlerim sonucunda burda kalır mıyım? %80 kalmam, %20 kalırım
Sos
acıyor

mutsuzluktan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor

biz giz dolu bir şey yaşadık
onlar da orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak

en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi
kahkahası gün ışığına vurup da
ötede beride yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürünün bir kadından aldığı verem
bütün işhanlarının tarihçesi
bütün söz vermelerin tarihçesi
sevgim acıyor

yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çocuğun bile
o kadar korunmuş bir yazı yoktu
ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar

tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
sonbahar geldi hüzün
kış geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi gündüzün
sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse

eylül toparlandı gitti işte
ekim falan da gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atlar
tarihe gömülür o kadar

-turgut uyar
Yigito
allah'ını seven biri bana yardım etsin obs ye giriyorum ders alacağım ama anadal danışmanı bulunamadı diyor ve haftalık ders programına tıkladığım zaman kayıt bulunamadı diyor peyzaj bölümüne yeni geldim biri yardım edebilir mi?
tantuni
ders seçicem anadal danışmanı bulunamadı diyor ne iş?
firefly
sevgilimin beni istemediğim şeylere zorlaması normal mi? herkes yapıyor, bir sen mi namuslusun diyor. ayrılınca yalvarıp barışıyor. bu işin yürümeyeceğinin farkındayım ama yeni normal buysa karşıma çıkacak diğer erkekler de baskı yapacak. sevgiliyiz sadece neden karı koca olmak zorundaymış gibi hissettirmeye çalışıyor.
Sos
kuru fasulye yapıyorum kaburgalı babaannem gelmiş sanki eti az olmuş diyor yok yok iyi oldu yeter ben kırmızı et sevmiyom dedim sus başka yerde söyleyip memleketin namusuyla oynamadiyor. çünkü erzincanlıysam et sevmek zorundayım 😂
kıyma makinesi
@odin ile iddiaya girdik. diyor ki onun yaşına geldiğimde (30) -ki daha 4 yılım var 70 kg olacakmışım. kim kazanacak görelim. burası hala var olursa hatırlatma olarak duvarımda dursun. no pain no gain coni.
Sanatçı
bu polonyalılardan büyük virus yok, nerde güzel iş var hep polonlar var, eskiden türkler burda iş tutardı, bu polonlar geldiğinden beri türklere güzel işleri kapattılar, bir günlüğüne sebze meyve işine gitmiştim, yeşil kalın yelek giydirdiler, kafamızada değişik birşey taktırdılar, neyse başladık işe ilk saat dilimi sakindi, 2 nci de öyle gitti dedim ben burada işi götürebilirim, neyse son saat dilimine geldik, baktım gıcık bi tane polon şef başımda duruyor, 2 de bi tempo tempo diyor ayar oldum, yok seni eve gönderirim ayakları falan, baktım kavgaya gidecek iş, 3 te molaya çıkıldı dedim o ara bir bahane bulup işi bırakayım hastalık numarası yaptım, 3 te bitirdim işi, işte normalde 12 saatlik iş artık beyin kaldırmıyor bi yerde, zaten polonlara çok ayarım, dahada gitmedim onların şef oldukları yerlere...
matricariachamomilla
herkes duanın kendini ilgilendiren kısmında amin diyor.
omuluarkadas
bi gün şu fotokopi mevzusu yüzünden birine dalıcam.. bu ne yaa öğrenciyi kazıklama çabası.! fotokopi her yerde 25krs adam siz kaça cektirirsiniz diye ağzımızı arıyor. biz bilmiyoruz size soruyoruz dedik size 35 e çekerim diyor o da indirimli fiyati bak!! piyasayı bildiğimizi söyleyince bozuldu bide laf söyledi. yaşlı başlı demicem bi gün böyleleri elimde kalcak. hem kazıkci hem terbiyesiz.!
King
öğretim görevlilerini 1 milyon tl harcayıp uzakdoğuya tatile öhööm konferansa gönderen üni yönetimi hukuk fakültesi için bina yapacak paramız yok yer olmadığı için taşıyamıyoruz diyor ve öğrencileri kazma çarşamba ortamına mahkum ediyor.
Mona lisa
spinoza " kimseyle alay etme, acıma, küçümseme, sadece anla " diye bir cümle kuruyor ve f. pessoa günün birinde şöyle diyor ;
“ kimseyle alay etme, asla kimseyi küçük düşürme, kalbinin en ücra köşesinde bile yapma bunu. İnsan yaşamı alaya alınmayacak kadar hüzünlü ve ciddidir !"
👑 Ef.
karşı dairede iki küçük kız var. büyüğü banyoda sürekli şarkı söylüyor, denk geldiğimde uyardım utandı, sanırım kardeşini de o uyarmış karşı komşuya ses gidiyor bağırma diye:d küçük olan bugün banyoda karşı komşuuuuu diye bağırıyordu, banyodaydım ben de, ne vaaar diye karşılık verdim. aaaa merhaba diyor delircem shhdhdjkd
ingrossotr
"anadal danışmanı bulunamadı" diyor ders seçilmiyor lanet olsun
dakoh
o değil de ben arkasından en ufak kötü şey söylemedim beni ne biçim durumlara sokanların ya, kör şeytan diyor ne varsa dök eteğindeki ama yooo, herkesçe sevilen insanların böyle şeyler yaptığının söylenmesi yalnızca karalama çabası sayılacaktır. ben de bu sigarayı nah bırakırım
ikarus✨
sunum yapacağım salonda projeksiyonun kumandası çalışmıyor, bilgisayar salonun diğer ucunda, görevliye durumu anlattım, kumanda çalışmıyor, sunumu uzaktan ilerletemiyorum, bir çözüm bulabilir miyiz diyorum, bilgisayardan ilerletmeyi denediniz mi, klavyeden de ilerliyor biliyo musunuz diyor. vallahi bravo abicim, ben bunu nasıl düşünemedim. yalnız aynı anda hem sunum perdesinin önünde hem de salonun diğer köşesindeki bilgisayarın başında olmam zor olacak ama senin canın sağ olsun...
kelebeketkisi
allahım herşey benim başıma mı gelir ya. İnsanlar sanki sabrımı deniyor. dün akşam bilet aldım samsun'a gitmek için. metrodan (mecburi olarak çünkü başka firma yok!!!) ve bilet sadece kalemle yazıldı kaşe basıldı. bende ne olur ne olmaz diye int baktım. bie baktım ki erkek yeri görünüyor yanı da dolu üstelik erkek olarak..adamı aradım güzel güzel anlatıyorum he. bakın diyorum internetten bilet yerime baktım erkek görünüyor yanıda dolu. sorun çıkmasın diyorum bana diyor ki nasıl görüyorsunuz erkek olduğunu. diyorum her zaman görünüyor zaten. bana gene diyor siz bilmiyorsunuz.bağırmaya falan başladı telefonu kapattı. benim sinirler tavan tabi..dedim sen görürsün. kontrol etmek için, bende müsteri hizmetlerini aradım. dedi adınıza bilet yok..adamı geri aradım dedim sen ne diye kapatıyorsun telefonu..birşey anlatıyorum dinlemek zorundasın.birde diyor mubarek ayda sinirlendirmeye mi aradın..lan adıma bilet yok diyorum gerizekalı ya. salak birde telefon kapandı ben kapatrmadım diyo. dedim adıma bilet yok müsteri hizmetleri öyle dedi. burda boş görünüyor koltuklar diyor sen nerden görüyorsun erkek oldugunu..delirecem ya.. geri yine kapattı. ne var ne yok her yeri aradım..ilk defa birini bu kadar çok şikayet etmek istedim yani...hala yazarken bile sinirleniyorum 😠😡sonra geri arıyorlar sorun neydi falan diye. şunu baştan doğru düzgün konuşsalardı nalet insanlar
bimecnun
jean valjean kurgusal bir karakter ve victor hugo'nun 1862 romanı sefiller'in baş kahramanıdır. ve bunu sefiller kitabını okuyanlar iyi bilir.bu zatı muhterem aç kalan yegenleri ölmesin diye bir ekmek çalar ve hapse düşüp 19 yıl kürek mahkumu olur .böylece olaylar başlar .roman biterken insan düşünüyor bu doğru yoldan ayrılmayan adamın yaptığı iylikleri söylememesi neden? romanın sonunda o da açıklanıyor ve iyilikler diyor karşılığını bu dünyada bekliyerek yaptığım şeyler değil diyor.gerçekten de öyle yani insan iyilik yapıyorsa içinden geldiği için yapmalı tabii bu içine konulmuşsa ama bu günümüzde de oluyor mu yani mesela tamam ekmek çalanlar o kadar uzun süre hapse atılmıyor ama iyilik yapanlar bunu söylemiyor mu veya bir yerlerde paylaşmıyor mu ? veya iyilik yapanlar gerçekten iyi olarak mı görülüyor yoksa enayi yerine mi konuluyor? düşündürücü .en iyisi iyilik yapmak ama karşılığını bu dünyada beklemeden mesela kimse göremesede yaralı bir kediye bakmak gibi veya sırf sokakta ihtiyacı var diye düşündüğün insana cebinde ki son 10 tl yi vermek gibi , velev ki o insan dilenciliği meslek edinmiş olsa bile . sonuçta elimizde temiz kalan pek az şey kaldı iyi ve adaletli olmak gibi .
yolyordam
orada burada, sosyal medyada gezerken hep denk geliyorum, her gördüğümde sinirim bozuluyor, fenomen saçma sapan sayfalar, bunları takip edenler ''uzun boylu olmayan erkek erkek değildir'' ''sakalı olmayan erkek ne yhaaa'' ''zayıf erkek ıyyy'' ''fakir erkek ne yhaa'' tarzı iğrenç yazılar yazıyorlar, erkeğe her konuda baskı var, 1.60 boylarında gayet de kısa olan kızlar 1.70-1.75 civarı erkeklere kısa diyor dalga geçiyor, nereden geliyor bu cesaret? kendileri hem bakımsız hem çirkin, çoğu makyaj dışında bakım bile yapmıyordur ki bunların çoğu hem kısa hem de kilolu, senin o bodur halinle atıyorum orta boylu ve fit bir adamı eleştirmeye ne hakkın var? kendin nesin ki ne istiyorsun?

kadınlar hep göğe çıkartılıyor, hep erkeklere kriter getiriliyor, uzun boylu olacak, sakalı olacak, erkeksi olacak, malum organı büyük olacak, şunu yapacak şarkı söyleyecek, bunu yapacak kitap okuyacak, yok şair olacak, yok kası olacak yok spor arabası olacak, kadınlara böyle kriter getirildiğini gördünüz mü hiç? ben çıkıp kumral kız ne yhaa diye tweet atsam meriçler ve feministler hemen linç eder, çoğu yağ torbası olmuş ama yüzüne vursan kadın düşmanı olursun. şimdi çok açık bir örnek vereceğim kimse kusura bakmasın, o kadar zırlarlar erkeğin şeyi şöyle olsun böyle olsun, hiç diyen var mı kadının şeyi de güzel bakımlı olsun diye? yok çünkü onlar için olsun yeter, erkekler her an baskı altında ama, bir yönün tam olsa diğer yönüne takarlar.

eminim çoğu kişi artık erkeklere yapılan bu ayrımcılıktan rahatsızdır, sırf abazanlar yüzünden, sırf bunlara yürüyorlar diye boş yere erkekleri aşağılıyorlar, artık erkeklerin sorun yaşaması bile mantıklı değil onlara göre, bir kadın ay tokat attılar diye linç kampanyası başlatsa ülke ayağa kalkar benİm bacima tokat atmişlar diye, ama bir erkek dayak yese yerlerde sürüklense internette yaymaya çalışsa hahaha adama bak ya dayak yemiş eheheheh derler.

sadece egolarına güvendikleri için bu tiplerin çoğu bakımsız zaten, küçücük kız tweet atıyor 1.90 altı erkek değildir yazmasın diye, bunlar kafalarına göre erkeklik belirliyorlar ama biz bir şeyi eleştirsek hemen üstümüze saldırıyorlar, daha ne kadar böyle devam edecek?
Zeze
dostoyevski insanın bazen gidecek yeri olmaz diyor. olmadığını daha güzel ifade ediyor aslında o ama ben şu an kitabı elime alıp bakmaya üşeniyorum. aslında gidecek yerimin olup da gitmeye üşendiğim gibi. ben de gidecek yerin olmadığından bahsedebilirdim ama şu an dostoyla farklı yerden bakıyoruz bence. İçe dönük düşünüyorum ben, bir ben var gidecek yer olarak. ama o kitaptaki karakterin kimsesi olmamasından bahsediyordu. ben de onunla aynı açıdan baksam şu an benim de gidecek yerim yok derdim. hem bu saatte nereye gidilir ki ?

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)